Kavga nedeni HES eski enerji bakanına mı ait?

DEKAP’ın yazılı açıklamasında, yasaları hiçe sayarak halkın huzurunu bozduğu öne sürülen HES projelerinin derhal durdurulması istendi. Kavgaya neden olan HES projesinin, eski enerji bakanlarından Fahrettin Kurt’a ait şirket tarafından inşa edildiği öne sürülürken, gözaltına alınan köylülerin Hopa örneğinden hareketle ‘terör’ suçlamasıyla karşı karşıya kalmasından endişe ediliyor.

‘GÖRMEYEN GÖZLER GÖRSÜN’ İSYANI

İktidarın, HES’lerin önünü açabilmek için yürüttüğü çalışmaların, ilgili bakanlıkların sorumluluklarını aşarak, kuruluş ilkelerine dahi ters düşen girişimlerle çeşitli yasal düzenlemeler yapmasının yanında siyasi baskı ve sindirmelerin HES yapımcı firmalarını cesaretlendirerek saldırıları daha da arttırdığının öne sürüldüğü DEKAP açıklamasında,

“Kastamonu Loç Vadisinde yaşanan saldırılar ve Hopa olaylarının gerekçesini oluşturan ‘Suya ve Çaya sahip çıkma’ protestolarının ardından yaşanan gözaltı ve tutuklamalar, Gerze’de köylülere yönelik saldırılar, Tortum’da HES’leri istemeyen köylülerin cezalandırılması, Tunceli Peri Vadisi ile İspir Aksu Vadisinde yaşanan gerginlikler ve son olarak Solaklı Vadisinde yaşananlar! Artık görmeyen gözler, duymayan kulaklar; halkın, insanların, köylülerin, yaylacıların, kadın ve erkeklerin ve de çocukların HES’leri, doğal yaşam alanlarına verilen geri dönüşümsüz zararları, sularına, topraklarına el konulmasını istemediğini görmeli ve işitmelidir!” denildi.

HES ŞİRKETİ ESKİ ENERJİ BAKANI KURT’A MI AİT?

Trabzon’un Solaklı Vadisi’nde bir facianın ve vahşetin eşiğinden dönüldüğünün altı çizilen açıklamada, toplam 36 HES projesi ile ülke genelinde en fazla HES projesi planlanan vadilerden birisi olan Solaklı Vadisi’nin Karaçam Beldesi Derebaşı Mevkiinde meydana gelen olayların, HES firmalarının geldiği son noktayı ve aymazlıklarını bir kez daha ortaya koymuş olduğu belirtilerek, “Eski Devlet ve Enerji Bakanlarından Fahrettin Kurt’un sahibi olduğu ileri sürülen Bugato İnşaat Madencilik San.Tic. A.Ş.’nin yürüttüğü ve Derebaşı Enerji A.Ş.’ye ait 11, 3 megavat kurulu gücünde, Büyükdere ve Dumlu Deresi üzerinde kurulması planlanan Derebaşı HES projesi için daha önce köylülerin Trabzon İdare Mahkemesi’ne açmış olduğu ‘yürütmenin durdurulması ve iptal’ istemli dava sürecinin devam ediyor” bilgisine yer verildi.

KÖYLÜLER GECE GÜNDÜZ NÖBETTE

Mahkemenin, söz konusu HES projesi hakkında bilirkişi incelemesine karar verdiği ve bilirkişi incelemesinin ardından ‘yürütmenin durdurulması’ talebinin görüşülmesine hükmetmiş olmasına karşın; HES yapımcı firmasının iş makinelerini bölgeye sevk ettiğinin altı çizilen açıklamada, “Önceki gün gece yarısı başlayan sevkıyata kolluk kuvvetleri ile birlikte bir de ambulansın refakat ettiği yönündeki iddialar oldukça düşündürücüdür. Kaldı ki, bu durumda dahi Solaklı Vadisi köylüleri gece gündüz vadilerinde nöbet tutarak HES’lere izin vermediklerini herkese göstermektedir. Köylülerden yaklaşık 40 kişilik bir gurup, gece yarısından sabaha kadar iş makinelerini izlemiş; Kaymakamlık, Jandarma ve ilgili kurumlara suç duyurularında bulunmuştur. Sabah saatlerinde iş makinelerinin indirilmesine ve çalışmasına engel olmak isteyen köylülerin önü kolluk kuvvetleri tarafından kesilmiş ve çıkan gerginlik sonrasında tartışmalar yaşanmış, HES firması çalışanlarının da saldırısı sonrasında 2 Jandarma ile 7 köylü çeşitli şekillerde yaralanmış ve köylülerden 5 kişi de gözaltına alınmıştır” denildi.

KÖYLÜLER, ‘TERÖR’ SUÇLAMASIYLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİRLER

Yaşanan gerginlik sonrasında yöre halkının ve köylülerin direnişlerinden vazgeçmemesi ve kararlılıkları sonrasında HES yapımcı şirketinin bölgeye sevk ettiği iş makinelerini ve araçları geri çekmek zorunda kaldığının vurgulandığı açıklamada, “Yaşam alanlarını, yaşamı, sularını, vadi ve topraklarını koruyup kollamak, savunmak adına mücadele eden Solaklı köylülerinden Murat Sarı, İsmet Sarı, Güngör Özkul, Şerif Sivasi Sultan Sargın ile Sezgin Bayram, HES’çilerin ve kolluk kuvvetlerinin saldırılarına maruz kalmış çeşitli şekillerde yaralanmıştır. Buna karşın bu arkadaşlarımız gözaltına alınarak, götürüldükleri Çaykara’daki Jandarma Karakolunda bir gece gözaltında tutulmuş ve yasal işlemleri tamamlandıktan sonra, ‘2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet, görevli memura mukavemet ve benzeri suçlarla’ suçlanarak Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildiler. Söz konusu 6 kişi, sevk edildikleri Savcılıkça gönderildikleri Mahkeme’de ifade verdikten sonra mahkeme, Güngör Özkul, Şerif Sivas ve Sezgin Bayram’ı serbest bırakırken; Murat Sarı, İsmet Sarı ve Sultan Sargın’ın, ‘darp ve adam yaralamaya sebebiyet verme’ gibi suçlamalarla tutuklanmasına karar verdi. Arkadaşlarımızın, Hopa’da olduğu gibi ‘terör’ suçlamalarıyla karşı karşıya kalabilecekleri yönünde duyulan endişeler, HES’lere karşı verilen mücadelenin nasıl bir zemine sürüklendiğinin de en açık göstergesidir! Asıl bu durum toplumsal endişeyi arttırmaktadır!” görüşüne yer verildi.

HALK GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINDA

HES’lerle ilgili kapsamlı değerlendirmeler yapılan DEKAP açıklamasında ayrıca şu görüşlere yer verildi: “HES firmalarının, siyasi gücü de arkalarına alarak vadilerimize dayatmış oldukları bu yıkım projeleri ile doğal yaşam alanlarımızın yanında, tarihi, sosyal ve kültürel değerlerimizi de yok etmektedir. İnsanlarımız arasına, çeşitli iş vaatleri, rüşvet protokolleri gibi uygulamalarla nifak sokmakta, rant uğruna bütün değerlerimize saldırmayı mubah görmektedir. Kaldı ki, bizlerin içerisinden çıkan, kendi öz evlatlarımız olan ve asli görevleri, yasal ve hukuksal sorumlulukları gereği halkın huzur ve güvenliğini korumak olan kolluk kuvvetleri ile halkı, bizleri karşı karşıya getirmeye çalışan bu dayatmacılar, yasalara ve hukuka aykırılıkların yanında toplumsal huzursuzluğa yol açmakta ve halk güvenliğini de tehdit etmektedir!

YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ

Solaklı Vadisi’nde yaşananların üzüntü verici olmasının yanında endişe vericidir de. Mahkeme süreci devam ederken, enerji şirketinin adeta yangından mal kaçırır gibi gece yarısı iş makinelerini vadiye götürmesi diğer vadilerde olduğu gibi tansiyonu yükseltmiştir! HES firmalarının bu tür aymazlıklarını daha öncede Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Senoz Vadisi, İkizdere Vadisi, Loç Vadisi gibi birçok vadide gördük.

SORUMLULUK YEREL YÖNETİMLERDE

Ancak hiç kimse unutmasın ki, vadilerimizde, yaylalarımızda derelerimizin boylarında, sularımızın etrafında doğal yaşam alanlarını kurup, üreterek var eden köylülerimiz ve yöre halkı vadilerine sahip çıkmaya devam ediyor. Bunu hiç kimse, hiçbir güç ve hiçbir suçlama engelleyemeyecektir! Burada asıl sorumluluk yerel yöneticilerle, mülki amirlere, ilgili bakanlık ve hükümete yetkililerine düşmektedir. Toplumsal gerilime, huzursuzluğa ve yaşam alanlarımızın katledilmesine yol açan bu yıkım projeleri biran önce durdurulmalı ve çalışmaları engellenmelidir.

YURTSUZLAŞTIRILMAK İSTEMİYORUZ

Loç’ta, Hopa’da, Tortum’da, Peri’de, İspir’de Gerze’de ve son olarak Solaklı’da yaşananlar bıçağın kemiğe ne denli dayandığının en açık göstergesidir! Bizler, doğal yaşam alanlarına, suyuna, toprağına, çayına, tütününe, fındığına, pancarına ve bütün tarım ürünlerine sahip çıkanlar; vadilerinde yüzyıllardır yaşayıp, koruyan, kollayan ve geliştiren, üreterek bu toprakları var edenler olarak yurtsuzlaştırılmak istemiyoruz!

RANT SALDIRILARI BİR AN ÖNCE DURDURULSUN

Ülkemizin bütün verimli topraklarına, vadilerine, sularına, derelerine, ormanlarına, koruma alanlarına karşı başlatılan bu vahşi kapitalizmin gölgesindeki amansız emperyalist rant saldırıları bir an önce durdurulmalıdır!.. Bugüne kadar ülkemizin bütün vadilerini adeta bir kanser virüsü, kanserli bir tümör gibi sarmal altına alan HES projeleri bir an önce durdurularak, ‘Su Kullanım Anlaşmaları’ ve ‘Enerji Üretim Lisansları’ iptal edilmelidir!

Anayasal hak ve ödevlerimizin sorumluluğu ile yürütmüş olduğumuz yasal, demokratik ve hukuksal mücadelelerde alınmış olan yargı kararları, bilimsel raporlar ve yaşanan gerçekler; akıl, mantık, bilim ve hukukun üstünlüğü ışığında; yargı kararlarında yasa ve yönetmeliklere, uluslararası anlaşmalara, hukuka açıkça aykırı olduğu, doğal yaşam alanlarına geri dönüşümsüz zararlar verdiği, kamu yararından yoksun, gelişigüzel planlanan, bilimsel dayanaklardan yoksun olduğu vurgulanan ülke genelindeki bütün HES projelerinden derhal vazgeçilmelidir!”

1531900cookie-checkKavga nedeni HES eski enerji bakanına mı ait?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.