İNGİLTERE… Otomatik bilgi paylaşımı genişliyor

“Dünyanın her yerinde aynı anda yayınlanan 12 milyon gizli belgeyle ilgili tartışmalar sürüyor. Gün geçtikçe daha fazla politikacı Pandora Papers’ın gözler önüne serdiği sırlardan dolayı hesap vermek zorunda kalıyor. Türkiye’de ise iktidar Pandora Papers belgelerine karşı sessiz. AB ve ABD’li yasa yapıcıları Pandora Papers’ın ifşa ettiği finansal yapının önüne geçilmesi için yeni yasa tasarıları üzerinde çalışıyor. Hindistan, Endonezya, Fransa, Avusturalya, Hollanda, Panama, İrlanda, Arjantin ve Şilili yetkililer sızıntılarda adı geçen herkesi soruşturacaklarını açıklarken, Türkiye’de iktidar kanadından tam anlamıyla tok yok…

Deutsche Welle’deki seri yazıda offshore şirketlerde hesap açarak başta İngiltere olmak üzere yurtdışında emlak edinen çoğu kara paracılar anlatılıyor. Bu yazı dizinde kimler yok ki? Türkiye’yi talan eden Mehmet Cengiz’den Ziraat Bankası’na borçlanarak Doğan Grubu medyasını satın alan Demirörenlere, Aydın Doğan’ın damadı M. Ali Yalçındağ’dan, CHP’li Onur Öymen’in oğlu Burak Öymen’e, işadamları Turgay Ciner ve İnan Kıraç’tan, BJK Başkanı Ahmet Nur Çebi’ye tanınmış isimler listede.

Üniversitedeki ekonomi dersinde bir ülkede yaratılan değerlerin karşılığı olan paranın ulusal sınırlar içinde dolaşımının yerli ekonomi için önemli olduğu öğretilmişti. Bir başka deyişle devletin gözünde memleket içinde paranın bir emekçiden bir hırsıza geçmesinin bir önemi olmadığı, aslolanın yurtdışına kaçırılmaması gerektiğinin altı çizilmişti. Devletler bu nedenle batık kredilerin pek de arkasına düşmüyor, nasıl olsa ekonomik çarkın içinde dolaşımda deyü. Amma para dışarı kaçarsa iş değişiyor..

Yurtdışında offshore hesaplarında kurumlar vergisi yok, gelir vergisi yok, hesap için bürokrasi yok. Yasadışı değil ama etik sayılmıyor. Etiği metiği kim takar ki? Yurtdışındaki offshore hesaplarına kaçan her kuruş memleketin o kadar yoksullaştığının belgesi. Peki Türkiye’de hükümet bu listede yer alan işdünyasına neden sert tepki göstermiyor? Çok basit. Bekleyin göreceksiniz, Türkiye’nin en tepesindeki yöneticilerin de yurtdışı hesaplarıyla yakında tanışacağız. Yurtdışına para kaçıran iktidarın kanka şirketlerinin de sırları var herhalde…

***

Deveyi hamuduyla götüren kapitalist dünya, çalışanların hesap hareketliliğini ise kılı kırk yararak inceliyorlar. Türkiye dışında yaşayan vatandaşların Türkiye’deki banka hesap bilgileri AB ülkelerinde de 30 Eylül itibarıyla yaşadıkları ülke idarelerine bildirilmeye başlandı.

“Gurbetçi”lerin sosyal hakları hatta vatandaşlıkları riske girmiş oldu. Başta Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerinde yaşayan 4 milyonu aşkın emekcinin Türkiye’deki varlıklarıyla ilgili bilgilerin OECD çapında paylaşılmasıyla yeni bir dönem başlamış oldu.

OECD ülkeleri arasında geriye dönük 10 yıllık bilginin erişime açılması, Türkiye’deki birikimleri ve gelirlerini belirtmeden yaşadıkları ülkede sosyal yardım alan Türkiye kökenlileri zor durumda bırakacak. Bir yanda gözyumulan dev finans transferleri, diğer yanda dürbünle bakılan emekçilerin küçük hesap hareketleri… Lan siz önce kendinize bi bakın. Çamur içindesiniz!

***

Bu arada Avrupa’da çok sayıda havayolu şirketi, AB Komisyonu ile yapılan görüşmelerin ardından, pandemi nedeniyle iptal olan uçuşlar için bilet alan müşterilerinin söz konusu bilet ücretini iade etme konusunda anlaşarak bir yanlıştan dönüldü. Avrupa merkezli 16 havayolu şirketi, salgın nedeniyle iptal olan uçuşlar için bilet alan müşterilerinin bilet ücretini eksiksiz iade etme konusunda AB Komisyonu ile anlaştı. Şirketler, yapılan görüşmede ayrıca, sahip oldukları haklar konusunda müşterilerini daha fazla aydınlatmayı da taahhüt etti. Buna göre, salgın sırasında bazı havayolu şirketlerinin sıklıkla yaptığı gibi, iptal olan uçuşların ardından müşterilere hediye çeki verme uygulaması, sadece müşteri bunu kabul ederse yapılabilecek. Heyooo…

2558030cookie-checkİNGİLTERE… Otomatik bilgi paylaşımı genişliyor
Önceki haberDolar fren tutmuyor: 9,29
Sonraki haber‘Osman Kavala serbest bırakılsın’ çağrısı yapan 10 ülkenin büyükelçileri Dışişleri’ne çağrıldı
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.