Müjde, provokatör bulundu!

Mitingde açılan pankartla başlayan ve TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle farklı bir boyuta taşınan tartışma nihayet son bulacak gibi! Zira olayların müsebbibi bulundu!

Tüm bu olaylara sebep olan kişi TC Yardım Heyeti Başkanı Halil İbrahim Akçaymış!

Dün, Hürriyet Gazete’si Yalçın Doğan KKTC’deki olayların sebebini bulduğu muştusunu veren bir yazı kaleme almış. “Öfke dolu tepkiler dışında, olayın aslı ne” diye başlayan yazıda şu satırlar yer alıyor;

“Başbakan Erdoğan neden bu kadar sinirli? Kim hangi pankartları taşıyor? Nedir olayın içyüzü? Araştırdım, tablo epey farklı. KKTC’de görevli biri var. Hazret inanılmaz pervasız. Sürekli yüksekten uçuyor. Sömürge valisi edasıyla KKTC’de görevli bürokratlara, hatta siyasal sorumluluk taşıyan yöneticilere, ‘hayır bu olmaz, böyle yapmayacaksınız şöyle yapacaksınız’

Hazret KKTC yönetimine ders ve talimat vermekle meşgul. ‘O öyle olacak, bu böyle olmayacak’ tarzıyla ayağında çizme, elinde kamçı eksik.
Türkiye’nin, Kıbrıs’ta büyükelçiliği dışında birde yardım heyeti var. KKTC’ye giden yardımlar bu heyet üzerinden. KKTC’de sıradan vatandaştan, yöneticilere kadar pek çok kişiyi rencide eden şahıs bu heyetin başı.”

***

Yazar, Halil İbrahim Akça’nın, sürekli “parayı biz veriyoruz, bizim istediğimizi yapacaksınız” dediğini savunuyor.

Baştan söyleyeyim, Halil İbrahim Akça’yı hiç tanımam. Hatta görmedim de. İsmini ise gazeteci bir arkadaşımızın köşesinde duymuştum.

Ancak KKTC politikasını yakından takip ederim. Sendikacı ve politikacılardan sık sık görüş alırım.

Pankart olayının öncesini de bilirim sonrasını da.

Meclis muhabiri olmam dolayısıyla her ne olay olmuşsa, politikacılara sorma şansım vardır. Bazen haberleştiririm, bazen off the record olarak orada bırakırım.

Birçok olayın içyüzünü anlatırlar. Ancak, “bunu bil, aklında bulunsun ama yazma” dedikleri bende kalır.

Sendikacılarda- politikacılarla olduğu kadar samimiyetimiz olmasa da- her ne zaman ararsak bizi bilgilendirirler.

Sözün kısası, son günlerde gelişen olayları yakından takip edenlerden biriyim. Olayların gün be gün, nereye gittiğinin, nasıl tırmandığının da farkındayım.

Ve her gün mutlaka bir politikacıdan görüş alan biri olarak “Halil İbrahim Akça” ismini hiç duymadım.

Kimse o şahsa yönelik bir şikayet beyan etmedi. Hatta “TC Yardım Heyeti Kaldırılsın” diyen Serdar Denktaş bile…

Söylediğim gibi, bu ismi bir gazeteci arkadaşımızın köşesinde duymuştum. Ha, birde geçenlerde bir dergide mülakatı olmuş, okumadım.

Yazılanların içeriğini bilmediğim için o konuda yorumum yok. (Şayet Kıbrıs Türk insanını rencide edecek ifadeler kullandıysa “ev sahibi-misafir” çerçevesi içinde ‘ayıp etmiş’ derim.) TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın o açıklamasında da Akça’nın söylediklerinden etkilenip etkilenmediğinin de tahminini yapamıyorum dolayısıyla. Ancak bildiğim şu ki, eylemde açılan pankartın günahını ona yüklemek acz kokan, korkakça bir durum.

Yalçın Doğan bu bilgiyi her kimden aldıysa eksik almış. Halil İbrahim Akça’nın açıklamaları ile miting tarihini (birde hazırlık dönemi vardı) karşılaştırsın. Ardından pankartı kimin açtığını, niçin açtığını bir sorsun. Zarar yok, pankartı açanı bilmiyorsa (biz biliyoruz) sendikal platformdan yardım istesin. Tüm sendikacıların bu konuda konuşacağından eminim.

Ve emin olduğum bir başka nokta ise Halil İbrahim Akça’nın günah keçisi ilan edildiği…

1619670cookie-checkMüjde, provokatör bulundu!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.