SANATTAN… Ünlüler ve politika

Son zamanlarda ünlülerin  politik bir demecini, yorumunu okumadan bir gazete açmak ya da televizyon seyretmek imkansız oldu.

Ünlülerin politikaya karışması, politik partileri temsil etmesi, onların kampanyalarına katılmaları yeni bir olgu değil. Roland Reagan’dan Arnold Schwarzenegger’e, ünlüler artık batı ülkelerindeki politik yaşamın dokusuna girdiler. Ancak son yıllarda,  aktif olarak politikaya katılan ünlülerin sayısındaki olağanüstü artış yeni bir olgudur.

Ünlü (celebrity) kavramı, sanatçının sanatı dışındaki yaşamında, birey olarak toplumla bağlandığı noktadaki davranışlarının sonucu ortaya çıkmıştır. Ünlü bir kişinin yaşamı ve sanatı arasındaki sınırı belirlemek kolay değildir. Yinede, ‘ünlü’ kavramında, sanatçı betimlemesinden bir şeyler çıkarılarak ya da eklenerek oluşturulduğu anlamı  gizlidir.

Ünlü ve sanatçı kavramları arasında endeksel bir ilişki yoktur. Sanatçı sözcüğü yerine bu kişilerin genelde, ’ünlüler’ olarak anılmasıda onların yaptıkları işler, yarattıkları eserlere değil toplum içindeki statüsüne anıştırma yapılmaktadır.

Ünlü sözcüğü, kişiyi sanattan ayıran, onu yaratının dışındaki bir yerde konumlandıran bir tanımlamadır. Bu anlamda da, eserler değil, -medyada yansıdığı kadarıyla- kişilik, davranışlardır öne çikan. Ünlü olan bir kişiden artık bir yaratı beklentisi de kalmaz. Onun yaratısı kendisi yani ünüdür. Çağımızın mutlak yaratısıdır ünlülük. Bireyin toplum içinde ulaşabileceği en yüksek konumdur

Günümüz toplumunda ünlü olmak, paye sahibi olmakla bağlantılı değildir. Ünlü olarak tanıdığımız, sık sık medyada resimlerini gördüğümüz kişilerin çoğu bu payeyi gerçekten sıradışı bir şey yaparak kazanmamıştır. Çoğu yüceltilmiş hiç-kimselerdir. Andy Warhol’un, gelecekte herkes 15 dakika ünlü olacak öngörüsünün, gerçekleşmesinin ötesinde, bügün artık 15 saniyelik ün bile oldukça uzun bir zamandır. .

Kısaca ‘ünlüler’  olarak bildiğimiz Hollywood yıldızlarından, ‘rock’ şarkıcılarına kadar uzanan bir yelpaze içindeki bu kişilerin politikaya bu kadar ilgi göstermeleri arkasında çeşitli nedenler olabilir. Daha geniş kitleler tarafından tanınma, güç elde etme, desteklediği partinin kazanması durumunda, ödeyeceği vergiler konusunda çeşitli  imtiyaz ve zenginlik elde etme gibi. Özellikle unutulmaya başlanmış ünlülerin politikayı kendi promosyonları için kullandığı da düşünülebilir.

Diğer taraftan, herhangi bir meslekten politikaya karışan kişiler yerine neden özellikle ünlüler üzerinde durulduğu da sorulabilir. Herhangi bir meslekten bir kişinin ülkesine ya da inandığı davaya, politikaya atılarak hizmet etmesinde bir engel yoktur. O zaman neden ünlüler politikaya girdikleri zaman bu kadar dikkat çekmektedir?

Bundan daha önemli bir soru ise, ünlülerin politikaya artan ilgisinden çok, politikacıların ünlülere olan artan ilgisidir, yani politikacılar ünlülerin politikaya girmesinden ne kazanmaktadır?

Politikaya atılan ünlülerin sayısı diğer mesleklere oranla çok daha fazla olduğu bir gerçektir. Günümüz toplumunda kitlelerin ünlülere olan takıntı düzeyindeki ilgisi de bilinmektedir. Bu bağlamda, ünlülerin politikacıların odak noktası olması da doğaldır. Ünlüler, politikacılar için, kitlelere ulaşabilemenin en kısa araçlarından biri olmuştur.

İletilmek istenen bir mesajın, toplumda kendilerine en az güvenilen bir meslekten olan bir politikacı yerine, hayran olunan bir ünlü tarafından iletilmesi elbette daha etkilidir.

   ***

Ünlülerin geçmişteki özçıkarcı, itirafçı, uyuşturucu müptelası imgesi bugün yerini,  çevreci, yoksulluğa karşı kampanyaların önünde yeralan “militan” görünüşe bırakmıştır.

Medya hiyerarşisine göre ‘A-Listesi’ndeki ünlüleri artık Limuzinlerde görmek mümkün değildir. Çevreyi kirletmeyen yakıtlarla işleyen ‘Toyoto Prius’ ünlülerin yeni gözdesidir. Bir anlamda, “gösterişsizlik” gösterisi hakimdir ünlülerin yeni inşa ettikleri yaşamlarına.

‘Cold Play’ solisti Chris Martin çevreci etkinlikleri ve ‘Live8′ konserlerinde öncülüğüyle öne çıktı. Brad Pitt, Bhutan’da kendi adına bir orman yetiştirilmek üzere 10 bin Dolar bağışladı. Sharon Stone, sıtma hastalığına karşı savaşmak için Afrika’ya cibinlik kampanyasının başında,  Richard Gere Tibet ve Asya’daki tsunami ile kampanyaları

yürütmekte, Leonardo DiCaprio, Edward Norton, Woody Harrelson, Daryl Hannah ve daha bir çok Hollywood ‘A’ listesi sanatçılarını, çevreci etkinliklerde görmek olası. Gün geçmiyor ki bir ünlü daha çevre sorunları, Afrika ve Asyadaki yoksul ülkeler için bir kampanya başlatmasın.  (Ünlülerin bu tür etkinliklerini günlük izleyen web siteleri vardır)

Ünlülerin geçmişte, kameraların arkasındaki gizemli yaşamı da artık bitmiştir. Küreselleşen dünyada,  teknolojinin de yardımıyla  medyanın giremediği kapı kalmamış ve her türlü olayın, dünyanın diğer bir ucunda yayınlanması  neredeyse dakikalara indirgenmiştir. Ünlü kişilerin arkasında örülen mitoslar yıkılmış, performansların ardındaki yüzlerin çok farklı, fimlere konu olan karakterlerin gerçek yaşamdaki sanatçılardan çok daha farklı olduğu anlaşılmıştır. Yani ünlülerin yaşamları taransparantlaşmıştır.

Kısa bir süre önce biten Michael Jackson davası buna bir örnektir. 1993’de ilk ortaya çikan yaşamındaki gizlerden sonra çıktığı davalarda, evindeki eşyalarından, sırt ağrılarına kadar hakkında herşeyi ögrendiğimiz Jackson‘ın son mahkemeleri bu nedenle eskisinden farklı bir açıdan izlenmiştir.

Ünlüler artık eskisi kadar ekzotik değildir kitlelerin gözünde. Böylelikle, kitlelerin ünlülerin yaşamlarındaki ayrıntıları öğrenme istekleri yeni bir boyut aldı. Ünlülerin, kamu kuruluşları ve toplumsal prosedürlerle olan ilişkileri de eklendi bu ilgiye. Adli tıp vari soruşturma başladı ünlüler hakkında. Televizyon kanallarında, şiddet merkezli polisiye

dizilerin yerini ‘CSI’ (Crime Scene Investigation-Suç Mahalli Soruşturması) gibi dizilerin alması bununla paralel bir gelişme olsa gerek. Bu dizilerin özelligi, tüm prosedürün, yani soruşturma ile ilgili tüm adli tıp verilerinin labaratuar araştırmalarının en ince ayrıntılarıyla izlenmesidir. Kurguların mekanlarıda değişmiştir ilgi alanıyla birlikte. Eskiden ‘dışarıda’ olan olaylar, ‘içeriye’ girmiş; daha yakın, dolaysız, mahrem ve teklifsiz olmuştur.

     ***

Kitle kültürünün yarattığı ‘ünlüler’ olgusu, tek kutuplu dünyada, tek boyutlaşan insan tipiyle özdeşlesip siyasete de girdi. Kapitalizmin günümüzdeki ideolojik alternatifsizliği ve küreselleşme ekonomiyi simgeleştirirken kültürüde metalaştırmaktadır. Böyle bir toplumda birey, iktidarın kendisine verdiği her şeyi tüketim kavramıyla özdeşleşmiş bir edimle alır, yani tükettiği ölçüde yeniden üretir.

Medyada boy gösteren ünlülerin görsel imgeleri de iki boyutlu olarak algılanır. Eti kemiği yoktur onların. Obsesyonla izlenen ünlüler, bu yapısıyla bir ‘kişi’den çok, ‘nesne’dir. Bu anlamda, kendi imgesi içinde tüketilen ‘nesne’nin daha çok bir fetiş özelliği vardır.

Nesneleşmiş imgeler halindeki ünlüler, herhangi bir değerli tüketim maddesi gibi fetişleştirilmiştir. Fetişler, bütün aşkın arzuları temsil etmesiyle mutlak bir obje, ulaşılamazlığıyla da bir hiçtir, değersizdir. Bu ‘nesne’lerden yayılan/çıkan mesaj da nesnenin kendisi gibi, yüce/aşkın bir iletidir, ancak anlamı yoktur. İçerik taşımaz,

gerçeklerden uzak, sahtedir. Bir nesne olarak ünlü/nün/kişinin, öznesi kitleler olduğu için, bu bağlamda, ‘nesne’lerden gelen mesajlar sadece tüketilir, üzerinde düşünülmez, yorumlanmaz. Şarkıların anlattığı güzel ya da çirkin, iyi ya da kötü yerler insanlar gibidir. Tanımlanmaya, hatırlanmaya götürür ama bir eyleme dönüştürmez bu mesajlar.

Diğer yandan, günümüzde, politikacının imgesi çogunluk için, sözlerine güvenilmeyen, kariyeri için herşeyi yapabilecek, sıkıcı, duygusuz bir kişidir. Bu nedenle politika dışında bulunan kişilere, politik sorunlarda daha çok güven duyulur. Medyadaki ünlülerin imgesi ise, daha doğal, samimi ve duyguludur. Onların politik yorumlarının, düşüncelerinin, önerilerinin daha doğru olduğu düşüncesi yaygındır.

Bu özellikleri politikacıları ve ünlüleri yakınlaştırmış, doğal bir ilişkiyi başlatmıştır. Politikacıların, bağlarının koptuğu kitlelere ulaşmak, ünlülerin de yaşamlarında yeni heyecanlara, yeni  pazarlama tekniklerine ihtiyacı vardır. 

Geçtiğimiz haftalarda yaşadığımız ‘Live 8’ fenomeni, ünlüler ve politikacılar arasındaki bu ilişkinin şimdiye kadarki en üst boyuttaki bir interaktivitesidir.

     ***

Politikacılar ve ünlülerin kutsal birlikteliği, toplumun değişen yapısından da kan almaktadır. Bireysel ihtiyaçların, yaşamın ana amacı haline geldiği toplumda, nasıl olursa olsun “ünlü” olmak  en yüce değer haline gelmiştir. Bu durum, özmerkezciligin bireyin en temel dürtüsü olması, sosyal devletin çökmesi, toplum değerlerinin gerilemesi,

gelenek de dediğimiz kolektif belleğin sistemli olarak silinmeye çalışılması, politikanın bitmesi ve günlük yaşamın profesyonelleşmesiyle açıklanabilir.

Göreceli zenginlik ve refah da yaşamın gerçeklerinden uzaklaşmayı, kontrolsuz, plansız hiçbir şeyin yaşamlarında yer almamasını getirmiş ve bu da onları daha çok kendi dünyalarına kapatmıştır. Özel uçaklar, malikaneler, özel hayvanat bahçeleri, vb. ünlülerin özel yaşamları etrafında yükselen duvarlar arkasında ısmarlama bir kültür yaratmıştır.

Gerçekte yıldızların dışında sıradan insanların da etrafında böylesine yalıtlanmış bir kültür yeşermektedir. 12-13 yaşindaki çocukların bile sahip olduğu rehber listelerine alınmamış cep telefonları, seçilip seyredilebilen DVD’ler, yüzlerce TV kanalı, gazete yerine internetten kişisel tercihle okunan haberler ve Ipod’larla artık hiç evden çıkmadan, gerçekle yüzleşmeden  özel  bir yaşam kurmak mümkündür. Gerçeklerden kopuş neredeyse başarının bir ölçüsüdür.

Bu gelişmenin bir örnegi ‘Live 8’ konseri sırasında, konser alanlarında ve televizyon başindaki izleyicilerden ‘text’ mesajıyla isimlerini yollayarak dayanışmalarının istenmesinde yaşandı. Telefon ve ‘text’ mesaj gönderen 26 milyon kişinin motivasyonu, Afrika’ya yardım konusunu bilince çıkarmak olduğu gibi, sahnenin arkasındaki monitörde mesaj gönderenlerin isimlerinin saniyenin 15’de biri kadar bir zaman dilimi içinde gösterilmesiydi de aynı zamanda.

     ***

Daha iyimser bir yaklaşımla, politikacılar ve ünlülerin bu yeni kombinasyonu, yaygınlaşan kültürel komadan çıkılmasına yardımcı olacak yeni bir ahlaksal otorite yaratma girişimi  olduğu ileri sürülebilir. Ancak, şimdiye kadar, tarihsel sorunlara 15 dakikalık  siyasetlerle çözüm bulma çabaları, politik gündemi farklı yönlere çekmekten başka bir işe yaramamıştır.

 

1631260cookie-checkSANATTAN… Ünlüler ve politika

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.