METİN ŞENERGÜÇ ANMASI VE “ORİZONUN ÖTESİ” KİTABININ TANITIMI

MEHMET TAŞ / LONDRA – 16 Aralık’ta, Kürd-Türk toplum merkezi DAY-MER’de Metin Şenergüç, ölümünün 5. yılında kalabalık bir arkadaş grubunun katılımıyla anıldı. Etkinlikte yayınlamaya ömrünün yetmediği Orizonun Ötesi kitabının tanıtımı yapıldı. 

Açık Gazete’nin editörü Faruk Eskioğlu’nun açış konuşmasından sonra Metin hakkında bir kaç söz söyleme fırsatı bana verildi. Yaptığım konuşmada kısaca şunları vurguladım. 

“Metin’i artık eskisi gibi yüreğimiz burkularak, içimiz acıyarak “seni unutmadık” demekle yetinmeyeceğiz.  Kitabında çizdiği resimler ve yazdığı aforizmalar onu çağrıştıracak, kütüphanelerde, kitapçılarda ve kitaplığımızda kitapları her karıştırdığımızda onunla karşılaşacak ve her daim onu hatırlayacağız.  

Kitap kollektif bir çabanın ürünüdür. Bu grup çalışmalarının en ağır yükünü kitabın tasarımını sanat yaratıcılığıyla, resimleri ve aforizmaları harmonik bir üslupla düzenleyen sevgili Rıfat Güler arkadaşımız taşımıştır, ona ne kadar teşekkür etsek azdır. Rıfat’la kafa kafaya verip dizaynını daha da geliştiren Sümer Erek’in katkıları olmadan bu kitap bu hale gelmezdi. Yaşamakta olduğumuz ekonomik krize rağmen büyük boyutta ve renklerle bezenmiş baskı yapmaya cesaret eden yayınevi sahibi Tuncay Bilecen’e ve Metin’in oğlu Efe’nin annesi Nevin’e de teşekkür ederiz.

Güzellik ve özgürlük

Okuyucusuyla buluşan Orizonun Ötesi’ne Metin’in neden bu kadar önem verdiğini şu sözlerle kendisi güzel anlatıyor: “Sanat, ‘güzelliği aramaktır.” der bazıları. Oysa güzellik, yer ve zamana göre değişir. Orizon çizgisi gibidir, yaklaştıkça kaçar güzellik”.   “Orizon çizgisi bir sona değil, arayışın sürekliliğine işaret eder” derken sonsuzluğa doğru akıp giden bir arayışa olan sarsılmaz inancını vurgular. Sanatlardaki güzellik arayışlarının benzerini devrimciler politik mücadelede sürdürürler. Orizonun ötesindeki özgürlüğü yakalamak amacıyla başladıkları bitmek bileyen yürüyüş sonucunda derin tarihsel değişimlerin önünü açarlar. 

Metin Şenergüç’ün anmasında 68 kuşağının önderlerinden Aydın Çubukçu, Mehmet Çavuş ve Cavlı Çulfaz da katıldı.

İnsan, toplum ve çoğulculuk 

Metin, yaşamakta olduğumuz dönemin şartlarını doğru kavrayan, uzay çağında, yapay zeka çağında, hep karşımıza çıkan; fikirlerin, zevklerin, korkuların, umutsuzlukların, karamsarlıkların ve beklentilerin çeşitliliğini ince hünerle çizdiği ve bir kısmı kitapta sergilenen tablolarına yansıttı. İnsan, günlük yaşamının her anında bu çeşitliliğin yarattığı çatışma ve uzlaşmalarla kendine yol aradığını sanat eserlerinde okuyor ve görebiliyoruz. 

İnsan gibi canlı birer organizma olan toplumlar da çoğulculuğun yarattığı dinamizmle ileriye doğru yol alır. Sınıfsal kimliklerde, etnisitelerde, cinsiyetlerde, kültürde ve politikada çeşitlilik özgür ve adil toplumları yaratmanın temel unsurlarıdır. Bu belli başlı özellikleri içermeyen tek ulus, tek kimlik ve tek devlet gibi tekçi gerici toplumlar insanlığı savaşlara sürükler. Şu anda Gazze’de, daha önce Kürdistan’da yaşanan vahşet bunun acı örnekleridir. Kafatasçı Netanyahu yönetimi Filistinlilerin Müseviler kadar eşit hakları olduğunu kabul etmediği için binlercesini öldürüyor.  Türkiye’de de Kürdler ve Türkler çoğulcu kimlik politikalarının yaratacağı barışçı atmosferde özgürce yaşayabilirler.  

Metin Şenergüç anması 68 ve 78 kuşağını biraraya getirdi

 Özgürlüğün Düşmanı Faşizm 

Çoğulcu arayışların ve özgürlük mücadelesinin karşısında her zaman otoriter rejimler, despotizm ve faşizm dikilmiştir. Bir ressam, bir heykeltıraş, bir anlatı yazarı olan Metin bu bilinçle, emek ve zaman harcayarak yarattığı “Yandaş Faşizm” düşüncesiyle, şimdi toprağında gömüldüğü ülkesini tahrip eden, özgürlük düşmanı AKP faşist rejimini ilk ve doğru analizini yapan kişiydi. Politik rejimin zorbalığına rağmen emeğin hakkı olan uygar bir yaşam, barış ve adalet savaşımı veren insanların direnişlerine yakından ilgilenir araştırırdı. Gezi ve Sarı Yeleklilerin direnişlerini ölmekte olan eskinin yerini alacak yeninin doğum sancıları olarak görmüştü. 

Yeniden hortlayan faşizme ve gericiliğe karşı direniş saflarında olmayı ve güç birliklerinin arttırılmasını en çok isteyenlerden biriydi Metin. Özellikle bugünlerde “Yandaş Faşizm” düşüncesi her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Ülkede Mayıs 23 seçimlerinden sonra faşizm güç kazanmakla kalmadı, yenilgi sonucunda ilerici saflarda karamsarlık, ümitsizlik ve öngörüsüzlük alabildiğine yayıldı. Bu hastalığı acımasız eleştirmekle kalmamalıyız, Metin’in yaptığı gibi umutsuzluğu yıkacak direniş kıvılcımlarını arttırmanın yollarını bulmalıyız. 

Metin Şenergüç (Fotoğraf: Vehbi Koca)

Bütün şair, sanatçı ve yazarlar yazdıkları, çizdikleri ve yarattıkları eserleriyle yaşarlar, tıpkı Nazım gibi, Yaşar Kemal gibi. Onlar bedenen bizden uzaklaşırlar ancak zamanın onları öldürmeye gücünün yetmediğini düşünüyorum. İşte bu nedenle Metin, Orizonun Ötesi kitabıyla aramızda yaşamaya devam edecek. “

Hepinize teşekkürler

 

2743040cookie-checkMETİN ŞENERGÜÇ ANMASI VE “ORİZONUN ÖTESİ” KİTABININ TANITIMI

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.