Sezuan’ın İyi İnsanı

“Sezuan’ın İyi İnsanı”, (Der Gute Mensch Von Sezuan) Bertolt Brecht’in 27’nci denemesi. 1938 yılında Danimarka’da yazmaya başladığı bu oyunu 1940’ta İsveç’te bitirdi. Bütün Batı ülkelerinde ve ABD’de sahneye kondu. İlk kez 1943’te Zürih’te sahnelenen oyunu Leonard Steckel yönetti. Oyun, 1946’da Viyana’da oynandıktan sonra, Almanya’da ancak 1952’de Frankfurt Tiyatrosu’nda sahnelenebildi. Rejisini Harry Buckwitz’in yaptığı bu prodüksiyon için dekorları Teo Otto hazırladı, müziğini Paul Dessau yazdı. Yazar, Shen Te ve Shui Ta ikilemiyle, iyi insan ve kötü insan çizgileri çizen, kapitalist sisteme ve burjuvaziye sağlam göndermeler yapan bu oyununda, yabancılaştırma efektini en somut haliyle sergiler. Bu oyunda hem iyi olmak, hem de iyi yaşamak için çırpınıp duran Shen Te’nin sorgusuz sualsiz boyun eğilen kurallar ve yaygın bir yoksulluk karşısında çıkar yol bulma çabası dile getirilir. Shen Te’nin bulabildiği çözüm, iyi niyeti ile çelişmekte midir, yoksa başka çözüm bulunamaz mı? Bu soruya yanıt aranır. Kesin bir sonuca, son yargıya varılmaz. Brecht, seyirciye bırakır bunu. Araştırın, düşünün, tartışın, siz bulun bakalım der. Oyun sistemin iki ahlaklı, ikiyüzlü yapısını ibretle ortaya koyar.

Türkiye’de Sezuan’ın İyi İnsanı Bertolt Brecht’in epik tiyatro ekolünü en iyi yansıtan oyunlarından biri olarak kabul edilen bu oyunun ülkemiz tiyatrosu adına şanssız bir geçmişi var. Oyun, 1957’de Adalet Cimcoz’un tercümesiyle (şiir çevirileri Teo’ya aittir) yayımlanır yayımlanmaz yasaklanır. 1958 yılında Şehir Tiyatroları’nda Max Meinecke rejisiyle oynanacağı ilan edildiği halde, oynanmasından vazgeçilir. 1963 yılında yeniden Şehir Tiyatroları’nın repertuarına alınan oyun Beklan Algan’ın rejisiyle sahnelenmeye başlar. Oyunun müzikleri Mehmet Abut’a, dekor ve kostümleri David Pursley’e aittir. Zihni Rona (Wang), Ayla Algan (Shen Te ve Shui Ta), Ertuğrul Bilda (1.Tanrı), Mete Sezer (2.Tanrı), Kayhan Yıldızoğlu (3.Tanrı) baş rolleri paylaşırlar. Böylece Sezuan’ın İyi İnsanı ülkemizde bir profesyonel tiyatro tarafından oynanan ilk Brecht oyunu olur. Oyunla ilgili bazı gazetelerin kışkırtıcı yayınlar yapması üzerine, tiyatroya saldırılır ve oyun daha sonra yasaklanır. Oyun son olarak 1976 yılında ve Vasıf Öngören’in rejisiyle Birlik Sahnesi tarafından sahnelenir. Sezuan’ın İyi İnsanı geçen otuz yıllık süreçte, birçok üniversite topluluğu ve farklı amatör topluluklar tarafından defalarca oynanmıştır. Bakırköy Belediye Tiyatroları Ali Taygun yönetiminde 2005 yılında sahneye uyarlamıştır.

Devlet Tiyatrolarında sahneye konan “Sezuan’ın İyi İnsanı”nda iki baş rolde Shen Te’yi Zeynep Ekin Öner ve Yü Schan’i Reha Özcan oynuyor. İki sanatçı birbirine denk, yüksek düzeyde, büyük alkış alan bir oyunculuk sergiliyorlar. Epik tiyatronun özüne uygun oyunculuklarıyla; İlkay Akdağlı, Zeynep Erkekli, Zühtü Erkan, Hakan Güneri, Ahenk Demir, Seval Gökçe, Hanife Şahin, Cengiz Baykal, Mehlika Balkan, Hakan Şahin, Aylin Gürsoy, Yıldırım Gücük’ten oluşan kast Yücel Erten’in Şafak Eruyar’la birlikte gerçekleştirdiği dramaturgi ve rejiyi başarıyla sahneliyor. Oyunun dekor tasarımı Ethem Özbora, giysi tasarımı Nalan Alaylı, ışık tasarımı Yakup Çartık ve müziğiPaul Dessau imzasını taşıyor.
Oyunun yönetmeni Yücel Erten tanıtım broşüründe “ Brecht’in yıllarca emek verdiği ve deyim yerindeyse Marksist analii doruklaştırdığı bir oyun. Olağanüstü bir matematik ve incelikle kurmuş. Yaşamın ‘iyi’ ve ‘kötü’ arasındaki gelgitlerini tartışıyor. İnsanın ‘kapitalist sömürü düzeni’ ile ‘iyi olmayı buyuran tanrı yasaları’ arasındaki açmazlarını sergiliyor. … Düzene uyup acımasızlaşarak, sömürerek, haksızlık ederek ayakta kalınabileceğine dikkat çekiyor. Ancak bu yolla güç kazanıp, ‘sadaka’ olarak adlandırabileceğimiz, iyiliğin içini boşaltan iki yüzlü ve yalancı bir iyiliğe ulaşabileceğine vurgu yapıyor…” diye vurguluyor.

Brecht’e göre bu dünyada çaresiz ve güçsüz olan yalnızca insan değildir. Brecht’in dünyasında tanrılar bile çaresizdir. Oyunda bir değil, tam üç tanrı birden vardır, ama üçü de birbirinden şaşkındır! Yücel Erten’in yönetmenliğinde, tanrıların oyunun başında ilk sahne aldıklarında birinin kör, birinin topal, birinin sağır olarak temsil edilmiş olması bu karşıtlığı daha da iyi anlatmıştır.

Brecht, oyunda “iyi insan” olarak toplumun en dışlanmış, ötekileştirilmiş kesimlerinden birini, bir fahişeyi seçer. Burjuva ahlak anlayışının ve onun yarattığı düzenin insan yerine bile koymadığı, bedenini satmak zorunda kaldığı için hayatı zindan ettiği fahişeler, Brecht’in oyununda Şente’nin (Shen Te) şahsında bu dünyayı baş aşağı çevirir. Şente oyunun başında tanrılara bedenini sattığı için iyi insan olamayacağını anlatmaya çalışır, tanrılar bunu önemsemezler. Tarafsız bir gözle bakıldığında, bedenini satmayan var mıdır ki kapitalist dünyada? İnsanın parça parça, bir hiç uğruna ve dahası en pis işlerde kullanılması adına sattığı emeğinden daha mı değerlidir bedeni?

Tanrılar oyunun hemen başında Şente’yi iyi insan yapmak için buldukları tek çarenin ona para vermek olması da fevkalade manidardır. Böylece Brecht daha oyunun başında, kapitalist toplumun ahlakına iki darbe birden vurmuş olur: Kapitalizmde iyi olmak için para şarttır, iyiliğin kıstası paradır.

Kapitalizmde para, sermayeleşmiştir. Tanrıların verdiği para Şente’nin işine yarar yaramasına, artık fahişelik yapmak zorunda değildir, ama paranın gerçekten dönüştürücü etkisi ancak oyunun sonunda kapitalist sömürünün gerçekleşmesiyle olur. Şente’nin erkek kılığına girmiş hali olan “akrabası”, Sezuan’ın lümpenlerini proleterleştirir, para-sermaye tarafından tütün fabrikası için satın alınan birer işgücü haline getirir ve böylece Şente tütün kralı olur! Kısacası, soyut para değil, para-sermaye işbaşındadır!

Tanrıların hakim olduğu mahkemede Şente gerçek kimliği ortaya çıkar. Fakat bunu sadece tanrılar bilecektir, çünkü hakimlerin tanrı olduğunu anlamıştır.

Oyun iki bölüm olarak sahnelenmiştir. Oyun boyunca sahnenin arkasında sahne düzenine uygun olarak müzik çalanlar yer değiştirir, bir bütün olarak oyunun içinde kendilerini hissettirirler. Şente zaman zaman iç konuşmalarını müzik tınlaması ile seyirciye aktarılır, o an zaman durmuştur sahnede yaşayanlar için.

Müzik; klarnet, trompet ve piyanodan oluşan bir trio ile yorumlanmıştır. Sahne düzeni ve ışığın kullanımı bu uzun soluklu oyunun izleyiciyi kucaklaması ve içine almasını sağlamayı hedeflemiş olmasına rağmen, zaman zaman seyrederken biraz uzatılmış mı duygusunu içimizde oluşmasına engel olamamış. Oyunun gerçek uzunluğunun daha uzun olduğunu ve bu oyunda Yücel Erten’in ince eleyip, sık dokuyarak yeniden yorumlayarak zamanını düşürdüğünü ama bütünü bozmadığını broşürde yazısından öğrenmemize rağmen, içimde zaman zaman bu duygunun oluşmasına engel olamadım.

Oyun, bir bütün olarak başarılı ve izlenilmesi gereken bir oyun olarak düşünüyorum. Oyuna büyük katkı sunan Yücel Erten ve ekibinin başarısına siz de izleyici olarak katılmanızı öneriyorum.

SEZUAN’IN İYİ İNSANI

Yazan : BERTOLT BRECHT
Çeviren : ADALET CİMCOZ
Yöneten : YÜCEL ERTENDEKOR TASARIMI: ETHEM ÖZBORAGİYSİ TASARIMI: NALAN ALAYLIIŞIK TASARIMI: YAKUP ÇARTIKMÜZİK DİREKTÖRÜ: ÇİĞDEM ERKENDRAMATURGİ: YÜCEL ERTEN – ŞAFAK ERUYARYÖNETMEN YARDIMCILARI: BURAK ŞENTÜRK-AYLİN GÜRSOYASİSTAN: ECE KARAAĞAÇOYUNCULARZEYNEP EKİN ÖNER
REHA ÖZCAN
İLKAY AKDAĞLI
ZEYNEP ERKEKLİ
ZÜHTÜ ERKAN
UĞUR HAKAN GÜNERİ
AHENK DEMİR
SEVAL GÖKÇE
HANİFE ŞAHİN
CENGİZ BAYKAL
MEHLİKA BALKAN
HAKAN ŞAHİN
AYLİN GÜRSOY
YILDIRIM GÜCÜK
ORKESTRADEREN ERYILMAZ PÖĞÜN
UFUK ATAR
DERİN IRMAK

1588370cookie-checkSezuan’ın İyi İnsanı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.