Sigarayı nasıl bıraktım? (VI)

Evet “Giyotin bütün hızıyla sigaranın boynuna inmişti bile”
Her yıl milyonlarca insanın ölümüne yol açan,çözümsüz hastalıkların kaynağı gösterilen sigaramın idamınıdüşünmek belki hüzün vericiydi.
Hüzün vericiydi ve yarım asra yakın dostlukların kaynağı, sıkıntılarımın ortağı, rahatlamanın sihirli anahtarı olan sigara dumanını bir daha ciğerlerime çekemeyecektim.
Onunla sonsuza kadar vedalaşmıştık.

Evdeki tüm sigara tablaları ortadan kaldırıldı.
Sigarayı çağrıştıracak herşeye önlem alınmaya çalışıldı.
Sigaraya karşı mücadele esas şimdi başlıyordu.
Onsuz hayat nasıl gidecekti?
“Sigarasız da olur” sloganı ne kadar gerçeğe dönüşecekti?
Herşey bir yana ilk hafta geride kalmıştı belki ama onuncu gün gerçekten sigarayı özlediğimi farkettim.
Sabahları kahvaltıdan sonra başlayan kriz işaretlerini bastırmak için gazete okumalarımı arttırıdım.
İnternetten okuduğum gazete sayısı artmaya başlamıştı.
En az iki saatimi internet başında okumakla geçirmek, nikotine olan  ihtiyaca  karşı tatlılara saldırmakla krizi atlatabilmek kolay oldu denemez.
Tabii olur olmaz şeyleri yemek, şekerli maddelere yüklenmek, hamur işleri yemeklere yönelmek  yarım asırdır aynı olan kiloma kilolar katınca bu kez başka bir risk çıktı ortaya.
Kilolanmak…
Fazla kilo, kalbe fazla yük demek.
Fazla kilo, çokca yağlanmak demek.
Fazla kilo, belirli yaştan sonra “artık kilo vermek zor” anlamına geliyordu ki, bu da bir başka “arıza” demekti.
Sabahları yaşadığım aynı tablolar, sigarayı bırakmaya yeterli gelmiyordu tabii ki.
Ya kahvaltıdan hemen önce yürüyüş yapıyordum, ya da kahvaltıdan sonra.
Aldığım kilolar galiba bende atalet yaratmıştı.
Yürümelere çıkma hevesim adeta körelmişti.
Bu da kilo almayı hızlandırıyordu.
Öğle yemeklerinden sonra da sigara ihtiyacı ve onun getirdiği krizi çözmek için bir saat bilgisayar başında geçiriyor, sonra en az bir saat uykuya yatıyordum.
Bu bir siesta şeklinde değildi.
Mümkün olduğu kadar dinlenmek, ama fazla uyumamak gerektiğini biliyordum.
Nedeni bu derin uykularından fiziki yağlanmayı arttırdığını öğrenmiştim.
Ama bazen derin uykulara daldığım oluyordu.
Neticede 6 aylık süre içinde tam 6 kilo almıştım.
Anatomik formatım değişmişti açıkcası.
Tostoparlak olmaya hızlı adımlarla gidiyordum.
Suratım nerdeyse ay parçası gibi olmuştu.
Aynaya bakınca kendi kendime güldüğüm anlar oluyordu.
“Bu ne lan Sezai, bu hallere  de mi düşeceltin” diye sor sorduğum da…
Sigarayı yardım almadan bırakmanın, bu mücadelede tek başınıza kalmanın çok mahzurlu yanları vardı, bunu kıssürede farkettim.
Ama inatcılık yanım ağır bastığı için de tek başına bunun üstesinden geleceğime inanıyordum.
Hep sigarasız hayatın iyi yanlarını düşünüyordum.
Gerçekten enerjimartmıştı.
Öksürükler kesilmişti.
Sigaranın getirdiği zararsız arazların hepsi geride kalmıştı.
“Mis gibi” hissediyordum kendimi.
Temizlenmiş.
Piripak yani.
Kalp kontrollerin sonucu harıkaydı.
Kan değerlerim de öyle.
Şekerin yoktu, tansiyonum nanay.
Açıkcası “ vay anam var, bun ne biçim tranvay” vaziyetleri.

(devam edecek)

 

1624850cookie-checkSigarayı nasıl bıraktım? (VI)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.