Pembe karanfilli kız…

BULAMIYOR ARADIĞI YOLLARDA UMUDU: PEMBE KARANFİLLİ KIZ

78 yaşındaki bir adam 14 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ediyor… Üstelik bu tecavüzün ailesinin rızası ile ve defalarca tekrarlandığı iddia ediliyor.

‘Olay ortaya çıktığında yer yerinden oynayacak, bütün Türkiye bu olayın şoku ile sarsılacak’ diyenleri şaşırtan gelişmeler oluyor sonrasında; Türkiye’nin geleceğini hazırlayan ‘kelli felli’ efendilerin, henüz çocuk sayılan, savunmasız,  bir yavrucağa sahip çıkacakları yerde; tecavüzü gerçekleştirdiği şahitlerle de kanıtlanmış 78 yaşındaki bu hasta ruhlu adamı korumak için seferber oldukları görülüyor…

İnsan düşünüyor; bu adamların hemen hepsinin ya ‘baba’ ya da ‘büyükbaba’ olduğunu…

Evlerinde kendi kız çocuklarının başına aynı şey gelse belki de dünyayı ayağa kaldıracaklarını…

Ama ne yapıyorlar bu insanlar; 14 yaşında bir kız çocuğunun haklarını koruyan tüm tedbirleri ihlal ederek, 78 yaşındaki tecavüzcüyü beraat ettirmek için her yolu deniyorlar ve başarıyorlar… Böylece bu tür suçlara maruz kalabilecek diğer kurbanların da korunma ve savunma haklarını peşinen ellerinden almış oluyorlar…

Bu dava topluma örnek teşkil edebilecek bir dava olduğundan, davanın suçlu lehine sonuçlanması büyük bir ihtimalle gelecekteki tecavüzcüleri de cesaretlendirecektir; bu tür suçlara eğilimi olan insanların önünde caydırıcı olabilecek nitelikte bir yaptırım, en azından uygulamada kalmamıştır.

Hele tecavüze yeltenen kişi ‘kelli felli nüfuzlu’ biriyse onu durduracak, korkmasını sağlayacak ciddi bir tehdit unsuru gerçekten bulunmamaktadır.
En kötü ihtimalle tecavüz ettiği kişiyle evlenip namusunu temizlemek suretiyle tecavüz suçundan kolayca yırtabilecektir!!!

Bu neye sebep olacaktır peki? Şuna sebep olacaktır: Bundan sonra bu suçu işleyenler, eşkal teşkil eden bu davalardan cesaret alarak yaptıklarını suç olarak  görmeyeceklerdir; hatta erkek-egemen zihniyetin toplumuzda erkeğe yüklediği değerden cesaret alarak, sonunda namuslarını temizlemeyi göze aldıkları sürece, tecavüz etmeyi artık kendilerine hak görmeye başlayacaklardır.
İşledikleri suçtan utanç duymak yerine, kendilerini kınayanları  veya soru soran gazetecileri, ‘sn.Üzmez’ örneğinde olduğu gibi,  ‘tecavüz ettiği’ imasında bulundukları gerekçesiyle ‘pişkince’ savcılığa şikayet etme tehdidinde bile bulunabileceklerdir…
Çünkü onlar mevcut adalet sisteminin, söz konusu olan bir tecavüzcü bile olsa, ‘kelli felli adamlar karşısında boynunun kıldan ince olduğunu’ çok iyi bilmektedirler…

Örneğin Hüseyin Üzmez’ in ‘tahliye kararı’ çıktığında, Türk adaletine hep güvendiğini, bu sonucu beklediğini söylemesi boşuna değildir… Bir adalet sisteminde ‘eğer suçlular karardan dolayı hakimlere teşekkür etmeye başlamışlarsa’ o sistemden adalet bekleyenlerin ‘vay haline’ demek gerekir…

 ‘Hüseyin Üzmez Davasında’ Türk adalet sisteminde neler olmamıştır ki…
Bu ülkede ‘adalet’ gerçekten en çok da onu çiğneyen Hüseyin Üzmez gibi ‘kelli felli nüfuzlu insanlar’ için gerçekleşmektedir: Bu konuda öyle bir güç dengesi işlemektedir ki gerektiğinde şahsa özel yasa tasarısı çıkarılmasına bile cüret edilebilmektedir. Bakın ‘Üzmez’ davasında arı gibi çalışan adalet sistemimiz nelerin ince hesabını yapmıştır, aynen basından aktarıyorum: “Yargıtay 5. Ceza Dairesi temsilcilerinden ayrıca Medeni Yasa ve TCY’de hâkim iznine bağlı olarak 16, rıza ile 17 olan evlenme yaşının 14’e indirilmesi, tecavüzcünün tecavüz ettiği kişiyle evlenmesi durumunda, cezanın ortadan kaldırılmasına ilişkin eski TCY’de olan hükmün yeniden konulması, TCY’nin 102. maddesinde eşin tecavüzü durumunda 2 yıldan 7 yıla kadar olan cezanın erteleme kapsamına giren 6 aydan 1 yıla düşürülmesi önerileri geldi. Yargıtay temsilcisi değişiklik istemlerini “toplum gerçekleri”ne dayandırdı. Yargıtay temsilcisi, mahkemelerde yargıçların karşısına 14 yaşında, kucağında çocuklu kadınlar çıktığını, ailelerin çok güç durumda kaldığını belirterek eski TCY’deki bazı düzenlemelere dönülmesi gerektiğini savundu.”

Şimdi böyle bir zihniyet beni neden şaşırtmıyor biliyor musunuz; çünkü bizim toplumumuzun çoğunluğunun inandığı Hz. Peygamber, yani Hz. Muhammed’in eşlerinden biri 9 yaşında biri de 6 yaşındaymış. 6 yaşındaki hanımını peygamberin, kimsesiz olduğu ve onu acıdığı için koruma amacıyla nikahına aldığı söyleniyor; tüm iyi niyetimizle bunun doğru olduğunu düşünelim ve neden evlatlık edinmek yerine hanımı olarak aldığını sorgulamayalım; ondan asla hanımlık beklemediğini de kabul edelim; yine de Hz. Peygamber örnek alındığında, 6 yaşında olmasa bile 9 yaşındaki bir kız çocuğuna karşı bir erkeğin yaşı kaç olursa olsun cinsel istek duymasının, şehvet hissetmesinin, onu kadın olarak düşünüp arzulamasının, onunla cinsel ilişkiye girmesinin -imam nikahlı eşi olmak suretiyle, çünkü günümüz yasalarına göre 9 yaşındaki bir çocuğa resmi nikah düşmüyor-  dinsel açıdan bir sakıncası bulunmamaktadır…

Şimdi hepiniz hayatınızdaki 9 yaşındaki kız çocuklarını bir düşünün; bu kızınız, torununuz ya da yeğeniniz olabilir; yukarıdaki durumda onu bulunduğunuzu düşünün; 78 yaşındaki bir ihtiyarın ona karşı tahrik olduğunu, onu arzuladığını, onunla cinsel temasta bulunduğunu…

TÜYLERİNİZ DİKEN DİKEN OLUYOR DEĞİL Mİ… Elinize geçirseniz böyle birini gözünüzü bile kırpmadan öldürebilirsiniz değil mi? O halde değişen ne, bunu yapanın peygamber olması neyi değiştiriyor… Bunun dini nikahla veya rıza ile yapılması… Bunların hiç birisi 9 yaşındaki bir çocuğun zihnen ve bedenen tam gelişmemiş olduğu gerçeğini değiştiriyor mu?!!!

Karşımızdaki kız çocuğunu  9 değil de 14 yaşında olarak düşünün şimdi de; 14 yaşında kızınız, yeğeniniz veya torununuz varsa, 9 yaşındaki kızın yerine bu olanların 14 yaşındaki o kızınızın, yeğeninizin  veya torununuzun başına geldiğini düşünün; değişen bir şey var mı peki?!!! 

O hala çocuk değil mi!!!
Sayın Hüseyin Üzmez, yukarda anlattığım zihniyetin kendisine verdiği cesaretten olacak, yaptıklarının suç olmadığı konusunda kendisinden oldukça emin görünüyor; onun tek kusuru küçük kadınları(kızları demeye cüret edemiyor) zaafı olmasıdır. Bu bir suç değildir ki; dinen bunun örnekleri görülmüştür. (örneğin Peygamber)… Zaten eşi de kendisinden 50 yaş küçüktür ve evlendiklerinde yaşı henüz 23’tür. 14 yaşındaki kızla olan ilişkisinden de eşinin haberi vardır.
Bakın kendisi olanları ‘eşinden her zaman gurur duyduğunu’ ifade etmeyi de ihmal etmeyerek bir basın organına nasıl anlatıyor, aynen aktarıyorum: “Eşim asil bir kadın. Erkek olsaydı, herhalde Genelkurmay Başkanı olurdu. Çok disiplinli, despot. Olayı öğrendikten sonra evde kıyametler koptu. En ufak ihanete tahammül etmez. Dedim ki ‘Doğru, insan kendi duygularına hakim olamıyor. Gönlünü almak için altın bilezikler aldım. Geçen gün de, altın saat aldım. Kızcağızla ilişkim, duygudan ileriye gitmedi. Sadece Kuğulu Park’ta yakınlaşmamız oldu. Bir insan o kadar zaafların içinde ancak bu kadar dayanabilir. Kızcağızın intihar ettiği, son anda kurtarıldığı doğru. Şimdi evlendi. Adamcağız, karısının bana olan duygularını herhalde sezmiştir. ‘Can Pazarı’ kitabının ikinci cildini yazmak için hamile kalmasını bekliyorum. Çocuk onu evine bağlar diye. Yoksa yine çok etkilenecek, sarsılacak. O kızcağızla yaş farkı çok hassas bir konu. Yaş olmasaydı ne yapardım biliyor musunuz? Eşimden boşanmadan onu nikahıma almadan günaha, cehennemde yanmaya, sorulacak hesaba razı olurdum. İkinci nikaha karşı olduğumdan değil, yaş farkından. Yoksa, Allah’ın ruhsatı başımızın tacıdır. İslam davasının köpeği bile değilim. Ama karşıdakiler beni İslam davasının temsilcisi gibi görüyorlar. Şahsımdan İslam’a en ufak bir gölge düşeceğine Allah canımı 100 bin defa alsın. Sırf bundan korktuğum için yapmadım. İnançlarını nefislerine alet edenlerden olurdum. Yaş farkını o mesele yapmıyordu, ben yapıyordum. 20 yaş daha genç olsaydım keşke. Ayrılmak için Çeçenistan’a gidip şehit olacaktım. Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri, kerameten önledi. ‘Nefsinle mücadele et’ dedi. Avustralya’ya da ayrı kalmak, nefsimle mücadele etmek için gittim. Duramadım, döndüm.’’

Gördüğünüz gibi Hüseyin Üzmez yanlış bir şey yapmadığından, yaptıklarının inancına ve İslam davasına gölge düşürmediğinden oldukça emin… Öyle bir şey olmuşsa da cezasını çekmeye dünden razı; çünkü ne diyor: “eğer öyle bir şey olmuşsa 100 bin kere Allah canımı alsın”  diyor…
Düşünün cezaevindeki katiller bile –ki bunların ruhen ortalama insandan daha vicdansız ve katı oldukları düşünülür- bunlar bile tecavüz suçuna karşı aşırı duyarlı olup, bu tür bir suçla içeri alınanları anında şişleyerek öldürürlerken; yani tecavüzü bu kadar aşağılık bir suç olarak görüp en ağır şekilde cezalandırırlarken; bizim yetkili insanlarımız, adaleti temsil eden pek saygın hakimlerimiz, üstelik asıl görevleri bu çocuğun haklarını korumak olan bu insanlar bakın ne yapıyorlar; sevgili nüfuzlu tecavüzcümüzün beraat etmesini sağlamak için yasaların altını üstüne getiriyor, delilleri karartıyor, yeni bir yasa düzenlemeye teşebbüs edecek kadar işi azıtıyor ve sonunda da emellerine ulaşıyorlar; yani ‘kelli felli nüfuzlu’ şahsiyeti beraat ettiriyorlar.

 Karşısında zevkten kıvranarak cinselliğini yaşayan 78 yaşındaki bir adamı o şekilde görüp, onun dokunmalarından veya kendisini yapmak zorunda bıraktırdıklarından hiçbir şekilde etkilenmediğini ileri sürerek 14 yaşındaki bir kız çocuğuna ‘tüm bu yaşadıklarına rağmen halen ruhen ve bedenen sağlıklı olduğu’ raporunu veren uzman doktorlarımız bu konuda sağ olsunlar!!! İşin en zor yanını onlar hallediyorlar ve sayın Hüseyin Üzmez biraz da onların sayesinde tahliye oluyor…

Düşünün ‘adalet’ bu ülkede kimler için işliyor; hem de tıkır tıkır…

Bu arada çok onurlu, işini hak ettiği gibi yapan, gerçekten namuslu, vicdanlı, dürüst hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza, hukuk adamlarımıza asla bir sözümüz olamaz; onların bu konuda yapabileceklerinin sınırlı olduğunu, iktidar tarafından baskı altında tutulduklarını gayet iyi tahmin edebiliyoruz…

Sözümüz meclisten dışarı…

Ve onların, yetkilerini bu derece kötüye kullanan bu insanların aynı zamanda çocuklarımızın geleceğini de ellerinde tutma hakkına sahip olmaları ne
ironi değil mi?!!!

Şu anki adalet sisteminin 14 yaşındaki bir kız çocuğuna layık gördüğü bu muamele, onun defalarca tecavüzünden sonra bir kez de sistem tarafından tecavüzü değil de nedir, sizce de öyle değil mi? Belki ruhen ve bedenen değil ama haklarının tecavüzü değil midir bu?!!!

TC Kanunlarına göre ‘o tecavüzcünün beraat ettirilmesi’ adalet sistemimizin bu suç konusunda takındığı tavrı çok net olarak göstermemekte midir?  Bu tavrıyla TC mahkemeleri 14 yaşındaki bir kız çocuğunun haklarını ihlal etmiş, bununla kalmayarak tecavüzcüsünü beraat ettirmek suretiyle başka kız çocukları için de tehdit unsuru olabilecek bir zattı sokaklara salmıştır…

Peki kızlarımız adalet sistemimize güvenemiyorsa bu durumda kime güvenebileceklerdir. Yasalar, hukuk onları koruyamıyorsa; görevli
hakimlerimiz sağduyuları ve vicdanları yerine ‘kelli felli nüfuzlu güçlü’ adamları dinliyorlarsa, ruh ve beden sağlıklarının, bedenlerine sahip olma haklarının korunması için bu çocuklar başka neye tutunabileceklerdir?!!!

Böyle bir ülkede, hangi anne ve baba gönül rahatlığıyla masum bir bebeği dünyaya getirmek isteyecektir…

Peki ya hangi bebek, kendisine sorulsa, böylesine kirlenmiş bir  dünyaya kendi rızası ile gelmek isteyecektir?!!!


BULAMIYOR 
ARADIĞI YOLLARDA UMUDU
PEMBE KARANFİLLİ KIZ
KAYBEDİYOR YOLUNU
KAYBEDİYOR
İÇİNDEKİ O GÖZÜPEK ÇOCUĞU…
ÇIKMAK İSTEMİYOR
BİR DAHA
BÜYÜMÜŞLERİN KARŞISINA
NEFRET EDİYOR
ONLARIN MASKELERİNDEN
YANILTICI
SAHTE SEVGİLERİNDEN
NEFRET EDİYOR
ALDATILMAK
İSTEMİYOR BİR KEZ DAHA
YANILTILMAK
EN SEVDİKLERİ TARAFINDAN BİLE…
YALANLARI ÇOK ACI VERİYOR ONA
ŞARKILARDA
ŞİİRLERDE YÜCELTİP
YAŞAMAYA KORKTUKLARI 
SEVDALARI ACI VERİYOR
YEMİN EDİYOR
BİRDAHA ASLA
BÜYÜMÜŞLERİN VAATLERİNE
İNANMAMAYA
PEMBE KARANFİLLİ KIZ
TERKEDİYOR
UMUDU
TERKEDİYOR İÇİNDEKİ
O GÖZÜPEK
ÇOCUĞU
BÜYÜTME
ARZUSUNU…
HATTA HİÇ BÜYÜMEK
İSTEMEDİĞİNİ ANLIYOR
KAPATIYOR
BÜYÜMÜŞLERİN DÜNYASINA ÇIKAN
TÜM ÇIKIŞLARIN
ÖNÜNÜ
KAPATIYOR YÜREĞİNDE
UMUDA AÇILAN HER GÖZÜ
VAZ GEÇİYOR
YAŞAMAKTAN
VAZ GEÇİYOR YARINLARINDAN
KURTARIYOR
İÇİNDEKİ ÇOCUĞU
BÜYÜDÜKÇE KİRLENECEK BİR DÜNYADAN…

________________

* İÜ’de Yrd. Doç. Dr. 

1080180cookie-checkPembe karanfilli kız…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.