Vurun Türkiye Kökenli Milletvekillerine – Almanya’da Neler Oluyor?
Kökenimiz gururumuzdur!
Günlerden 3 Mayıs 2010 Pazartesi. Almanya’nın en çok okunan iki dergisi elimizde. Focus ve Spiegel. Focus Almanya Sağı’nın, Spiegel’de Almanya Solu’nun her hafta başı okuduğu dergi.
Bu hafta her iki dergide de ortak bir konu var: Türkiye kökenli politikacılar!
Her iki dergide de Türkiye kökenli politikacılar hakkında olumsuz haber ve yazılar var. Sanki biri düğmeye basmış, iki derginin çalışanları da yazmış.
Elbette Türkiye kökenli politikacılar hata yaptıklarında bu konuda yazılacak. Buna karşı çıkan yok. Ama ilginçtir, sanki tüm konular belli bir gün için toplanmışlar. 3 Mayıs 2010 tarihi galiba Türkiye kökenli politikacıların “kirli çamaşırlarına (üstelik bu da tüm yazılanlar için kabul edilebilir değil)” ayrılmış.
Almanya’ya iki gün boyunca “Türkiye kökenli bakan” haberi çok gelmişe benziyor. Şimdi karalama zamanı. Doğru ya Türkler hadlerini bilsinler! Fazla havalanmasınlar. İşte şimdi konduruluyorlar.
Focus ile başlayalım.
Focus’un namlusunun hedefinde Bremen Eyalet Milletvekili Şirvan Çakıcı var. Takriben iki hafta önce başına gelen tatsız bir durum nedense 3 Mayıs 2010 günü üstelik bir çok da başka iddia eklenerek okuyuculara sunuluyor. Şirvan Çakıcı’nın çok uzun zamandır eşinden ayrı yaşayan ve üç hafta sonra belki de boşanma davası sonuçlanacak olan nişanlısının eşi Şirvan Çakıcı tarafından sms ile tehdit edildiğini iddia etmiş. İhbar dilekçesini okursanız böyle bir tehditin olmadığını görmeniz uzun sürmüyor. Ancak böyle ihbar olunca doğal olarak adaletin tecelli etmesi için Şirvan Çakıcı’nın dokunulmazlığı kaldırılıyor. Bunu zaten kendisi de talep ediyor. Ama dergi işin bu yanı ile hiç ilgilenmiyor. Şirvan Çakıcı 22 yaşındaki erkek kardeşinin sabıkalı biri olması ya da babasının Kürt kökenli bir Bremenli olarak PKK’ya yakın bir dernek üyesi olması iddiaları nedeniyle de suçlanıyor. Dergi öyle bir yargısız infaz yapıyorki bu haberi okuyanların Şirvan Çakıcı hakkında iyi bir şey düşünmesine imkan yok.
Spiegel ile devam edelim.
Spiegel’in hedefi de çiçeği burnunda bakan Aygül Özkan. Spiegel’de de onun bakan olmadan önce yönetici olarak çalışanlarını nasıl kötü koşullarda çalıştırdığı ve özellikle CDU Eyalet Hükümeti aracılığı ile sunulan olanakları kendi şirketi çıkarına nasıl istismar ettiği ana konu. Aslında ister Türk ister Alman kökenli olsun bir CDU üyesi patron ya da yönetici olarak bizleri çok şaşırtmayan uygulamalara yönelik içerikler kaleme alınanlar. Ancak tesadüf işte bu Aygül Özkan hakkında son günlerde medya da onca fazla övgünün ardından yazılıp da “bakın bu Türkiye kökenli bakan öyle sandığınız gibi örnek biri değil” mesajı verilen ilginç bir haber.
Spiegel aynı sayısında aylardır hakkında çeşitli iddialar nedeniyle soruşturmalar yapılan ve davası süren Hamburg Eyalet Milletvekili Bülent Çiftlik isimli politikacıyı keşfedivermiş ve bu sefer onun seçim sonuçlarına hile karıştırıdığı suçlaması zanlısı olduğu haberini de sunmakta. Elbette o suçlu bile olabilir ve biz de onu bu nedenle savunmayız. Ancak ilginçtir, tüm bu haberler 3 Mayıs 2010 günü sunulmaktalar.
CDU’lu, SPD’li ya da Sol Parti’den Türkiye kökenli milletvekilleri hakkında her iki dergide aynı tarihte yazılanların Alman okurlarda bıraktığı tek bir iz var: “Şu Türklere bak, neler yapıyorlar!”
Geçenlerde İstanbul’da gerçekleştirilen ve 1400 kişinin katıldığı masum bir toplantı sonrasında da “Türkiye kökenli milletvekillerinin orada ne işi vardı?” diye kıyameti koparanlar olmuştu. Şaşırmıyoruz.
Bizler Almanya’ya uyum sağladıkça, başarılı oldukça birileri bundan rahatsız oluyor olsa gerek. Onlar aslında bizim uyum sağlamamızı değil daha da “Türkleşmemizi” istiyorlar galiba.
Annesi Alman olan oğlum koluna kocaman bir döğme yaptırdı. Türkçe! “Kökenim gururumdur” yazıyor kocaman harflerle kolunda. Türkçesi neredeyse çok az olan ve sadece Almanların arasında yetişmiş babası Türk, annesi Alman ve de Alman Ordusu’nda vatani görevini yapmış bir gence bu döğmeyi yazdırma ihtiyacı hissettirenler acaba yaptıklarının farkında mı?
Türkiye kökenli Almanyalılar olarak sanırım hepimiz her geçen gün daha fazla “kökenimiz gururumuzdur” deme ihtiyacı duyuyoruz.
______________
* Eski AP Milletvekili (1998 – 2004)
