İTALYA’DAN… Avrupa usulü İslam

İtalyanların kafası karışık. İslam ve Müslümanlar konusunda her kafadan bir ses çıkıyor. Hükümet düzeyinde sağ ve sol siyasetçiler arasında süre gelen tartışmalar bir yana, web ortamındaki çeşitli tartışma gruplarından sokaktaki insana kadar herkes çeşitli sorulara kendince yanıt verme çabasında.

Bu tartışmalar elbette Londra ve Şarm el Şeyh’te düzenlenen saldırıların ardından daha da alevlendi. Aşırı sağ kanatta politika yapan siyasetçiler açısından Müslümanlar Batı’ya saldırıyor. Bir anlamda bütün bu olup bitenler aslında Batı uygarlığına karşı ilan edilmiş bir savaş. Daha ılımlı bir siyasi yol izleyen politikacılar açısından ise  sivil insanları hedef alan saldırılardan İslam dinini ve Müslümanları sorumlu tutmak hatalı bir çıkış yolu. Hemen hiç kimse İtalyan askerleri neden Irak’ta sorusunu deşmiyor.

Şimdi İtalya’da hükümet bir yandan terör tehditleri karşısında güvenlik önlemlerini yeni bir savunma paketiyle güçlendirirken bir yandan da İtalya’da yaşayan “ılımlı Müslümanlarla” iletişime önem verdiğini gösterme çabasında. En son İçişleri Bakanı Giuseppe Pisanu’nun açıkladığı gibi bakanlık bünyesinde birkaç güne kadar faaliyete geçecek İslam danışma merkezi, bu çabanın bir ürünü.

Ya İtalyanlar ne düşünüyor? Halk Müslümanlar konusunda bölünmüş durumda. Çeşitli tartışma gruplarında da izlediğim kadarıyla halk ürküyor. Korku hakim. Bazıları sivil halkı hedef alan saldırıların tüm Müslümanlara mal edilemeyeceğini savunsa da , bazıları ise gitgide kabaran tehlike karşısında, milliyetçi duyguların da etkisiyle açıkça Müslümanların tehlikeli olduğunu açıkça söylemekten kaçınmıyor.

Bir televizyon programında bir uzman “artık İsrailliler gibi yaşamaya alışacağız” diye konuştu. Artık saldırılar her yerde can alıyor. Sicilya adasında iki çocuklarını anneanneye bırakarak Mısır’a Şarm el Şeyh’e ertelenmiş bir balayı için giden Sebastiano ve Daniela Conti çiftini bekleyen trajik sonla Türkiye’den aynı merkezi tatil için seçen Bilgehan ve Çağla çiftini bekleyen son farklı coğrafyadan insanları ortak acılarda buluşturdu. 

Hiç şüphesiz bu saldırılarda en büyük kaybı, her gün ortama 20-40 canın gittiği Irak veriyor. Ama Irak’taki kayıplar pek çok medya organında gündelik haberlerin doğal akışı içinde  neredeyse “doğal ölümler” olarak görülüyor. Terör saldırılarının seçtiği merkezler Londra, Madrid olunca ya da en son Mısır’da olduğu gibi  birçok batılı turist yaşamını yitirince teröre kurban giden Mısırlı vatandaşlar da hatırlanıveriyor.  Batılı medya organlarının çoğu  terör  saldırılarda yaşamlarını yitiren Avrupalı vatandaşların yaşam  öykülerini aktarmakta gösterdiği özeni, Irak’ta yaşamını yitiren nice sivil vatandaş için göstermiyor .

Milano’da geçtiğimiz ay “Avrupa’da İslam Avrupalı İslam” konulu uluslar arası bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıya katılan konuşmacılardan biri de Hollanda Uygulamalı Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapan Geert Driessen’di. Hollanda’da son bir yıldır baş döndürücü bir hızla değişen göçmen politikasına değinen Driessen, Hollanda hükümetinin artık, “bütünüyle asimilasyonu” hedef gözettiğini vurguladı. Oysa daha önce Hollanda’da yaşayan göçmenlerin kendi öz kültürlerini korumaları öneriliyordu” diye konuştu.

Ama Driessen’in sunumunda bence en çarpıcı ve güncel veri ise Hollanda halkının Müslümanları nasıl gördüğünde odaklanıyordu.  Şöyle devam etti Driessen, “Özellikle yönetmen Theo Van Gogh’un öldürülmesinin ardından Müslüman vatandaşlara karşı önyargılar hızla arttı. Hollandalılar İslam’ı kökten dincilik ve terörizmle karıştırıyor. Her Müslümanı kökten dinci diye düşünüyorlar. Bunu önlemek gerekli. Öte yandan çocuklarını yalnız Müslüman okullarına gönderen  aileler kendilerini toplumdan izole ediyor. Artık hükümet Müslüman okullarına izin vermiyor. Bunun da yakın gelecekte sonuçları ne olur bilmiyorum!”

İtalya’ya dönersek, şimdi hükümet İtalya’da yaşayan “ılımlı” Müslüman nüfusla diyalog kurmak çabasında. Tüm siyasiler aynı görüşte değil elbette. İtalyan halkı ise karmaşık düşünceler içinde. Korku, endişe gündelik yaşamı etkiliyor. Akıllarda hep aynı soru var, “Şimdi biz İsrail mi olduk?”  

648710cookie-checkİTALYA’DAN… Avrupa usulü İslam

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.