Mellor, yapılan araştırmalar sonucu okul öncesi yaşlarda ailesi tarafından kitap okunan çocukların bütün okul yaşamlarında daha başarılı olduğunun kanıtlandığını söyledi.
Ailesi tarafından kitap okunan çocukların okula ilk adım attıklarında diğer çocuklara karşı daha kolay neden sonuç ilişkisi kurabildiklerini belirten Mellor, göçmen ailelere de şunları önerdi:
“Bazı göçmen aileler içinde yaşadıkları topluma daha kolay uyum sağlamaları ve eziklik çekmemeleri için çocuklarına o toplumun dilini öncelikle öğretmeye çalışıyorlar. Oysa bu hem etik hem de eğitim açısından doğru değil. Hiç bir dil ve kültür bir diğerinden üstün değildir. Aileler çocuklarına öncelikle kendi anadillerini sevmelerini, kendi kültürleyle övünmesini öğretmelidir.”
Göçmen ailelerin çocuklarını çok dilli yetiştirmek için evde kendi anadillerini konuşmaları gerektiğini vurgulayan Mellor, “Okula başlayan çocuklar zaten içinde yaşanılan toplum dilini öğrenecekler. Bu dilin baskın çıkarak anadilini unutturmaması için mutlaka ve mutlaka evde anadilde kitap okunmalı ve bütün konuşmalar da anadilde yapılmalıdır…” dedi.
Danışman anne ve babanın farklı anadil konuşması durumunda çocuklarla iletişimde herkesin kendi anadilini tercih etmesini önerdi.
