Karikatür’ün yaşamımızda ki yeri

Bir çok karikatür dergisinin çıkması bir tesadüf değil. Çizgi romanlar, çizgi filmler. Çizgi hikaye kahramanları, çocukluğumuz da ödünç alıp verdiğimiz dergileri, sonra sergi açıp satma girişimlerimiz, gazoz parası çıkar belki.

Çalışma yaşamının ağır temposu, eve giderken karıştırlan dergi sayfalarında bizi düşündüren ve gülümseten karikatürler. Gazetelerin sayfalarında da yer alıyor zaten.

Bir döneme adını veren, dönemi ile simgelenen ve anılan karikatür dergileri. Yaşamlarını karikatürlerle, çizgilerle kazanıp, bu çizgilerle ömür boyu bize arkadaşlık eden dost insanlar, karikatüristler.

Karikatür ile ilgili, bir çok bilimsel eserler, incelemeler, seçkiler, antolojiler.

Bira kaç yıl önce, eski (eskimemiş) bir dostla görüşme sürecinde karikatürlerden bahsetmesi, izlemesi ve yazması şaşırmıştı beni doğrusu. Aslında şaşırtmaması gerekir di ama, ilk izlenimim hemen şaşırmıştım doğrusu. Bu denli derin bilgilenmesi, bu konuda araştırması, yazması, derlemesi, arşiv oluşturması, yorumlaması, daha sonra şaşırtmadı artık beni.

Neden mi? Çalışma yaşamı içinde bu alana gönül verip, yıllarını bu alana veren, yani yaşam biçimi haline getiren insanlar, zaman zaman soluklanmak istiyorlar. Gülümsemek istiyorlar, tazelenmek istiyorlar. Odadan çıkıp biraz hava almak istiyorlar. Bu kaçış değil, yenilenmek ve de başka pencerelerden de izleyebilmek yaşamı, tek düzelikden ve saplantılardan kurtulmak.

Geçtiğimiz aylarda, genç bir akademisyenin yürüttüğü bir çalışmanın kısa bir parçasının sunumunu izlemiştim. “1970’li Yıllarda Türkiye İşçi Sınıfını Cem Karaca Şarkıları İle Okumak.” Dinlediğimiz, biraz iz bırakıp geçen, ama sonra hatırladığımız bu şarkıları, bir başka açıdan yeniden yorumlayıp, bütünleştirerek, bize adeta bunların farkında oldunuz mu der gibiydi.

Bu konuda örnek aldığım, örnek gösterdiğim, sevgili dostumuz, hocamız, Prof. Dr. Ahmet Makal’ı burada belirtmeden geçmek istemiyorum. TRT’de, 20 seneyi aşkın süredir, her hafta klasik müzik programı yapıyor. Bir çoğumuz bilmeyiz bile. Başka radyolara da taşıdı sonra bu birikimini. Müzik dergi ve internet sayfalarında da, onun bu konuda ki yazıları eksik değil. Bu yönü ve çalışması ile ilgili olarak, ÖDÜL bile aldı. Edebiyat’a yansıyan işçiler, çalışma yaşamı, yazarlar, konusunda ki inceleme ve sunumlarını da izlemek, ayrı bir zevk. Önümüzde ki günler de, yine bu konu da Mülkiyeliler Birliği’nde bir sunumu da olacak.

Konuyu dağıtmayalım, tekrar karikatüre dönelim.

Dostumuzun bu karikatür ilgisi ve birkiminin, belgesel nitelikde bir derleme ve yorumlama yazılarına dönüştüğünü görünce de, hem sevindim hem üzüldüm. Sevindim, çünkü böyle bir arşiv sahibi olma ve yılların birikimini, yeniden yorumlama yazılarıyla bizlere sunuyor. Türk Metal Sendikası’nın aylık dergisinin sayfalarında, üyelerine ve ilgili bazı kişilere sınırlı şekilde de ulaşıyordu. Bu sevindiğm tarafı. Üzüldüğüm kısmı ise, daha geniş kitelelere ulaşamaması ve küçümsemek için de söylemiyorum, sınırlı olması ve kalıcılığı uzun sürmemesi bakımından, dergi sayfaların da kalması.

Evet sözü çok dolandırdım. Biliyorum. Kim, neden bahsediyorsun dediğiniz duyar gibi oluyorum?

Bu dostumuz, çalışma yaşamına uzun yıllar emek vermiş ve bu emeği sürdüren, bu alanada ki izlenim, izleme, katkı ve yorumlamalamalarını içeren, bu konularda ürün veren, kitapları yayımlanan, işveren ve işçi sendikalarında, yaşam çizgisi boyunca çalışan ve sürdüren bir dostumuz. Naci Önsal.

Dr. Naci Önsal, iktisat kökenli. Bir karikatür aşığı ve arşivisi, yorumlayıcısı, aktarıcısı, öğretmeni diyelim.

Dergi sayfalarında ki bu yazılarını, güzel bir baskı ile de kitaplaştırmış. Türk Metal Yayınları arasında yer alan bu kitapçığın oluşumuna katkı verenlere ve ulaştıranlara da teşekkürler. Dr. Naci Önsal. “Karikatür Notları”

Geçtiğimiz yıl sonun da yayımlanmış bu kitabı. Çalışma yaşamının güncel konularından hareketle, geçmişi ve günümüzü bir masaya yatıralım, epey gecikmiş, araya yıllar girmiş buluşmayı gerçekleştirelim diye, geçenlerde bir kahve içmeye uğradım. Bu hafta sonu görüşmeyi kararlaştırırken bir süpriz de yaptı. O an öğrendiğim bu kitabını da onurlandırıp, imzalayıp, verdi sağolsun.

Cumhuriyet dönemine karikatürlerle bir gezintimi yapmak istiyorsunuz. Çocukluğunuzun çizgi kahramanları dergilere dönmek, hatırlamak mı istiyorsunuz. Gazete sayfalarında kalan karikatürlerle karşılaşmak mı istiyorsunuz. İsimlerini ezbere bildiğiniz, unuttuğunuz ya da bunu nasıl kaçırmışım diyeceğiz karikatüristlerle mi karşılaimak istyorsunuz. Hukuk’dan mobing’e, boş zaman işçilerinden yurt dışında ki karikatüristlere, çalışma yaşamaından iş sağlığı ve güvenliğine, memleketi Sakarya’da ki karikatürlerden, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ki karikatürlere, rebetiko’ya uzanan ve daha başka başlıklar altında da, bir karikatür ve dönemler yolculuğu yapmak istiyorsunız, önemli bir kaynak. Zaman zaman sayfaları arasında yolculuk yapmak için başucu kitaplarınız arasında da yer alabilir. Ayrıca ulaşacağınız kaynaklar, sözlük, sanatçılar listesi de yar almış. Bilgi birikiminin ve arşiv değerlendirmesinin bir seçkisi, tarihsel bir yolculuk.

Örneğin ben, Ayhan Işık’ın karikatürist yönünü bilmiyordum, bu çalışma da öğrendim.

Ancak sanırım bu çalışma bir başlangıç ve devamı gelecek. Arşiv ve birikim bunun sinyallerini veriyor.

Uzun bir aradan, yıllar sonra, hafta sonu bir araya geldiğimiz de, sanırım çalışma yaşamını masaya yatırmadan önce, karikatürler ve dönemleri, içerikleri ile bu çalışması üzerine konuşacağız.

Karikatürü, okumak, anlamak, yaşamak ve yorumlamak. Geçmişe dönüp şimdiye bakmak, bu alana emek verenleri yeniden yaşatarak, gün yüzüne çıkarıp, yeni nesillere tanıtmak açısından, çok ama çok güzelin ötesinde, özel bir çalışma.

Bir dakika bile ayırmadan geçtiğimiz, o bir sayfayı bile bazen doldurmayan bir kaç çizgi, fırça darbesi ile bize özetlenen bir yaşam ve olaylar çizgisi. Gülümseten, buruk duygu veren, kızdıran, olamaz ki derken bile ne güzel yansıtılmış ve çizmiş dediklerimiz.

Dileyelim ki, karikatüristler, karikatürleri ile yaşamı bize yorumlayıp, özetlerken, gülümsemelerimizi eksik etmesinlar. Kalemlerine fırçalarına sağlık. Hatırlatanlara, emek verenlere, ulaştıranlara, kalıcı kılanlara teşekkürler.

____________________________________________

Ankara. 9 Mayıs 2016. Pazartesi. [email protected]

1582320cookie-checkKarikatür’ün yaşamımızda ki yeri

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.