Helsinki Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri süreci’ başlıklı konferansta Rehn, yıllar önce Avrupa Birliği içinde Türkiye’nin üyeliğe alınıp alınmaması konusu gündeme geldiğinde AB üyesi ülkelerin kamuoyunda büyük bir tartışma başladığını ifade etti.
“Bu konu, bir uçan dairenin dünyaya düşmesi gibi bir etki yaptı” diyen Rehn, pekçok yorumcunun Türkiye sanki Avrupa’ya tamamen yabancıymış gibi bir tutum aldıklarını belirtti.
“Aslında Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkisi neredeyse Birliğin tarihi kadar eski” diyen Olli Rehn, konuşmasında Ankara Anlaşmasından başlayarak Türkiye AB ilişkilerinin kısa bir özetini anlattı.
“Türkiye’nin Avrupa’nın ve Avrupa siyasetinin başından beri parçası olduğuna hiç şüphe yoktur
Türkiye’nin bir Avrupa ülkesi olmadığı yolundaki tartışmalara değinen Rehn, Avrupa Birliği’nin sınırlarını ‘İstanbul Boğazı’nda çizmek gerektiği’ yolundaki görüşleri ‘Doğrusunu isterseniz bunların hiçbir anlamı yok’ sözleriyle yanıtladı.
Olli Rehn, “Türkiye’nin Avrupa’nın ve Avrupa siyasetinin başından beri parçası olduğuna hiç şüphe yoktur” dedi.
“Peki Türkiye’nin, bizim on yıllardır AB üyeliğini canlı tutumamıza neden olan önemi nedir?” diyen Rehn, “Bunun nedeni ne bizim üye olmaya çalışan bir ülkeyi memnun etme niyetimiz ne de İstanbul’un güzelliğini, Boğaz’ın romantikliğini unutamamış olmamız. Bunun nedeni Türkiye’nin Avrupa için kilit önemde bir ülke olmasıdır” dedi.
3 Ekim’de başlayan müzakere sürecinin boşa harcanmaması gerektiğini belirten Rehn, “Bu, dünyanın ikinci büyük dini olan İslam’ın, Avrupa Birliği’nin demokrasi, insan hakları ve modern yaşamla ilgili diğer değerleriyle uyum içinde olduğunu gösterme şansıdır” dedi.
Türkiye’nin Orta Doğu ve Balkanlar’da önemli bir stratejik ortak olduğunu ifade eden Olli Rehn, “Tarafların birbirlerinden taleplerini bilmek bir ilişkinin ve olası bir düğünün başlıca gereğidir elbette. Ama bunları bilmek mutlu bir evlilik yaşanacağı anlamına da gelmez” dedi.
Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin uzun soluklu bir süreç olduğunu ifade eden Rehn, bu süreçte varılacak hedef kadar izlenecek adımların, yani Türkiye’nin yapacağı reformların da büyük önem taşıdığını ifade etti.
