Orman arazilerinde 10 yılda 109 bin hektar maden izni verildi

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Ormanlarda görünmeyen yangın: Orman Genel Müdürlüğü’nün resmi istatistiklerine göre 2012-2022 döneminde orman arazilerinde toplam 109.884 hektar maden izni verildi…

Türkiye’de iklim krizinin etkisiyle birlikte artan orman yangınları gelecek için en önemli tehditlerin başında geliyor. Ancak orman sayılan alanlarda verilen orman izinleri arasında başı çeken maden izinlerinin alansal büyüklüğü orman yangınlarıyla yarışıyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün resmi istatistiklerine göre 2012-2022 döneminde orman arazilerinde toplam 109.884 hektar maden izni verildi. Aynı dönemde çıkan orman yangınlarında yanan alanlar ise 236.425 hektar. Bu dönem içinde alansan büyüklük bakımından en fazla orman yangını 139.503 hektarla 2021 yılı oldu. Maden izinlerinin orman yangınlarından çok daha büyük alanı kapsadığı dönem ise 2015 yılı oldu. 2015 yılında 3219 hektar orman yanarken, aynı yıl verilen maden izinlerinin toplamı 8743 hektar oldu.

RUSYA’YA GÖRE ORMAN FAKİRİ, KUVEYT’E GÖRE ORMAN ZENGİNİYİZ

Türkiye orman varlığı açısından birçok ülkeye göre sayılıyor ancak bazı ülkelere göre ise “orman fakiri” denilebilecek durumda. 2023 yılı verilerine göre Türkiye’nin orman alanı 23 milyon 245 bin hektarlık alanı kaplıyor. Bu rakam, ülke yüzölçümünün yüzde 29,8’lik bir kesimini oluşturuyor. Ancak bu orman alanlarının yüzde 41’lik kısmı ‘boşluklu kapalı’ olarak tabir edilen daha seyrek ormanlardan oluşuyor. Dünyada yüzölçümüne göre en çok orman varlığına sahip ülkeler Güney Amerika, Asya Pasifik ve Orta Afrika ülkeleri. Ancak orman alanı büyüklüğü bakımından ilk 5 sırada Rusya, Brezilya, Kanada, ABD ve Çin yer alıyor. Türkiye ise bu listede 27. sırada. En az ormana sahip ülkeler ise Kuzey Batı Afrika’da bulunan Moritanya, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Avrupa’nın kuzeyindeki İzlanda olarak sıralanıyor.

ORMAN VARLIĞI BAKIMINDAN ANTALYA İLK SIRADA

Orman varlığı bakımından Türkiye’nin en zengin ili Antalya. Antalya’nın 1.177.241 hektar orman alanı bulunuyor. Antalya’nın 2 milyon 61 bin 764 hektar olan yüz ölçümünün yarıdan fazlası olan yüzde 57’lik kısmı ormanlardan oluşuyor. Antalya’yı 876.314 hektarla Kastamonu, 835.534 hektarla Mersin, 832.896 hektarla Muğla, 646.552 hektarla Kütahya, 643. 068 hektarla Konya, 632.405 hektarla Balıkesir izliyor. Adana, Bolu, Kahramanmaraş, Sivas, Manisa ve Denizli gibi iller ise 500 bin hektarın üzerindeki orman alanlarıyla öne çıkan kentler.

BİNLERCE YILDIR YAĞMALANAN ORMANLARIMIZ

Anadolu ormanları binlerce yıldır yağmalanan doğal mirasımız arasında. Antik Çağın ünlü coğrafyacısı Amasyalı Strabon, ‘Coğrafya’ kitabında bugün Antalya-Alanya’da bulunan Hamaksia kentinin (Sinekkalesi) limanından götürülen ve çoğu sedir ağacından olan kerestelerin gemi yapımında kullanıldığını belirtir: “Bu bölge gemiler için gerekli olan sedir ağacı konusunda diğerlerinden çok fazla verimlidir ve Antonius bu nedenle filolarının yapımı için uygun olduğundan bu bölgeyi Kleopatra’ya vermiştir.”

İLK ORMAN GENEL MÜDÜRÜNÜN ADI ‘ARİSTİDİ BALTACI’

Osmanlı döneminde 1872’de kurulan ve ormanlardan sorumlu olan bakanlığın adı “Orman ve Ma’âdin Nezareti’ydi. Adından da anlaşılacağı gibi ormanlar ve madenleri aynı bakanlık (Nezaret) sorumluydu. 1869’da kurulan Orman Müdüriyeti Umumiyesi’nin (Orman Genel Müdürlüğü) başına getirilen ilk yönetici ise Rum asıllı Aristidi Baltacı oldu. İlk orman genel müdürünün ‘baltacı’ soyadını taşıması, baş tacı edilmesi gereken ormanların baltalık olarak görülmesine giden süreçte ilk düğmenin yanlış iliklendiğinin altını çiziyor adeta.

MADENLER VE ORMANLAR AYNI KURUMUN SORUMLULUĞUNDAYDI

1878-1880 döneminde Ermeni Bedros Kuyumcuyan, yine 1911-1912 döneminde Ermeni Kirkor Sinapyan orman ve maden nazırlığı yapan isimler arasında yer alıyor. Cumhuriyet döneminde ormancılık politikaları birçok bakımdan devrim niteliğinde uygulamaları beraberinde getirdi. Türkülere konu olan Orman Muhafaza Memurları (Ormancı), halk arasında en tanınan kamu görevlileri arasındaydı.

ORMANA HAYVAN GİRİŞİ YASAK, İŞ MAKİNELERİNİN GİRİŞİ SERBEST

Ancak 1956’da çıkarılan yasal düzenlemeyle ormanları korumak amacıyla hayvanların bile ormana girişi yasaklanırken bugün gelinen noktada orman alanlarında iş makinelerinin dolaşması özellikle orman köylerinde tepkiyle karşılanıyor. Keçisi ormana giren köylüye astronomik cezalar kesilirken, maden izinleri verilen orman alanlarında binlerce ağacın yok edilmesi büyük bir çelişki doğuruyor.

UCUZ İTHALATLA BÜYÜYEN SEKTÖR YERLİ ORMANLARA YÖNELDİ

Türkiye’nin orman varlığı son yıllarda arta odun üretimiyle de tehdit altında. Geçmişte Rusya ve Bulgaristan gibi ülkelerden ithal edilerek ucuz kereste temin eden ahşap endüstrisi, dövizdeki artış ve bu ülkelerin ihracata kısıtlamalar getirmesi nedeniyle yerli kaynaklara yöneldi.

ODUN ÜRETİMİNDEKİ ARTIŞ ÜRKÜTÜCÜ BOYUTTA

Türkiye Ormancılar Derneği’nin 2020 yılında yayımladığı ‘Türkiye Ormancılığı’ raporunda (kitap) yer verilen istatistiklere göre 2017 yılında 20 milyon 500 bin metreküp olan odun üretimi, 2021’de 36 milyon metreküp olarak kaydedildi. Bu rakam, 2000’li yılların başlarında 10 milyon metreküp düzeyindeydi. 2012-2021 yılları arasında odun üretimindeki artışın yüzde 65 olduğu kaydedilen raporda aynı dönemde ormanlardaki cari artım miktarının ise yüzde 16 olduğu kaydediliyor. 2005-2021 yılları arasındaki ormanlardaki cari artımın yüzde 31 olduğu bilgisine yer verilen raporda, bu dönem içerisindeki odun üretiminin ise yüzde 130 olduğu belirtilerek dört katı bulan bir artış yaşandığı vurgulanıyor.

OGM VERİLERİNE GÖRE MADEN İZİNLERİ 10 YILDA 109 BİN HEKTAR

Orman alanlarındaki odun üretimindeki artışa paralel olarak maden izinleri de önemli bir yer tutuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) resmi istatistiklerine göre 2012-2022 yılları arasında geçen 10 yıllık dönemde orman sayılan alanlardan verilen maden 28 bin 355 adet maden izinlerinin toplamı 109.884 hektarlık bir alanı kapsıyor. Bu süre içinde en fazla maden izni 2021 yılında verilmiş. 2021’de verilen 4401 maden izninin toplam alanı 16.461 hektar. 2017 yılında ise 2776 adet orman izniyle toplam 13.092 hektarlık orman arazisi madencilik faaliyetlerine tahsis edilmiş.

MADEN İZİNLERİ ORMAN YANGINLARIYLA YARIŞIYOR

Maden izinleri orman yangınlarıyla da yarışıyor. OGM verilerine göre 2012’de 10.454, 2017’de 11.993, 2018’de 5604 hektar orman yandı. Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınlarının yaşandığı 2021’de ise 139.503 hektar orman yandı. 2022’de 12.799 hektar orman yanarken, 2012-2022 dönemindeki orman yangınlarının toplamı 236.425 hektar.

2015’TE YANAN ALANIN İKİ KATINDAN FAZLA MADEN İZNİ VERİLDİ

2015 yılında 3219 hektar orman yanarken, aynı yıl verilen maden izinlerinin toplamı 8743 hektar oldu. 2019’da 11.332 hektar orman yanarken, aynı yıl orman alanlarında verilen maden izinlerinin toplamı 11.345 hektar oldu. 2017’de 11.993 hektar orman yandı, aynı yıl ormanlardan verilen maden izni yüzölçümü 13.092 hektar oldu.

SAYIŞTAY: ‘MADEN SAHALARINDA ETKİN DENETİM YAPILMIYOR’

Maden izinleri ormansızlaşmanın yeterince tartışılmayan bir boyutunu da gözler önüne seriyor. Sayıştay denetimlerinde orman izinleriyle ilgili yeterli denetim yapılmadığı bulgularına yer verilmesi, pasa döküm alanı ve ruhsat sınırı ihlalleriyle, maden ruhsat sahalarında izinsiz yapılaşma sorunlarının da göz ardı edildiğini ortaya koyuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın faaliyetlerini denetleyen Sayıştay’ın Eylül 2020 tarihli raporunda, özetle şu bulgulara yer veriliyor: “OGM taşra teşkilatını oluşturan 28 Orman Bölge Müdürlüğü görev alanında yer alan ve Orman Kanununun 16.ıncı maddesi gereğince izin verilen maden izin sahalarından örnekleme yöntemi ile seçilen 687 maden izin sahasının CBS (Coğrafi Bilgi Sitemi) sistemi üzerinden bazılarının ise yerinde yapılan fiili denetimlerinde de; sınır aşımları, izinsiz yapılar ve izin amacı dışında kullanımlar tespit edilmiş olup, Kurum tarafından maden izin sahalarının kontrollerine yönelik etkin bir denetimin yürütülemediği görülmüştür. Yapılan incelemede, maden izin sahalarının olurlarına yönelik harita girişleri tamamlanmış dosyalardan örnekleme seçilen kml. uzantılı 687 maden izin sahasından, 497 sahada 330 sınır aşımı olduğu, 49 idare izni olmayan yapılar yapıldığı, 31 sahada, izin amacı dışında kullanımlar olduğu, 78 sahada ise hem izin amacı dışında kullanılan idare izni olmayan yapılar yapıldığı ve 20 sahanın ise koordinatlarının sorunlu olduğu görülmüştür… Maden izin sahalarında kontrol denetiminin yeterince yapılamadığı konusu geçmiş yıl Sayıştay Denetim Raporlarında yer almış olup, kurumca talimat ve uyarılar yapılmasına rağmen gelinen noktada, kontrollerin iyileştirilmesi ile ilgili gereken sonuçların alınmadığı değerlendirilmiştir.”

 

 

2767960cookie-checkOrman arazilerinde 10 yılda 109 bin hektar maden izni verildi
Önceki haberYandaş Kalem Önceden İlan Etmiş
Sonraki haberBİR TELİF HAKLARI SAVAŞÇISI: ASLI ŞAHİN
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.