Türkiyeli diplomattan ferahlatıcı açıklamalar

Kıbrıs sorunundaki yeni süreç, ak koyunu, kara koyunu ortaya çıkarmış vaziyette. Daha önce Türkiye’yi, anlaşmanın önünde takoz olarak gören kesim, Türkiye’nin, AB yolunda Kıbrıs’ı feda ettiği iddiasıyla ortaya çıkınca niyeti sormak elzem oluyor. Tamam, bu süreçte küresel egemenliğin parmağı olduğunu kimse inkar etmiyor ama “doğalgaz ve nakliyesi” gibi ekonomik dinamiklerin süreci hızlandırmasına da şaşmamak gerekiyor.
Türkiye’nin AB’ye girmek için birçok taviz vererek müzakere sürecini başlattığını savunan bu cenah, geçmişteki eleştirilerin yeni versiyonunu piyasaya sürerek, Kıbrıs sorunu üzerinden Türkiye’ye çalım atma derdinde. Her türlü vesayet biçimine karşı duran bu kişiler şimdi statükoda kök salan bir yapının devamı için dua etmeye başladığından, birkaç kelam etmek gerek.

Türkiye’nin AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığımız bir sohbette, Türkiye’nin AB yolundaki tek engelin Kıbrıs sorunu olmadığını, Kıbrıs sorunu çözülse bile Türkiye’nin AB yolundaki engellerinin kaldırılacağını söylemenin mümkün olmadığını kaydederek, “bekleyip göreceğiz” demiş, bu sözler birkaç gün önce gazetemizde yer almıştı. Çavuşoğlu’nun söylediklerinde yerden göğe kadar doğru olduğunu görmek için kahin olmak değil, AB’nin kuruluş amacına bakmak lazım.

***

Aynı şarkıyı terennüm etmekten bıkmayanlara ve halisane niyetle Kıbrıs Türk halkı üzerinden tavizler verildiğine inananlara şunu söyleyelim. İstanbul ziyaretimizde çok önemli bir bürokrat, sohbet esnasında şu sözlerle içimize su serpti:

“Hiçbir Başbakan, hiçbir Cumhurbaşkanı veya hiçbir sorumlu kişi halkını zora sokacak, bulunduğu konumdan aşağı düşürecek anlaşmaya onay vermez. Nitekim Türkiye de Kıbrıslı Türklerin konumunu garanti altına almıştır. Herkes müsterih olsun. Anlaşma Kıbrıs Türk Halkının istediği şekilde bir anlaşmadır…”

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun söyledikleri, bürokratın söylediklerinden farklı değil. Her fırsatta halkının onay vermeyeceği bir anlaşmaya “evet” demeyeceğini ifade eden Eroğlu, “gerek mülkiyet hakkının gerek yerleşim özgürlüğünün ve siyasi haklarla benzeri bazı başka hakların kullanılmasının, ortaya çıkacak yeni ortaklığın iki kesimli ve iki toplumlu karakterine halel getirmeyecek şekilde düzenleneceğini herkes bilmelidir” diyerek, dayatma bir anlaşmayı kabul etmeyeceğinin altını çiziyor.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Kıbrıs’ta liderlerin üzerinde mutabık kaldığı ortak açıklama metninde barışın bütün parametrelerinin bulunduğunu belirterek, “Bu parametreler üzerinde, bu temel üzerinde şimdi bir bina inşa etme vakti. Yavaş yavaş bu metin üzerinde kolonların yükselmesi, duvarların örülmesi ve barış içinde bir Kıbrıs’ın tekrar inşa edilmesi lazım” dediğini unutmamak ve söylediklerini iyi okumak lazım. Altı ay önce olsa şaşıracağımız yakınlaşmaların 10 gün içinde tezahür etmesi, egemen dış aktörlerin başarısı olarak lanse edilse de, bunda Türk diplomasisin payı oldukça fazla. Ortak metin anlaşmasıyla yaratılan momentum ve kesişim kümesinin, aynı motivasyonla hareket eden insanlar topluluğunun ürünü olduğunu söyleyemesek bile, Kıbrıs Türk tarafının, çözümü yürekten isteyen taraf olduğunu kesinkes söyleyebiliriz.

***

İKİ AYDA BİTER Mİ?

Kıbrıs’taki yeni sürecin başrol oyuncusu, müzakerelerin iki ay içinde tamamlanmasını öngörüyor. Rum komşular bu olasılığın imkansız olduğu düşünürken, batılı diplomatlar için bu senaryo ihtimal dışı değil. Rum basınında yayımlanan bir makaleye göre, Amerikalılar uluslararası hareketliliğin süreci yakın zamanda sonuca götüreceğini düşünüyorlar. Amerikalılar müzakerelerin seneye kadar sarkması ve sürecin ilerlememesi halinde, o zaman caymalar olacağı ve hayal kırıklığı yaşanacağı görüşündeler.

Lefkoşa ise ekspres bir süreç senaryosunun mümkün olmadığını düşünüyor. Yine Rum basınında, Kostas Venizelos’un haberine göre birçok parametreyi de göz önünde bulunduran Kıbrıs Hükümetine göre görüşmeler aylarca sürecek ve anlaşma ancak 2015 yılı sonu ile 2016 yılı başlarında olacak!

Bir başka hareketin de Maraş konusunda yaşanacağını söylüyor kuşlar: Maraş’ın açılması ile ilgili süreç önümüzdeki Mayıs ayında ilan edilecek.

1621540cookie-checkTürkiyeli diplomattan ferahlatıcı açıklamalar

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.