Uçak biletlerinde katakulli

Uçak biletleri son yıllarda ateş pahası oldu. Türkiye ya da Kıbrıs’a gitmek için havayolu seçenekleriniz bir elin parmak sayısını geçmiyor. Bu nedenle havayolu şirketleri birbirlerinin fiyatlarını takip ederek yüksettikçe yükseltiyorlar. Biz de çaresiz pahalı biletlere boyun eğmek zorunda kalıyoruz. Herşeyde olduğu gibi uçak biletlerinde neden tavan fiyatı konulmaz anlamış değilim. Öyle ya bilet fiyatları uçunca ülkene turist gelmez, cebi döviz dolu vatandaşın gelemez… Bu konuyu Türkiye’den Londra’ya dert dinlemeye gelen siyasilere anlatmıştık. “Çocuklarımız memleketinde kendi kültürleriyle buluşsun. Ayrıca cenazeye eşlik edeceklere özel aile indiriminin insanca bir hak” demiştik. “Aaa haklısınız” dediler, yazıp çizdiler ama nafile.

Salgında “öldük bittik” diye fereyan edip, kamu destek ve teşviklerinde aslan payını alan havayolu şirketleri, şimdi bizim cebimizden hiç destek almamış gibi bütün bunları unutup, acısını şimdi bizden çıkarıyorlar. Bu arada ABD’nin salgın destek paketinden aslan payını The Boeing Company’in aldığını da not düşeyim.

Turizm acenteleri “biletlerinizi önceden alırsanız, hesaplı olur” diyor. Eyvallah. Öyle söylenildiği gibi olmuyor işte. İnsan yaşamında bir dolu değişken var. Arkadaşım 8 ay önce Temmuz ayında İstanbul’dan Londra’ya 10 günlüğüne gelip gitmek üzere biletini 200 sterline almıştı. Şimdi o biletin fiyatı 800 sterlin. Son anda amcası vefat ettiği için seyahatini iptal etmek zorunda kaldı. Bileti sigortalı olduğu için parasını 200 sterlin olarak geri aldı. Bu adil mi? Bugünkü biletin fiyatı neyse onu ödeyeceksin kardeşim. Sen yolcunun parasını 8 ay boyunca bir güzel kullan, sonra aldığın gibi ver! Bu bir soygun!

Bir başka bilet hikayesi de benden. İnternetten Londra’dan İstanbul’a gidiş geliş bileti almıştım. Uçuş tarihinden iki gün önce annem rahatsızlandığı için biletimi öne çekmek istedim. İnternet başvurusundan başka muhatap bulamadığım. Bana gelen e-cevapta da “48 saat içinde başvurunuzu yanıtlayacağız” diyordu. Neyse başka bir bilet alıp uçtum haliyle. Tabii bizim başvuru uçmam gereken tarihten sonra değerlendirildiği için bilet yandı. İşin kötü yanı, gidiş biletini kullanamadığım için geliş de otamatik yanmış oldu. Neymiş efendim teröre karşı önlemmiş… Hadi oradan üç kağıtçılar. Siyasiler terör bahanesiyle milletin canını burnundan getiriyor siz de yolcularınızı aynı bahaneyle kekliyorsunuz. Bu kuralı bana dayatmak terörizmdir! Geliş ve gidiş biletlerini tek tek alınca sorun olmuyor ama?

Eğer uçmak istemiyorsanız biletlerinizi başkalarınıza devretme hakkınız olmalı. Bunun için internetten isim değişikliği yaparsınız olur biter. İllaki biletinizi yaktıracaklar… Çünkü havayolu şirketleri gelmeyen ya da iptal edenler olacağını varsayarak yolcu kapasitesinden iki üç bilet fazla satıyorlar. Eğer satılan biletlerin bütün sahipleri uçmak için gelmiş ise fazla yolculara ya katakulli yapmaya çalışıyorlar ya da hediye bilet vererek diğer uçağa aktarmaya çalışıyorlar. Bu da başıma geldi. Yıllar önce Heathrow’da British Airways’in masası check-in’e “bir dakika” geç kaldınız diye beni uçağa kabul etmemişti. Haliyle biletim yanmış oldu. Oysa görevli sıramı yaşlı birisine verdiğimi görmüştü de zaar… Yapılan haksızlık içimde hala uhdedir.

Eğer avukat olsaydım gönüllü olarak mağdur yolcular adına uluslararası başvurularla bu haksızlığı dava eder, sonuna kadar uğraşırdım!

 

2702140cookie-checkUçak biletlerinde katakulli
Önceki haberBeklemek
Sonraki haber¨Kalk Gidelim!¨
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.