Çok farklı alanlarda, çok farklı dallarda ulusal ve uluslararası başarılara imza atan gençlerimizle ilgili haberler, yazılar okuyunca insan ister istemez heyecanlanıyor, sonra da gurur duyuyor.
Tabii uluslararası başarılarımız hemen “Muasır Medeniyet” seviyesine ulaştırmıyor ülkemizi ve halkımızı ama bir yerden başlamış olduğumuzun göstergesi olduğunu da anlıyoruz yavaş yavaş.
Demokraside 60 yılda başarıyı yakalayamasak da, sanatta, kültürde, sporda hiç de geri kalır yanımız yok Batılı ülkelerden.
Hatta öyle alanlar var ve öyle başarılar elde ediliyor ki Batılı ülkeler dahi gerilerde kalıyor.
Misal: Edebiyatta, müzikte, sporda, eğitimde…
Dahası farkında olmadan görsel alanlarda, sinemada, reklamlarda ve tasarımda da bayağı ileri düzeye geldiğimizi görüyorum.
Geçenlerde gözüme çarpan ve son derece başarılı gördüğüm bir takı ve giysi sergisinde olduğu gibi.
Ankara’da Siyah Beyaz Sanat Galerisi’nde açılan bu takı ve giysi sergisi gezenler, görenler ve bu yenilikten anlayanlar arasında büyük ilgi toplamış.
Bu sergiyi gezerken ve takılara bakarken fazlaca etkilendiğimi söyleyebilirim.
Bu etkiyi yaratan ve dört ayrı kolleksiyondan oluşan serginin sahibi ve tasarımcısı İrem Petek Güven’den aldığım bilgiler, gerçekten bu alanda da ufkumuzun genişlediğini işaret ediyor.
Önce sergiyi gezelim ve sergiyi gezerken de İrem Petek Güven’in verdiği bilgilere kulak kabartalım.
Ankara’da ilk olarak açılan serginin markası IPNG.
Bu marka İrem Petek Güven ve Nurhan Güner tarafından oluşturulmuş.
Tasarımcı İrem Petek Güven, yapımcısı Nurhan Güven.
Sergi dört ana tema üzerine kurulu dört farklı kolleksiyonu kapsıyormuş.
Bu kolleksiyonlar daha önce Ocak-Şubat aylarında Pariste Eclat De Mode Bijorhca’da sergilenmiş..
Sergilenen parçaları takı veya kıyafet adı altında toplamanın sadece teknik bir bilgi niteliği taşıyabileceğini vurgulayan İrem Petek Güven,
kullanılan malzemelerin farklı desende ve dokuda kumaşlar, danteller, kurdeleler, boyalar, naylon ve plastik,, cam, kristal, el yapımı seramik ve cam parçalarden oluştuğuna dikkat çekiyor.
Güven, dört ayrı kolleksiyonu kendi sanatsal ve yaratıcılık felsefesi açısından şöyle değerlendiriyor
“Kolleksiyonların bu malzemeler kullanılarak yansıtılmaya çalışılan ve asıl farklılaşmayı yaratan bir de kavramsal boyutları vardır.
CACHE MOI ( Saklı Ben) kolleksiyonu, içimizde gizli olan farklı benliklerin yansımasını ironik bir yaklaşımla sunan aksesuar ve kıyafetlerden oluşmaktadır.
TASTER’s TEAM (Gurneler Takımı) kolleksiyonu, damak zevkine çok düşkün olan dört farklı karakterden oluşmaktadır. Bu karakterler; The Tenor, Marilyn Monroe, Housewife ve Psycho olarak ayrılmıştır. Her karakter kendine ait özellikleri izleyiciyle özdeşleştirmek için farklı tasarımlar aracılığı ile sunulmuştur.
FLEUROSOPHY (Çiçekler Filozofisi) kolleksiyonu, izleyiciyi çiçeklerin hakim olduğu bir dünyaya götürmek için tasarlanmıştır. Bu fantastik dünyanın filozofisi çiçeklerin dili ile yansıtılmıştır.
POUDRE DE NOSTALGIE (Nostalji Pudrası) kolleksiyonu, izleyiciyi anıları ile pudralar. Çocukluklarındaki kokuları ile masal kitaplarınızın dünyasına taşır. Gizemli zamanlar arasında size yolculuk etme fırsatı verir.
Sonuç olarak sergiyi özetlemek istersek takılan ve giyilen mesajlar ve anlamlar dizininden oluşan bir sergi diyebiliriız”
Bilkent Üniversitesinde tasarım dersleri veren Petek Güven’in daha önce bir çok başarıya imza attığını sona bırakmak zorundayım. Çünkü Petek Güven gibi hem fazla tevazu sahibi olursanız , hele hele sanatınızı ve başarınızı “Pazarlayamama özürlüsü” olursanız, herşey sona kalabilir.
Oysa Petek Güven,biri ABD, 3’ü Avrupa olmak üzere 4 uluslararası ödülün sahibesiymiş. Ulusal ödüller hariç.
Şimdi aldığı ödüllere gözatalım.
1999 Şubat Best Ice Cream Package Design Award, New York, 2004 Şubat, 2005 ve 2006 Yılın En İyi Tasarımcısı, Bijorcha Aksesuar Sergisi Paris
Daha ne olsun?
Gelelim son duruma..
Bu takı kolleksiyonu sergisini izlemek istiyorsanız geç kalmadınız sayılır. Ankara’da olmanız şartıyla, 25 mayıs akşamına kadar Siyah Beyaz Sanat Galerisinde uğramanız koşuluyla.
İyi seyirler.
