Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça siyasi tansiyon giderek artıyor. Bu süreçte sözcüklerimizi çok dikkatli kullanmaya ve içeriklerini açıklamaya çalışacağız. Bunun nedeni, Bloklaşma sürecinin yaşanması ve tarafların birbirlerini anlamaktan çok, alınganlık içinde fevri tavır geliştirmeye yatkın olmalarıdır.
Seçimler öncesinde iki bloğun oluştuğunu biliyoruz. İlk blokta, Cumhurbaşkanı Talat’ı destekleyen CTP, TDP, BKP ve ÖRP bulunuyor. Bu bloğa Nar Bloğu ismini veriyorum. Buradaki nar, Cumhurbaşkanı Talat’ın kampanyasında kullandığı nardır. Siyasette kampanyalarda meyveler ve renkler kullanılmasının siyaseti renklendirdiği düşüncesindeyim..
Seçimlerde Nar Bloğu karşısında ise Turuncu Blok bulunuyor. Turuncu Sınıf, UBP ve DP destekli Başbakan Eroğlu’dur. Bu bloğa, milliyetçi ve muhafazakâr partiler olan MAP ve His Parti’nin desteği de bulunmaktadır. Turuncu Blok ismini, Başbakan Eroğlu’nun UBP adayı olması nedeniyle kullanmaktayım.
Her iki bloğun da ülkenin bir realitesi olduğunun altını çizmek istiyorum. İki blok da KKTC Cumhurbaşkanı’nı seçmek için harekete geçmiş siyasi bir cepheleşme hareketidir. İki blok da Kıbrıs Türklerinin desteğini almak için yola çıkmıştır.
Bu bloklaşmada sağ partilerin çoğunun Turuncu blokta, sol partilerin ve ÖRP’nin Nar Bloğunda yer aldığını görüyoruz. Burada ÖRP’nin tavrını, UBP’den ayrıldıkları için ve Denktaş-Eroğlu karşıtlığı ile siyaset yaptıkları için çok da şaşırtıcı bulmuyorum. ÖRP Başkanı Turgay Avcı’nın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bloklaşmalar dışına taşarak partisinin çıkarlarıyla ve Ankara telkiniyle hareket ettiğini düşündüğümüz için bu konuda daha fazla bir söz söylemeyeceğim. Sayın Avcı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak zor bir karar vermiştir. Umarız, kararı partisi ve ülkesi için hayırlı olur.
Siyasette bloklar oluşması, siyasi hesaplar uğruna cepheleşmelere gidilmesi doğaldır. Bu nedenle, her iki blokta yer alanlar için fazla söze gerek yok. Her iki blok adayına da seçimlerde başarılar diliyoruz. Bu noktada, cepheleşme ve bloklaşmalara isimler yakıştırmanın, nar ve turuncu renginin kötü anlamlar taşımaması nedeniyle, kötü niyetli bir tavır olarak algılanmaması gerektiğini bir kez daha vurguluyorum.
Peki, diğer 5 Cumhurbaşkanı adayına ne demeli ? Yasemin hareketi adına seçime katılan Sayın Zeki Beşiktepeli, siyasette hiç de yabana atılmayacak bir isimdir. Partisinin yöneticisi olduğu dönemde yapılan partisinin kurultayında, parti Genel Sekreteri İzzet İzcan, partisinin delegelerinden aldığı oylar ile 17. sıraya yerleşirken, Zeki Beşiktepeli’nin birinci sıraya yerleşmiş olduğunu sakın unutmayalım. Ancak, Beşiktepeli’nin eski partisi, seçimlerde Kızıl Blok yanında saf tutmuştur. Böylece, Beşiktepeli ile eski partisinin yolları ayrılmıştır. Ne olursa olsun, siyasette cesur bir kararla halk önüne çıkmanın tartışılacak bir yanı olduğu söylenemez.
Tahsin Ertuğruloğlu’nu, partisinin desteklediği aday dışında tavır alarak Cumhurbaşkanı adayı olması noktasında eleştirenler, çifte standartlı bir yaklaşımla Zeki Beşiktepeli’nin adaylığına tepki koymaktadırlar. Bu, tutarlı bir yaklaşım değildir. Bırakalım her ikisi de yarışsın ve halktan aldıkları destek ortaya çıksın.
Seçimlerinde aday olan diğer bağımsız Cumhurbaşkanı adaylarına da başarılar diliyorum. Kazanan KKTC olsun. Kazanan Kıbrıs Türkleri olsun.
____________________
* Siyaset Bilimci Doç. Dr.
