International Committee Against Disapperances (ICAD) ve Yakınlarını Kaybedenler Derneği’nin (YAKAY-DER) düzenlediği 5. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı devam ediyor.
“Savaş ve İşgal: İnsan Hakları İhlalleri, İşkence ve Gözaltında Kayıplar” adı altında gerçekleşen kurultaya Arjantin, Hindistan, Şili, Sri Lanka, İspanya, Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere, Filistin Bulgaristan, Yunanistan ve İsrail olmak üzere toplam 17 ülkeden çok sayıda delege katılıyor.
Kurultay başta GABB (Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Demokrasi Platformu olmak üzere çok sayıda yerli ve yabancı kurum, sivil toplum örgütü, insan hakları örgütü, yazar, sanatçı ve aydın tarafından da destekleniyor. 16 Mayıs’ta başlayıp 20 Mayıs’a kadar devam edecek kurultayın açılış konuşmasını yapan ICAD Uluslararası Bürosu çalışanı Baki Selçuk kısaca ICAD’ın tarihi ve kurultayın Diyarbakır kentinde yapılmasının önemine dikkat çekti.
Selçuk, “dünyanın dört bir yanından kalkıp bölgeye direnç, umut ve dayanışma taşıyan yerli ve yabancı delegelere teşekkür ediyoruz” dedi. Daha sonra söz alan YAKAY-DER Temsilcisi Pervin Buldan kurultay programını anlatarak, “10 yıl boyunca yaşanan kayıpların ve faili meçhullerin sorumlularının bulunmasını talep ediyoruz” dedi.
YOĞUN GÜNDEMLİ KURULTAY
“Savaş ve İşgal: İnsan Hakları İhlalleri, İşkence ve Gözaltında Kayıplar” adı altında devam eden kurultayın ikinci günü olan 17 Mayıs çarşamba günü Koşuyolu Parkı’nda yabancı delegelerin de katıldığı bir basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasından sonra kayıplar için oturma eylemi yapan delegeler daha sonra da kurultayın yapıldığı Bağlar Belediyesi’ne giderek kayıplar için resim sergisini gezdi. Kurultaya katılan delegeler daha sonra ise kayıplar ormanına giderek kayıplar için ağaç dikti. Kurultay aynı gün Yusuf Çetin ve Necmettin Çobanoğlu’nun yönettiği ‘Kayıp’ filminin gösterimiyle devam etti.
Kurultayda 18 Mayıs Perşembe günü Kayıp Yakınlarının dinlenmesi ve ‘İnsan Hakları İhlalleri, Gözaltında Kayıplar ve Mücadele Perspektifi’, ‘Savaş Stratejileri ve Günümüzde Ortadoğu Gerçeği’ konulu çalışma gruplarının oluşturulmasıyla sürüyor.
KATILIMCILAR
Kurultaya çok sayıda yerli ve yabancı delege katılıyor. Bunlar arasında: Arjantin’den Liberpueblo adına Diana Kordon ve Dario Lagos, Şili Politik Tutsaklarla Dyanışma Komitesi adına Ricardo Parvex, Sovyet Halklarıyla Dostluk ve Dayanışma Uluslarası Konseyi temsilcisi Laria Schirba, Sri Lanka’dan Tharmalingan Kalaiyarasan, Hindistan’dan Manik Mukherje, İspanya’dan Socorro Rojo adına Juan Manuel Olariete, Almanya Sol Prti adına Prof. Norman Paech, Filistin Al Dameer İnsan Hakları örgütü adına Ebu Shammala, Yazar Suzan Samancı ve Tayfun İşçi, ICAD Uluslararası Büro’dan Renata Hartmenn, Kolombiya’dan avukat ve kayıp yakını Luis Jimenes, ICAD ingilrere seksişyonu’ndan Şenol Altıntaş, İbrahim Avcıl, Bedriye Avcıl ve Zennure Durukal yer alıyor.
***
ARTAN ŞİDDET KAYGI VERİCİ
Gözaltında Kayıplar Kurultayı’na Almanya Sol Parti adına katılan milletvekili Prof. Dr. Norman Paech gazetemize yaptığı açıklamada Türkiye’de son dönemde artan şiddet olaylarının kaygı verici olduğunu söyledi.
Paech, “Türkiye’nin AB’ne girmesini destekleyenlerdenim. Ancak son dönemlerde artan milliyetçi dalga ve bundan beslenen şiddet olaylarına karşı yetkililerin gerekli önlemleri alması gerekiyor.
Başbakan Erdoğan’ın Kürt sorunu konusunda önce olumlu açıklamalar yapıp umut vermesi ve ardından da geri adım atması bizleri düşündürüyor.
Bazı çevreler Türkiye’nin militarize edilmesinden kazanç sağlıyor” şeklinde konuştu. Paech Diyarbakır’da Hacire Özdemir isimli kadın hakları savunucusunun davasını da izledi. “Hacire Özdemir, Pınar Selek ve Hrant Dink gibi davalar Türkiye’yi AB sürecinde zor duruma sokacak davalardır” şeklinde konuştu. Paech her şeye rağmen umutlu olduğunun altını çizerek, “Türkiye’nin demokratikleşme yolunu takip etmekten başka şansı yok” dedi.
