Kıbrıslı Tevfik Neyzenler (1)

Birkaç hafta önce Neyzen Tevfik’i konu alan “Hiç” oyununu izlemiş ve bu çok ilginç kişi ile ilgili bir köşe yazısı yazmıştım. Bize bir Neyzen gerek (kibrispostasi.com)

Aklıma Kıbrıs’lı Neyzen Tevfik’ler geldi. Onların hiçbirinin neyzenliği yok, ama Tevfik Kolaylı ile aralarında paralellikler, benzerlikler olduğu düşüncesi ile yola çıktım.

Kıbrıslılar arasında bu çok değerli, çok ilginç insanların unutulmak üzere olduğunu düşünmek beni çok üzer. O yüzden istedim ki genç nesiller veya bu insanlar hakkında bilgisi olmayanlar bu değerlerimiz hakkında az da olsa bilgilensin. Bakarsınız bu yazılarımdan ilham alarak okurlarım arasında onları araştıranlar çıkabilir.

Melih İsa (Ciyaslı)

Melih’e 1980li yıllarda İslington Belediyesi çalışanı olarak Newington Green bölgesinde daima rastlıyordum. Onunla arasıra küçük sohbetler yapmış ve ne kadar eğitimli ve kültürlü olduğunu anlamıştım.

Pejmürde bir kıyafetle dolaşırdı Melih. Yaz, kış üzerinden gri paltosu eksik olmazdı. Yolda giderken daima hüzünlü, vakur bir hali vardı. Güldüğüne pek rastlamadım.

Can dostum rahmetlik Tözün ve kardeşi Bülent’in amcaları olduğunu çok az zaman önce Bülent’den öğrendim. Sağolsun, sevgili Bülent, ve diğer değerli dostlarım Hasan Pala ve Süleyman Tosun, Melih hakkında bildiklerini benimle paylaştılar. Onlara teşekkür ederim.

Melih 1954 yılında Leymosun’dan bir yük gemisi ile yola çıkmış ve Liverpool’a varmış. Süleyman arkadaşım babasına sordu. Müstemleke zamanında babası ile “oksidari polis”, yani yardımcı polis olarak çalışmış. Komanda eğitim almış.

Melih’in akademik eğitimi hakkında bilgiye sahip olamadım ne yazık. Ama herkes biliyor ki çok yardımsever birisi idi. Çok mükemmel İngilizcesi ile mahkemelerde çok kişi için çevirmenlik yaptı.

Toplum Görevlisi olarak Newington Green bölgesinde bir ofisim vardı. O yıllarda Kıbrıslı Türklerin çok yoğun olarak yaşadığı bir bölge idi. Yardım için Melih’i arayanlar onu Mehmet Dayı’nın kahvehanesinde bulurlardı.

Başka bir ilginç şey, Melih’in Oxford Street bölgesinde bir posta kutusu olduğu idi. Onu bölgede bulamayanlar o kutuya bir mektup gönderirler, tercümanlık sorunları için ondan yardım isterlerdi. Melih hemen onlarla temasa geçer ne gerekirse fazlasıyla yardımcı olurdu. Çok kez ben de bana gelen bazı kişileri ona göndermiştim. Geçimini bu şekilde sağlardı. Her gönderdiğim ondan çok memnun kalırdı.

Melih’i içinde bulunduğu duruma yiten nedenlere gelince. Yakını olan birisi iki nedenden bahsetti. Rivayete göre Kıbrıs’ta İngiliz Kolejinde okuduğu yıllarda annesinin ölümünden aşırı derecede etkilenerek derin psikolojik bir bunalıma girmiş.

İkinci neden ise oldukça ilginç. Bir yerlerden duymuş, ama fazla önemsememiştim. Yine rivayete göre Melih çok üst düzey bir kraliyet ailesi mensubu ile görüşmeye başlamış. İngiliz gizli servisi devreye girince olan olmuş. Sizin de takdir edeceğiniz gibi özellikle ikinci olayı teyit etmek imkansız. Gerçek olan Melih’in çok duyarlı, yardımsever bir kişiliğinin olması.

Bizim insanımız, (daha doğrusu insanlar) kişilere etiket takmayı çok severler. Kendilerine göre toplumsal normlara uymayan insanlara karşı çoğu zaman acımasız davranırlar. İsimlerinin önüne “deli” sözcüğü koyarlar bazen. Sevgili Bülent’in dediği gibi, Melih’in kendisi ile dalga geçmeye çalışan zavallıları o üstün zekası ile nasıl tiye aldığına çok kez şahit olduk.

Ben bu özel insanla tanışmış olmaktan çok mutluyum. O artık aramızda yok. Işıklar içinde uyu güzel insan. Birçoklarımız seni minnet ve özlemle anıyoruz.

Gelen haftaki yazım başka bir “Kıbrıslı Tevfik Neyzen”, Ahmet Mehmet Dubara hakkında olacak.

2703450cookie-check Kıbrıslı Tevfik Neyzenler (1)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.