Putin’in Wagnerleri isyan etti, Erdoğan’ın ‘Wagnerleri’ ne olacak?

İHSAN ÇARALAN / EVRENSEL – Geçtiğimiz haftanın en önemli haberi Rusya’nın paramiliter gücü Wagner’in Ukrayna’daki güçlerinin bir bölümünün Rusya’nın Ukrayna sınırına yakın bir kenti olan Rostov’u işgal ederek Moskova’ya yürüyeceğini ilan etmesiydi.

Wagner’in bu isyanı bir gün bile sürmedi. Putin’in araya soktuğu Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun devreye girmesiyle Wagner’in Lideri Yevgeni Prigojin isyanın bittiğini açıkladıktan sonra Belarus’a “sürgün” edilirken Wagner askerlerinin de Rostov’u boşaltarak muhtemelen Ukrayna’daki mevzilerine döndüğü belirtiliyor.

Evet isyan bir gün bile sürmedi ama Rusya’nın tek adamı Putin’in de Rusya’da her şeye hakim olmadığı gibi kendi kurduğu “özel ordu”yu bile kontrol edemediği gibi vahim bir durumla karşı karşıya kaldığı tartışılmaz. Bu yüzden de isyanın ne kadar sürdüğünden çok Putin’in karizmasına öyle kolayca silinemeyecek derin bir çizik atıldığı tartışılıyor!

Kaldı ki elinde ağır silahları da bulunan bir güç için “Lideri sürgün edildi, askerinin de affedilip mevzilerine döndüğü açıklandı. Öyleyse artık her şey normale döndü” denmesi sorunun kapandığı anlamına gelmemektedir. Çünkü Putin ve tek adam yönetimi bu isyana katılanları cezalandırıp Wagner’i de tasfiye etmeden durmayacaktır. Çünkü Prigojin her ne kadar Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov’a suçlamalarda bulunarak isyanın nedenini “Binlerce Rus askerinin hayatını mahveden ve adamlarımızı yok edenlerin cezalandırılması” olarak gösterse de gerçekte isyanın asıl nedeninin Wagner’in tasfiyesinin gündeme gelmesi olduğu anlaşılmaktadır.

İSYANIN BİTMESİ YOL AÇTIĞI SONUÇLARIN BİTTİĞİNİ GÖSTERMİYOR

Elinde ağır silahlar da bulunan, savaş deneyimine sahip on binlerce savaşçının isyanı öyle “Bitti denince biten” ya da bir iktidar gücünün isyancıları cezalandırmadan olup biteni sineye çekmesi eşyanın tabiatına aykırıdır! Tersine Putin isyancıları “ibreti alem” olacak biçimde cezalandırıp Wagner’i tasfiye etmeden geceleri rahat uyuyamayacaktır.

Kısacası Wagner isyanı için, içinde cereyan ettiği konjonktürle birlikte değerlendirildiğinde şunları söyleyebiliriz:

  1. Bu isyan Putin’in hem Rusya’da hem de uluslararası camiada karizmasına kolay silinemeyecek bir çizik atmıştır.
  2. Wagner’in tasfiyesinin Rusya ordusu içinde kimi sonuçlarının olması, Wagner faturasının Rusya Silahlı Kuvvetleri içinde bir karşılığının olması kaçınılmaz olacaktır.
  3. Ukrayna tam da batılı emperyalistlerin umut ettiği gibi “Rusya’nın Afganistan”ı olma doğrultusunda kendi mikroplarını da üretmeye başlamış bir bataklık haline gelmiştir. Rusya’nın Ukrayna’daki maddi manevi kayıpları daha da büyüyecektir.
  4. Suriye, Libya ve öteki operasyon yürüttüğü ülkelerde Wagner’in tasfiyesi Rusya’yı daha da zorlayacak, yeni sorunlarla karşı karşıya getirecektir.

Yani Wagner isyanı en azından askeri bir harekat olarak bitmiştir ama Putin’in bu isyan girişimini “Allah’ın bir lütfu olarak” kullanması henüz başlayacaktır! Çünkü böyle durumlarda “başarısızlık” mutlaka cezalandırılır. Özellikle otoriter rejimlerde bu tür cezalandırmalarda asıl fatura daha çok halka çıkarılır! Ülkemizde 15 Temmuz darbe girişiminin faturasının asıl olarak demokratik kazanımların tasfiyesi ve tek adam rejimine geçilmesinin dayanağı yapılarak darbe giriminin faturasının halklarımıza çıkarılması gibi! Bu yüzden de isyanın Rusya halklarına bir faturası olacaktır. Bu faturayı Rusya halkları ödeyecek mi yoksa reddecek mi bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.

TÜRKİYE’NİN BİRDEN ÇOK WAGNERİ VAR!

Dünkü köşe yazısında Yayın Yönetmenimiz Fatih Polat’ın da dikkat çektiği gibi sadece Rusya’nın paralı asker ordusu yok. Her ülkenin değilse de azımsanmayacak ülkede paralı askerlerden oluşan Wagner benzeri özel ordular var. Bunların en tanınanı ABD’nin Black Water’ı! Ki, Irak işgali sırasında nasıl “özel cezaevleri” ve işkencehaneler kurup yönettiğine dünya alem tanık oldu.

Türkiye de kendi Wagner’i, hatta Wagnerleri olan ülkelerden!

Nitekim Wagner isyanı duyulur duyulmaz CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda; ”SADAT konusunda Saray hükümetini defalarca uyardım. Yetmedi kapılarına dayandım. Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkmak; dilini, bayrağını, anayasasını değiştirmek istediklerini söyledim. Şimdi Rusya’da olanlar, umarım ders olur. Çünkü Rusya’nın Wagner’i, Türkiye’nin SADAT’ıdır” diyerek haklı olarak SADAT’a yeniden dikkat çekti.

Ama Türkiye’de bir özgünlük var. Evet, SADAT paramiliter bir organizasyon ama Rusya Wagner’inden farklı olarak bir ideolojisi de var. Başkenti İstanbul, resmi dili Arapça olan bir İslam devleti amacı da güdüyor.

Erdoğan’ın sadece SADAT’ı yok, bir de Özgür Suriye Ordusu ve onunla “iltisaklı” cihatist militanlardan oluşan organizasyonlar da var. Çünkü bunlar Türkiye’den maaş alıyorlar ve silah ve mühimmatları da Türkiye tarafından karşılanıyor.

Bugüne kadar biri maaşları zamanında ödenmediği için, diğeri de İran ve Rusya’nın Türkiye ile bu militanların silahtan arındırılması için harekete geçeceğine dair haberler çıkması üzerine iki kez Türkiye’yi protesto ettikleri gösteriler düzenleyip Türkiye’ye ait bazı kurumları işgal etmişti.

Cumartesi günü Erdoğan ve Putin bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada “Cumhurbaşkanımız Erdoğan bu bağlamda yaşananların en kısa sürede uhuletle ve suhuletle çözülmesi için Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız ifadelerini kullandı” denildi.

Putin, dostu Erdoğan’a ne yanıt verdi bilmiyoruz. Ama umalım ki, bir gün Putin de Erdoğan’a “Uhuletle ve suhuletle çözülmesi için Rusya olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” diyen bir mesaj göndermez!

2699110cookie-checkPutin’in Wagnerleri isyan etti, Erdoğan’ın ‘Wagnerleri’ ne olacak?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.