İtirazım var!

Yurt-Kur KKTC’de öğrenci yurdu kurmaya karar vermiş.

Öğrencinin yoğun olduğu yerlerde, yani KKTC, Londra ve birkaç yerde öğrenci yurdu açacaklarmış.

Ben sevindim, ama haberi duyan sığ görüşlüler yine itiraz borazanlarını çalmaya başladılar yüksek perdeden.
Biz bu sesleri 21 Eylül 2010’da da duymuştuk, TED açıldığında…
İtirazların en mühim ve komiği TED’in anatomisine olmuştu.
Nur cemaatinin okulu olarak lanse etmişlerdi 31 Ocak 1928’de Atatürk’ün gösterdiği hedef doğrultusunda kurulan TED’i.
Bilmeden, okumadan, araştırmadan.
Şimdi sesler kesildi. Sanırım bunda TED’in tarihçesinin de anlatıldığı reklam filminin katkısı var.
TED’i neredeyse dini eğitim verilen bir okulmuşçasına gösterip ortalığı ayağa kaldıranlar Türkiye’nin en iyi okullarının başında geldiğini öğrenince ne hissettiler bilmiyorum.
Neyse, şimdi yurtlar konusu var gündemde.
“Türkiye burada yurt açmasın”mış. Gerekçe- muhtemelen- emlak sektörünün lokomotifi olan öğrencilerin yurtlara kayarak KKTC ekonomisini kayba uğratması.
Bu düşünce doğru, ancak sığ bir mantığın ürünü.
Neden mi?
Nedeni açıklamak için biraz başa dönmek, KKTC’ye gelen öğrenci sayısındaki düşüşe bakmak gerekiyor.
2010 yılında KKTC üniversitelerinde 13 bin 411 kontenjan boş kaldı.
Boşluğun sebepleri birden fazla, ancak en önemli sebep pahalılık.
Son yıllarda artan hayat pahalılığı ve fahiş ev kiraları, ailelerin bulundukları illeri tercih etmesine sebep oluyor. Daha da açacak olursak aileler çocuğunun ulaşım, okul, konut ve yeme-içme parasını hesap ettiğinde, kendi ilindeki bir okulla aynı hesaba geldiğini görüyor.
Bu yüzden tercihler kendi ülkelerinden yana.
(Üniversite sonuçlarından sonra YDÜ bir paket program hazırlamıştı yanılmıyorsam. Eğitim-barınma ve yeme içmeyi kapsayan bir program. Program sonucu ek yerleştirmelerde gelen öğrenci sayısını bilmiyorum ancak başarılı olduğuna da kuşkum yok.)

***

Ben, Yurt-Kur’un KKTC’de açacağı yurdun ekonomiye zarar vereceğini değil, tam tersi öğrenci çekerek katkı koyacağını düşünüyorum. Zira ekonomi düz bir raydan oluşmuyor. Bir öğrencinin ödediği kira yanında diğer kesimlere de büyük getirisi var. Yemek yiyor, ulaşımdan faydalanıyor, okul harcı ödüyor.
Dolayısıyla yurt olayının çekiciliği ekonominin diğer sektörlerine yarayacak. Öğrencilerin en fazla iki yıl yurtta kaldığı da göz önüne alınırsa olayın cazibe tarafı ortaya çıkıyor.
Ve yurt yapımına tepki koyan insan hakları savunucularına sormak istiyorum: “Bu öğrenciler akıl almaz paralarla kirada otururken niye itiraz etmiyordunuz…Niçin, ‘Bu ev bu kadar eder mi? Bir öğrenci bunu nasıl ödesin’ demiyordunuz? Elinizdeki nalıncı keseri tersine dönünce mi çıkar sizin sesiniz?”
Biliyorum, her uygarlık, her gelenek ve görenek kendine özgü bir üslup içeriyor, kendine ait olmayan fikri-doğru da olsa- kabullenmekte zorlanıyor ama Türk’ün Türk’e galebesi tadındaki bu itirazlar da hiç samimi gelmiyor.

1619620cookie-checkİtirazım var!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.