Sendikasızlaştıran ulusal istihdam ve kuşa çevrilen kıdem tazminatı

Geçtiğimiz yaz Türkiye’de kıdem tazminatı tartışılmaya başlanmıştı. Türkiye’deki kıdem tazminatı uygulamasının değiştirilmek istendiği ve yeni uygulamada ise Avusturya Modeli’nin kabul edileceği basına yansımıştı.

Yayımlaması için bir arkadaşıma o tarihlerde istemiş olduğu Avusturya’da Kıdem Tazminatı adlı uzun makalemi göndermiştim. Türkiye’deki tartışma alevlenince arkadaşım o makalemi gazeteci bir hanıma vermiş, ayrıntısını da benimle konuşabileceğini söylemiş. Hanım gazeteci aramıştı beni. Avusturya Kıdem Tazminatı Modelini bilmek istiyordu. Yeni Kıdem Tazminatı uygulamasını anlattıktan sonra, bu uygulama ile Avusturyalı işçiye ciddi bir kazık atıldığını belirterek, yapmış olduğum hesapla yeni ve eski kıdem tazminatı arasındaki farkı dile getirmiş, kıdem tazminatının Avusturya’da nasıl kuşa çevrildiğini anlatmıştım. Türk sendikacıların ve işçilerin de böylesi bir tuzağa düşmemesi konusunda uyarmaya çalışmıştım. Böyle bir görevim olduğunu düşünmüştüm. Benimle yapılan bu söyleşi gazetede yayımlandıktan sonra geniş ilgi uyandırdı ve çok çeşitli yayım organı söyleşiyi sayfalarına olduğu gibi taşımıştı.

Geçtiğimiz günlerde Avusturya’nın en çok okunan gazetelerinin birinde bir yıl öncesinde söylediğimi onaylarcasına, gazetenin birinci sayfasında logosunun altında “Yeni Kıdem Tazminatı beklentilerinde hayal kırıklığı” manşetini atmıştı. Avusturya’da hayal kırıklığı yaratan Yeni Kıdem Tazminatı 2003 yılında yürürlüğe girmişti. Kıdem Tazminatı ilk ödemesi çalışana üç yıl sonra yapıldı, yani 2006. 2006’dan 2012’ye tam tamına altı yıl geçmiş, gazete hayal kırıklığını 27 Şubat 2012 tarihinde görmüştü. Çalışan işçi bile üç yıl sonra eline geçen parayı görünce nedir bu? diyerek, şaşkınlığını dile getirmişti. Gazeteye günaydın dedim sadece.

Aslında gazetenin hayal kırıklığı, işçilerin alacağı paranın miktarında da değildi. Haberin devamının okunduğu iç sayfada, hayal kırıklığının yattığı yerin borsada beklenen olumlu havayı yaratamamış olmasıydı. Gazete Kıdem Tazminatı Fonlarının oluşması Avusturya Borsasında yüzde altılık bir yükselme beklendiğini, bunun ise sadece yüzde üçü bile bulmadığından hayıflanıyordu. Borsada beklenen canlanmanın yarısına bile ulaşılmamış olması gazete tarafından tespit edilirken, çalışanların da beklentilerine cevap verilmediğini de kerhen yazdı.

Gazete, Yeni Kıdem Tazminatı’nın iyi tarafının çalışanın da iş ilişkisini bitirmesi durumunda ödenmesini pozitif bir nokta olarak dikkatleri çekmeye çalıştı. Bunun yanında eski Kıdem Tazminatı uygulamasında bir yıllık kazanca kadar kıdem tazminatı alındığını dile getirdi. Bu nokta zaten uygulamanın püf noktasıydı. Gazete “Yeni Kıdem Tazminatı uygulamasına göre çalışan bir kişinin bir yıllık kazanç kadar kıdem tazminatı alabilmesi için kırk yıl aralıksız çalışması gerekir” diyordu. Çalışma hayatı içinde emekli olana kadar kırk yıllık çalışmanın olasılıklar dâhilinde olmadığını peşinen söylemekte yarar vardır. Zira Avusturya’nın Avrupa Birliği üyelik görüşmeleri sürecinde, son günlerde Türkiye’deki tartışılan Ulusal İstihdamın bire bir benzeri olan bir uygulama yürürlüğe girmişti. Bu uygulamaya göre kısaca bir işletme, bir başka işletmeye elinde bulundurduğu işçilerini satabilecektir, yani kiralayabilecektir. Sendika üyelik oranının sıfırlarda olduğu sendikalar tarafından da iyi bilinen taşeron işletmeler, bu uygulamayla alınıp satılan meta gibi, işçilerini bir firmadan bir diğerine gönderebiliyor, sadece 14 günlük fesih bildirim süresine uyarak istediği zaman iş sözleşmesini bitirebiliyor. Bir işçinin emekli olana kadar Ulusal İstihdam benzeri kiralık ve taşeron işletmelerde değil kırk yıl çalışması, yirmi yıl çalışması bile mümkün olmamaktadır. O tür işletmelerde çalışan işçiler bir yılın en fazla 6 ayını çalışabilmekteler.

Avusturya’da iflas fonu da vaktinde oluşturulmamış olsaymış, işçiler ücretlerini bile alamayacaklarmış ve mağdur olacaklarmış. Gerçi son zamanlarda sosyal dolandırıcılık kavramları dillerde dolaşmaktadır. İflas Fonu da işçilerin talep etmiş oldukları ücretlerinin bedeli olan parayı, tam da bu sosyal dolandırıcılık şüphesiyle son birkaç yıldır ret ettiği çok sık görülmektedir.

Yeni Kıdem Tazminatı uygulaması ile işçilerin kıdem tazminat hakkı kuşa çevrilirken, banka ve sigorta kurumlarına yeni bir para kazanma alanı açılmış oldu. Banka ve sigorta kurumları işçilerin ücretlerinin yüzde 1,53 oranındaki ödentisinin toplandığı Kıdem Tazminatı Kasaları oluşturdular. Bu kasalarda birikmiş olan işçinin kıdem tazminatı parasını banka ve sigortalar kullanmaktadır. Böylece yüzü gülen çalışan değil, sermaye oldu.

Sermaye, işçilerin kıdem tazminatını fonlarını da idare ederek aslan payını alırken, “Daha önce kıdem tazminatı hakkından çalışan herkes yararlanamamaktaydı” diyerek sendikalar kendini avutmakla yetinmektedir.

1598570cookie-checkSendikasızlaştıran ulusal istihdam ve kuşa çevrilen kıdem tazminatı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.