Prof. Dr Sonyel’le Mustafa Gençsoy’un Kıbrıs Türk Cemiyeti adına 22 Ekim 2007 de Başbakan Gordon Brown‘a gönderdiği ve İngiltere ile KKTC’deki Türklerin, izolasyon nedeni ile karşılaştıkları güçlüklerin giderilmesi için, yardım istediği mektubu 28 Aralık 2007 de Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs masası yetkililerinden David Beeney yanıtladı.
Beeney’in yanıtı şöyle:
“Szi temin ederim ki hükümet, Kıbrıslılarla ilgili ilişkilerine büyük önem verir. İngiltere’de (Kıbrıs Türkleri de dahil olmak üzere) Kıbrıs’lı toplumlarla sürmekte olan görüşmelere değer veririz. Birleşmiş Milletlerin çözüm yöntemlerinin önemini tanırız .
İngiltere hükümetinin Kuzey Kıbrıs’taki Türk toplumu ile ilgili ilişkilerine gelince, adada bir çözüm bulunulması yönündeki uğraşıların başarılı olması için her iki toplumun da devreye girmesi gerektiğine inanıyoruz. Daha önceki Dışişleri Bakanı Jack Straw ve Avrupa İşleri Bakanı Geoff Hoon, Kıbrıs Türk toplumunun önderi olarak Talat beyle görüşmüşlerdir. Bu da, bizim, Kıbrısı etkileyen önemli sorunlar konusunda her iki toplumun önderleri ile ikili görüşmeleri sürdürmedeki kararlılığımızı gösteriyor. Ancak şunu belirtmeliyim ki uzun süreden beri uygulamakta olduğumuz gibi sözde ‘KKTC’ yi, Türkiye dışında uluslararası toplum gibi biz de tanımıyoruz‘”
Beeney İngiltere ile Avrupa Birliğinin Kuzey Kıbrıs Türklerine yapmakta oldukları ekonomik yardımı anlatarak şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk Toplumunun ekonomik izolasyonunu sona erdirmede mali yardım yeterli değildir. AB Kıbrıs Türkleri ile ‘Tercihi Ticaret’ ilişkileri kurmaya söz vermiştir. Tüm adada ve AB ile Kıbrıs Türk toplumu arasında ticareti sağlamak ve gelecekteki çözüme yardımcı olmak amacı ile AB komisyonu başkanlığının yaptığı çalışmaları destekliyoruz.”
Beeney kalıcı çözüm için şu yorumu yaptı:
“Kıbrıs Türk Toplumunun izolasyonunu rahatlatmak (ease) yönündeki çabalar önemli olmakla birlikte, sonuçta, bu izolasyon ancak adayı yeniden birleştirmek için, BM vasıtası ile yapılacak bir anlaşma ile büsbütün kaldırılmış olacaktır. Biz (İngiltere) her iki toplumun kabulleneceği kalıcı bir çözümü bulma calışmalarında Kıbrıslıları destekliyoruz. Ancak zaman bir çözüm bulma davranışları lehinde değildir (Time is not on the side of a settlement). Sonuçta, bir çözüm bulunmasını hızlandırıcı güç bizzat Kıbrıslıların elindedir. Geniş kapsamlı ve kalıcı bir çözümün BM’ nin de gayretleri ile bulunması için onları (Kıbrıslıları) hareketlendirmeyi sürdürüyoruz. 8 Temmuz anlaşmasında öne sürülmüş olan esnek (flexible) çerceve, bunu yapmak için bir araç oluşturur. Önemli olan şudur: Genel seçim yapılmayacağı yeni yıl, bölgede kesin ilerleme yapılmasında önemli bir fırsattır ve biz, ilgili yanları bu fırsattan yararlanmaya ikaz ederiz.”
Beeney’in mektubunu değerlendiren Sonyel ve Gençsoy da, Kıbrıs Türklerinin gerek Kıbrıs’ta, gerekse İngiltere’de karşılaştıkları pek çok soruna mektupta değinilmemesinden yakındı.
