Öneri açıklamasında, toplam 110 bin 960 oy kullanıldığını ifade ederek, 108 bin 332 oyun geçerli olduğunu kaydetti.
Buna göre seçime katılımın %64.15 olduğunu da ifade eden Öneri, Akıncı’nın 65 bin 412 oy, %60.38 oranında oy alarak Cumhurbaşkanlığı’nı kazandığını ifade etti.
Eroğlu ise, oyların 42920’sini, %39.62 oranında oy aldı.
Öneri, konuşmasında Akıncı’yı “yeni Cumhurbaşkanımız olarak tebrik ediyorum” dedi.
AKINCI’NIN İLK KONUŞMASI
“Sibel Siber ve Başbakanı ve Kudret Özersay’ı ziyaret ederek önümüzdeki süreçte bu ülkede yaşanacak olan başarının ortakları olmalarını önereceğim. Çünkü bu bir kişinin zaferi olmak durumunda değildir. Bu ülkenin tüm halkımızın zaferi olmalı. Ben bütün kampanya sürecinde “bağımsız ve tarafsız” bir cumhurbaşkanı sözü verdim bu sözümün bu akşam da arkasındayım. Bir hafta sonra halktan bu görevi devraldığımda önümüzdeki 5 yıl da bu sözümün arkasında olacağım. Bu ülkede dini dili rengi kökeni ne olursa olsun geleceği hep birlikte şekillendireceğiz. Kıbrıs’ta çözüm odaklı bir siyaseti ileriye götürmek için aday oldum bu sözümün de arkasındayım. Toplumsal konulara duyarlılık göstereceğimi söyledim bununun da arkasındayım. Türkiye ile ilişkilerde teslimeytçi veya çatışmacı değil uzlaşmacı bir tutum içinde olacağımı söyledim.Bağımsız ve tarafsız bir Cumhurbaşkanı dedim, bu doğrultuda haraket edeceğim. Tüm insanımız gerçekten güzel bir demokrasi sınavı verdi. Elbette sevinmek eğlenmek hakkımız bunu ölçülü bir şekilde yapacağız. Bizim sevincimiz bir başkasının kederi olmasın. Zeytindalı ablemimizdi, barışın simgesidir, ama aynı zamanda üretimin verimliliğin de simgesidir. Bu ada da hep birlikte var olmanın kökleşmenin de simgesidir. Adamıza barışı getirmek için var gücümüzle çalışacağız. Bu adalı her iki toplumdan acılar çekti. Bundan sonraki kuşaklar bu adanın nimetlerini paylaşsınlar. Bundan sonraki kuşaklar bizlerin çektiklerini birdaha çekmesinler.”
Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı, sandıklardan çıkan sonuçların ardından kutlamalara başlayan taraftarlarına seslendi. Akıncı’nın konuşması sık sık “Birlik, mücadele, dayanışma” sloganları ile kesildi. Akıncı şöyle konuştu:
“Kıbrıs Türk toplumu olarak hep birlikte bu sınavı geçtik. Bu sınavdan toplum olarak başarı ile geçtik, bunun altını çizmek isterim. Seçim süresince düzey bakımından bazı sıkıntılar yaşandı ama bunları geride bırakıyorum. 19 Nisan’da yeni bir sayfa açıldı. Ama bir sayfa daha var.
Netice iki aday gelecek hafta yeniden yarışacağız. Bu seçimde Eroğlu makamı ile yarıştı. Biz örtülü ödenek olmadan, gönüllü katkıları ile yarıştık. Bu mücadeleye destek olan tüm halkımıza, en başta TDP ile BKP yetkililerine teşekkür etmek istiyorum. Sivil toplumun ve toplumun çok değişik kesimlerinden de bize destek geldiğini biliyorum. Bu kampanyaya katkı koyan genç arkadaşlarım var, sabahlara kadar çalışan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ayrıca bu süreçte beni hiç yalnız bırakmayan eşime, çocuklarıma ve damadıma da teşekkür ederim. Bu süreçte yanımda olan gönüllüler ordusu var. Tümüne teker teker teşekkür ediyorum. Bu desteğin önümüzdeki hafta artarak süreceğine inanıyorum.
“Siber ve Özersay’ın görüşlerinden yararlanmak isterim”
Ayrıca Sibel Siber ve Kudret Özersay’ı da kutlamak isterim. Bu süreçte ortaya koydukları görüşler değerlidir, önümüzdeki dönemde bu görüşlerinden yararlanmak isterim. 26’sında yapılacak seçimde başarıya ulaşabilmemiz için birlikte mücadele etmeliyiz. CTP’nin saygıdeğer adayını yarın ziyaret edeceğim. Aynı zamanda CTP Genel Başkanı Yorgancıoğlu’nu da ziyaret edeceğim. Özersay’ı da ziyaret edeceğim ve bir hafta sonra yaşanacak başarının ortakları olmalarını isteyeceğim. Bu başarı bir kişinin veya partinin değil, bu ülkenin geleceği için tüm halkımızın başarısı olmak zorundadır.
Verdiğim sözün arkasında duracağımı yinelemek isterim. Bağımsız ve tüm partilere eşit mesafede duracağım. Haftaya bu görevi devraldığımda, önümüzdeki 5 yıl bu sözü tutacağım. Dini, dili, rengi, kökeni, cinsiyeti ne olursa olsun herkesle hep birlikte bu ülkenin geleceğini şekillendireceğiz. Kıbrıs’ta çözüm odaklı bir siyaset için aday oldum, bu sözümün de arkasındayım. Türkiye ile iliksilerde ne çatışmacı ne teslimiyetçi, uzlaşmacı olacağım dedim bunun da arkasındayım. Sevinmek elbette hakkınız ama bugün ölçülü ve saygılı olacağız. Bizim sevincimiz başkasının kederi olmasın. Yarından itibaren yola devam.”
