Almanya Şansölyesi Angela Merkel Ankara ve İstanbul’a geldi ve gitti. Ne anladık biz bu geziden?
Geziye çıkmadan Sayın Merkel “Türkiye AB üyesi olamaz, olsa, olsa özel statüye razı olsun” buyurdular. Türkiye ve KKTC’de herkes Almanya eski Şansölyesi Gerhard Schröder ile şimdiki Şansölye Angela Merkel arasındaki farkı nihayet anlamış oldu.
Almanya attığı imzalara sadık olsa da Şansölyesi Merkel çocukların misket oyunundaki gibi “mızıkma” sinyallerini verdi. Bu sinyaller gerçekte kimeydi biliyor musunuz?
Sayın Merkel Almanya’ya gelmeden TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan güzel bir öneri yaptı ve “Almanya’da Türk gençlerinin iyi bir eğitim görebileceği ve de Almanca, Türkçe, İngilizce dillerini dört dörtlük öğrenebileceği okulları kurmayı” teklif etti. Bugüne kadar “Çifte vatandaşlık” gibi çözümleri red eden ve özellikle Türk gençlerinin Almanya Toplumu’na uyum sağlaması için atılması gereken doğru adımları beceremeyip onları Almanya’ya küstüren Sayın Merkel hemen cevabı yapıştırdı: “Asla, olamaz” diye. Acaba bu mesaj kimeydi biliyor musunuz?
Birileri hemen Şansölye Merkel’e hatırlattılar: “Aman Sayın Şansölyem siz Almanya’da Türkiye Lisesi’ne hayır diyorsunuz ama Türkiye’de Alman Lise’miz var. Üstelik bir de üniversite kurmak üzereyiz” diye. Sayın Şansölye hemen yeni bir açıklama yaptı: “Türkiye’de de Alman Lisesi var. Elbette bizde de Türk Lisesi olabilir. Ama Türklerin bunu Almanca öğrenmemek için istismar etmesini kabul edemem.’ diye.
Biliyor musunuz bu demeç kime hitap ediyordu?
Şansölye Merkel’e birinin anlatması da gerekiyordu Türk Lisesi denilen okullarda öğrencilerin gayet doğal olarak hem Almanca’yı hem de Türkçe’yi doğru dürüst öğrenme olanağına kavuşacaklarını. İstanbul’da Avusturya Lisesi’nde Almanca öğrenen ben Türkçe mi de aynı okulda öğrendim aynı bir çok Alman Lisesi öğrencisi gibi. Ama nafile. İşin bu kısmı aslında bu Türkiye Ziyareti’nde Angela Merkel’in pek umrunda değildi.
Yukarıdaki tüm mesajlarında olduğu gibi “Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’ne limanlarını açsın” derken de Sayın Merkel aslında Aşağı Ren Vesfalya (NRW) Eyalet Meclisi Seçimi’ne katılacak seçmenlere hitap etmekteydi. Partisi CDU bu seçimi kaybetmek üzere ve Türkiye Ziyareti Sayın Merkel için ideal bir seçim kampanyası malzemesi oldu.
Biz NRW’de camilere karşı kampanyalara göğüs gererken Sayın Merkel “Türkiye AB üyesi olamaz”, “Türk Lisesi’ne Hayır” sloganları ile kaybettikleri oyları biraz olsun geri kazanmaya çalışıyordu.
Biz Almanya’da yaşamakta olan Türkiye kökenli Alman seçmenler bu “ucuz kampanyayı” yemedik.
Çok merak ediyorum Angela Merkel, “Almanya’nın çıkarlarını bile partisinin çıkarlarının arkasında tutarak kaç oy fazla alabilecek?” diye!
Bu nedenle Türkiye ya da Kıbrıs hakkında “ne demiş, dememiş ?” sorusu sizin de fazla vaktinizi almasın!
