Seçimler: Bir ihtimal daha var mı?

Doç.Dr.Tuncay Bilecen – 14 Mayıs 2023 seçimlerinin sonuçları muhalefeti hayal kırıklığına uğrattı. Bu hayal kırıklığı da öğrenilmiş çaresizliğin verdiği etkiyle derin bir umutsuzluğa dönüşmüş durumda. “Bu sefer kazanıyoruz”, “kazanmaya çok yakınız” hissi seçim sonuçlarının açıklandığı gece yerini öfkeyle harmanlanmış bir yıkıma bıraktı. 

PEKİ NOLDU? 

2019 yerel seçimlerinde iktidar cenahının yaslandığı beka söylemi tutmamıştı. Daha doğrusu büyük şehirlerde yaşayan seçmen bu söylemlere itibar etmemiş, iktidarın her türlü zorlamasına, seçimleri iptal edecek bir aymazlık içine girmesine rağmen büyük kentler yıllar sonra muhalefete geçmişti. 

Aslına bakarsanız bu seçimde de farklı bir şey olmadı. Büyük şehirlerdeki seçmen yine beka söylemine itibar etmedi. Ancak bu sefer ülke genelindeki oylar hesaba katıldığı için seçimin sonucunu büyük şehirler dışında yaşayan seçmen belirledi. 

Görece izole bir hayat yaşayan, etkileşime ve farklılıklara kapalı olan bu seçmen grubu için anlaşılan o ki beka söylemi halen geçerli. Sınıfsal primadin en altındaki kesimden, “terör”, “iç / dış düşman” söylemiyle rıza üretilirken, ne geçim derdinin ne de ülkenin içine girdiği ekonomik ve politik türbülansın bu bölgelerde yaşayan seçmenin önceliği olmadığı görülüyor. Bir başka deyişle beka söylemi bu bölgede herhangi bir politik program üzerinden siyaset yapmaya imkân vermiyor. 

AKP cenahı bu durumu bildiği için seçimin son dönemecine girerken Hizbullah’ın uzantısı Hüda-Par’la işbirliği yapan ve Gülen cemaatini bu hale getiren kendisi değilmiş gibi bütün muhalefeti terörle ilişkili gösteren neşriyatına ağırlık verdi. Muhalefeti desteklemek adeta teröre destek vermekle eş değer tutuldu. Nedense(!) son anda patlak veren Muharrem İnce hadisesi de “terör korkusu”nu iyice tırmandırdı. Ezcümle, beka meselesi ülke sathı mahalinde bu sefer tuttu. 

BARDAĞIN DOLU TARAFI

Seçimden bir züğürt tesellisi çıkaracak değiliz ama bardağa dolu tarafından da bakalım. Cumhur ittifakı, devletin bütün imkânlarını seferber etiği, medyanın % 90’ından fazlasını kontrol ettiği, muhalefeti sürekli kriminalize ettiği bir seçim ortamında bile Cumhurbaşkanlığı seçimini (şimdilik) tek turda bitiremedi. 

Erdoğan, bir önceki seçime göre hiçbir ilde oyunu artıramadı. AKP, ise ilk defa 2002 seviyelerine düştü ve 81 ilin 75’inde oyları geriledi. Toplum karpuz gibi ikiye ayrıldı ama Putin Rusya’sı olmadığını da gösterdi.

BUNDAN SONRA?

Her ne kadar Cumhur ittifakının kıl payı farkla olsa da meclis çoğunluğunu ele geçirmesi psikolojik üstünlüğü iktidar tarafına geçirse de cumhurbaşkanlığının kazanması muhalefetin eline tarihi bir fırsat verebilir. 

Nasıl vaktinde Erdoğan, 7 Haziran 2015 seçimlerinin sonuçlarını beğenmeyip ülkeyi kısa sürede erken seçime götürdüyse cumhurbaşkanlığını ele geçiren muhalefet 2024’te yerel seçimlerle birleştirilecek bir erken seçim için kolları sıvayabilir. Kaldı ki yamalı ve çarpık başkanlık sistemi cumhurbaşkanına bu denli bir sınırsız gücü veriyor. AKP’nin tedirginliği de bu yüzden zaten. 

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimini tekrar alırsa köprüden önceki son çıkışı da kaçırmış olacağız. Beş – altı yıldır yaşadığımız “parti devlet” bütünleşmesi işte o zaman sağlanacak ve çoktandır emarelerini gördüğümüz gibi AKP’nin programı devletin resmî ideolojisi haline gelecek. 

Velhasıl köprüden önceki son çıkışı kaçırmamak için bu süre zarfından yılgınlığa düşmeden mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yok. 

2688320cookie-checkSeçimler: Bir ihtimal daha var mı?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.