İNGİLTERE’DEN… Bir karşı kültür pratiği olarak squatçılık

Yıl 1946. Londra’nın en lüks semtlerinden biri olan Regents Park’ta yüzlerce yoksul ellerinde döşekleriyle Bedford Düşeşi’nin evine doğru yürüdüklerinde neler olup bittiğine kimse bir anlam veremiyordu . Oysa plan belliydi. Evsiz yoksulların amacı zengin Düşeş’in lüks evini işgal etmek ve kamulaştırmaktı. O günlerde zenginler bu lüks evleri haftalığı 30 şiline (1 pound elli pence) kiralıyorlardı. Emekçiler ve yoksullar için bu kirayı ödemek imkansızdı. Hareketin içinde savaştan dönmüş çok sayıda işsiz ve evsiz askerin bulunması hükümet için durumu daha da güç hale getiriyordu. İşgalci savaş gazileri ve aileleri özellikle eski askeri üsleri ve Batı Londra’daki lüks apartman bloklarını seçiyorlardı.
‘Squat hareketi’ artık ülkede olağanüstü bir sempati uyandırmış ve büyük bir politik güce dönüşmüştü. Evsizlerle baş edemeyeceğini anlayan hükümet ev sorunu konusunda tedbir almak durumundaydı.  Böylece hükümet ‘sosyal ev’ yasasını gündeme getirdi ve yerel belediyeler evsiz ailelere konut sağlamak zorunda kaldı. O yıllardaki squat hareketi nedeniyle yerel belediyeler on binlerce yeni ev inşa etmek durumunda kaldı. 
Squat terim olarak boş bir evin veya arazinin işgal edilmesi ve izinsiz kullanılması anlamına geliyor. Temelinde ise anti mülkiyetçi mantık yatmaktadır. Buna göre, sistem insanın yaşaması için gerekli olan barınma ihtiyacını karşılamıyorsa ve sadece bedelini ödeyenlerin barınma ihtiyacı karşılanıyorsa, bu durumda bedelini ödeyemeyecek durumda olanların başka çıkış noktası kalmıyor. “iş yok kira da yok” sloganıyla yola çıkan hareket, özellikle 60’lı yıllara gelindiğinde önemli bir politik ivme kazanmıştı.
İngiliz Yasaları’na göre squat, söz konusu binaya güç kullanılmadan girildiği ispat edilmezse, hala suç teşkil etmiyor ve sivil bir mesele olarak değerlendiriliyor. Bu durumda squata uğrayan evin veya arazinin sahibi bir takım yasal prosedürlere başvurmak zorunda. ‘Squatçıların El Kitabı’nı hazırlayan Advisory Service for Squatters isimli gönüllü çalışma yürüten grubun tavsiyelerine göre, “squatçı işgal edeceği binayı önce takibe almalı, özellikle belediyeye ait binaları seçmeli, daha sonra güvenli bir şekilde binaya girmeli, kapıya veya pencereye zarar vermemeli…” Squatçılar işgal ettikleri binanın kapısının önüne derhal ‘Section 6’ uyarısını koyuyor. Bu, binada yaşayanlar olduğu ve yasal hakları bulunduğu anlamını taşıyor. Bu durumda binanın gerçek sahibi bile olsa, izinsiz olarak binaya girdiğinde veya zor kullanarak binaya girmek istediğinde suç işlemiş oluyor.
İşgalcilerin squat edilen binada çıkarılmaları duruma göre bazen bir ay, bazen ise özellikle belediye ve kooperatiflere ait binalarda yıllar sürdüğü oluyor. İngiltere’de bu şekilde uzun yıllar squat olarak kullanılan binalar var. Mesela Kennington’da Bob Marley’in de kaldığı ve Rastafaryanlar tarafından yapılan St. Agnes Place işgali tam 30 yıl sürdü.  Burada yüzlerce kişi bir caddeyi kapatarak kendilerine ait bir yaşam alanı kurmayı başardılar.
İngiltere karşı kültüründe önemli bir yeri olan squat hareketinin kökeni 1600’lü yıllara kadar gidiyor. 1649’da tarihe “Diggers” olarak geçen İngiliz grup, Surrey’de, Saint George’s Hill’de   ilk bilinen işgal eylemini gerçekleştirerek, boş toprakları işgal etme hareketini başlattılar. Diggerler boş toprakları işgal ederek eşit bir şekilde bölüp, küçük egalitarian topluluklar oluşturuyorlardı. 1960’lara gelindiğinde bu kez ‘Aile işgal hareketi’ güç kazandı.  Squatçılar boş evleri tespit ediyor, işgal ediyor ve belediye listelerinde, ev sırası bekleyen yoksul ailelerin kullanımına açıyorlardı. Londra’da Ron Bailey ve Jim Radford adlı iki kafadarın önderlik ettiği hareket sonucu, bazı bölgelerde, özellikle de Redbridge ve Southwark Belediyeleri, yüzlerce işgalci aileyle kontrat imzalamak zorunda kaldı.
15 Eylül 1969 günü ‘Londra Sokak Komünü’ isimli bir grup ortaya çıktı.  Bu kez işgal edilen yer İngiltere’nin en önemli semtlerinden biri olan ve tüm dünyaca tanınan Piccadilly’nin göbeğinde gerçekleşiyordu. Piccadilly’de evsizlik sorununa dikkat çekmek için 144 numaralı 100 odalı binanın işgal edildiği duyulduğunda aynı gün tüm medya oradaydı. İşgalciler tam 6 gün boyunca binada kaldılar ve yüzlerce polis tarafından düzenlenen bir operasyonla binadan çıkarıldılar. 1960’lı yılların sonunda yaşanan bu işgaller, idealist bir hareketin parçasıydı ve tamamen politik içerik taşıyordu. 60’lardaki squat hareketinin başını anarşistler çekerken, hareketin içinde, komünistler, sosyalistler, rastafaryanlar, hippiler ve punkçular da vardı. 
Londra’daki en önemli squatlardan birisi de 1978 yılında gerçekleşen Well Huntley Caddesi’ndeki squat olmuştur.  Squatın polis tarafından boşaltıldığı gece tüm dünyada destek eylemleri yapıldı.
1979 gelindiğinde, 30 bini Londra’da olmak üzere, İngiltere genelinde 50 bin squatçı olduğu tahmin ediliyordu. Hatta Londra’da ev işgalcilerinin Londra Squatçılar Sendikası (London Squatters’s Union) adlı bir sendikası bile vardı. Bu sendikanın merkezi Huntley Sokak’taydı ve 52 dairede oluşan bu squatta toplam 150 kişi yaşıyordu. Sendika festivaller organize ediyor ve evsizlere yeni evler açıyordu.
Batı Londra’da Freston Road squatı da yine tarihsel öneme sahiptir. Buraya yerleşen squatçılar  bir süre sonra ünlü Unilateral Declaration of Independence’sı (Bağımsızlık Deklerasyonu) yayınlayarak, Birleşmiş Milletler’e mektup yazıp bağımsızlıklarının tanınmasını istedi. Londra Belediyesi’yle de pazarlık yapmaya giden temsilcilerini ‘büyükelçi’ olarak tanıttılar…
İngiltere’de geçmişi çok eskilere dayanan ve karşı kültürün çeşitli öğelerini barındıran squat hareketi metropollerdeki mücadelenin önemli bir parçası oldu ve hala da olmaya devam ediyor. Günümüzde squatçılık 60’lı yıllara göre gerilemiş olsa da hala karşı kültürde önemli bir hareket olarak devam etmekte. Günümüz squatlarında daha çok göçmenler, sanatçılar, evsizler ve anarşistler kalmakta ve işgal edilen yerlerin bir çoğu da sosyal merkezlere dönüştürülerek, toplumsal kullanıma açılmaktadır.  Londra’nın White Chapel, Hackney, Aldgate, Lewisham gibi semtlerinde hala bu şekilde kullanılan bazı merkezler mevcut.

 

650220cookie-checkİNGİLTERE’DEN… Bir karşı kültür pratiği olarak squatçılık

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.