Klarnet Festivali. Mercan Dede ve Zara

İSMAİL BAYER – Bir Klarnet Festivali daha gerçekleşti. 5.yılına ulaştı. Her yıl içeriği artarak, yaygınlaşarak, İstanbul’da, “nefes” almakla kalmıyor, “nefes” veriyor. Ayrıca her yıl bir sanatçı için, ona vefa gösterilerek, eserleri değişik sanatçılar tarafından seslendirilerek anılıyor.
Ülke içinden ve dışından gelen sanatçılar, ortak projelerde, birlikte sahnede yer alıyor.
Farklı isimlerin yan yana, aynı sahnede yer alması, geliştirilen ortak projeler, önemli yer tutuyor. 5. International Klarnet Festivali 16. Bir sonbahar Festivali. 16 Eylül günü başladı. 25 Eylül günü de sona erdi. Değişik sanelerde, yollarda, meyadanlarda, vapurda klarnet sesleri eksik olmadı. “İstanbul nefes alıyor” programı içinde, “Nefes Terapi” seansları da gerçekleştirildi. “Genç Nefesler Klarnet Yarışması” da yapıldı.
Adında da açık olarak belirtildiği gibi, “Klarnet” odaklı bir müzik festivali.
Festival süresince klarnetin yanı sıra, neyden saksafona uzanan nefesli enstrümanlarda, bu tını zenginliğine katıldılar. Türkülerden caza, fasıllardan şarkılara uzanan bir zenginlik.
Bu girişimi başlatan ve bir “marka” haline getirerek, gelenekselleşmesi yolunda büyük emek ve çaba gösteren, yurt dışından sanatçıların da, bu programlarda yer almasını sağlayan, başta Serkan Çağrı ve onun çalışma arkadaşlarını öncelikle kutlamamız gerekiyor.
CRR Konser Salonu’n da gerçekleşen iki etkinliğe ilişkin izlenimlerimizi, bu hafta ve gelecek hafta ki yazılarımızda paylaşmış olacağız.
İzleyicilerimizin hatılayacakları gibi, geçen yıllarda da bu paylaşımları yapmıştık.
Mercan Dede. Bursa’dan Kanada’ya uzanan ve dünyayı dolaşan bir yaşam çizgisi. Neyini üfleyerek ve başka sanatçılarla birlikte yeni projelere imza atarak, günümüze ulaşıyor. Sufizmden caza, türkülerden şarkılara. Özellikle gençlere ve dünya vatandaşlarını etkileyen müzik çeşitliliği içinde bir senteze ulaşırken, farklı dinleyici gruplarını da bir araya getiriyor.
İlk CD’si çıktığında ve Akbank bünyesi içinde Cem Mansur’un düzenlediği bir etinlik zinciri içinde, yıllar önce ilk kez Tophane-i Amire’de dinlemiştim. O günden bu güne, bir çok değişik sanaçılarla ve enstrmanlarla ortak projelerde ki konserlerini izliyor, CD’lerini dinliyorum.
“Secret Tribe” sürekli yenilenme içinde. Farklı sanatçlar bu kervana katılarak, bütünleşip paylaşıyolar. Bir çok genç sanatçı, onun programların da yer alarak, bu günlere ulaştılar.
“Secret Trıbe” grubu içinde yıllardır yer alanlar da var, ilk kez katılanlar da. Bu kez daha zengin bir kadro ile sahne aldılar. Grubun içinde yer alan sanatçlar, ayrı ayrı ensümankarı ile sololarını yaparken, virtiözlük yolunda da önemli adım atmış oluyorlar. Üflemelilerden telli ve yaylı çalgılara, vurmalılara uzanan geniş bir yelpaze. O ise, adeta masasını başında bir şef. Gözleri ile sanatçları yönlendiriyor, onların enstrümanlarına eşlik ediyor. Derlediği değişik ve özellikle de doğadan seslerle, tını zenginliğini arttırıyor.
Bu konserde Mercan Dede, neyini üfleme konusunu ikinci plana bırakmış gibiydi. Bir orkestrayı yönetir gibi, enstüramanların öne çıkmasını sağlayp, onlara, o kendine has masasından eklediği seslerle yönetmeyi tecih etmişti.
Bu konsere Mercan Dede ve Secret Tribe birlkteliğine, Zara da katılmıştı.
Zara’yı da, bundan önce değişik bir çok progamla sahnede izlemenin yanı sıra, Serkan Çağrı ile yaptıkları ortak programları da beğeni ile izlemeyi sürdürüyoruz.
Zara, türkülerden şarkılara, sufi müzikden pop müziğe uzanan, geniş bir yelpazede, sesini kullanan değişik bir sanatçımız. İzleyenlerini şaşırtmayı da seviyor. Bu kez birlikte olduğu gruba uyumlu, dört eser seçerek konsere katılması ile akşamı zenginleştirmiş oldu.
Konser sonrası, iki ayrı düşünce aklımıza geldi. Mercan Dede ve Zara birlikteliği, yeni ayrı bir CD’nin habercisi olabilir. Ayrıca Zara, bu kez de caza yöneliyor düşüncesi de, Zara’nın farklı bir dinleyici kitlesine açılma girişimimi diye de düşündürdü doğrusu.
Mercan Dede ve Zara birlikteliğinin, yeni programlarla da sahne alması, bence güzel bir proje olur. Mercan Dede ve Zara’yı tekrar dinlemek, o nedenle keyifli olur diye de düşünüyor ve hoşgörlerine sığınarak öneriyorum da.
Konserin sonuna doğru, Mercen Dede yeni bir grubu daha bize ulaştırıp, tanıtarak programını sonlandırdı. Bu grub, Balkanlardan geliyordu. Müzikleriyle bize yabancı değillerdi. Sahneye adeta fırtına gibi girdiler. DZAMBO AGUSEV. Bakır üflemeli çalgılarda oluşan grub, seyircileri de neredeyse ayaklandırdılar diyebiliriz.
Sahnede yer almaları ve ilk seslendirdikleri eserle, hemen izleyiciler ile iletişim kurmuş oldular. Sahne ile izleyiciler arasında, adeta yeni bir elektrik hattı döşenmiş gibi oldu.
DZAMBO AGUSEV. Balkan müziğini, caz formunda, sadece bakır üflemelilerle, farklı bir tını yakalıyarak programlarını sürdüler. Bu grubu da ülkemizde yeniden izleyebiliriz.
Mercan Dede’nin bence önemli bir yönü de, dünyayı gezerken tanıdığı ya da keşfettiği müzisyenler ile birlikte yeni paylaşımlara giriyor. Onları farklı  sahnelere taşıyarak yeni izleyicilerl de buluşturuyor.
Klarnet Festivali programı içinde yer alan, Serkan Çağrı ie Natacha Atlas ortak program yapması öncesinde, Natacha Atlas’ı da, sanırım ilk kez ülkemizde Mercan Dede ile yaptığı programda dinlemiştik.
Klarnet Festivali izlenimlerimizi, gelecek yazımızda, “Ustaya Saygı” bölümünün bu yıl ki sanatçısı “Kayahan”ın eserlerinin seslendiildiği konser ile sürdüreceğiz.
______________
Ankara. 26 Eylül 2016. Pazartesi.  [email protected]
2028060cookie-checkKlarnet Festivali. Mercan Dede ve Zara

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.