¨Kalk Gidelim!¨

Serdar Müteferrika Serhatlı –  Seyyahı olmayan kültürün seyahatnâmesi hiç olmaz.

¨Bir kısrak başı gibi Anadolu’ya uzanan¨ Anadolu’nun Osmanlı toprak rejiminden beri tarlasına tapanına sıkı sıkıya bağlı insanı ötelere gitmeyi sevmez, hazzetmez.

İnsanı, ¨Aman ha, uzaklaşma, kaybolursun!¨ korkusuyla ötelere gitmeye çekinince o toplumun kültüründe seyahat anlatısı cılız kalacaktır, haliyle…

28 Mehmet Çelebi’nin Paris Seyahatnâmesi’ni Türk edebiyatının seyahatnâme türünde bir milat kabul etseniz, o günden bugüne, oturup durduğumuz yerden ¨Kalk Gidelim!¨diyerek sizleri gezmeye davet eden yazar ve eserlerinin sayısı zengince değildir.

Bodrumluların yerel ağzında, ¨E, n’apıyon!¨ denildiğinde, ¨N’apcam, otturup duru…¨ dedikleri gibi bir yerde çöküp kalmak yerine alıp başını uzaklara gitmek aslında bir kültür ihtiyacıdır; hissetmek lazım.

Bunu hisseden, kendisi de gezmek denilince ayakkabısının tekini kapıda, ötekisini kaldırımda giymek telaşıyla yollara düştüğü yazdıklarından belli olan bir yazarımız var: Esra Alkan

¨Kalk Gidelim¨ başlıklı gezi kitaplarında bu emir kipi ardına gittiği şehirleri sıralıyor; Edirne’den Mardin’e kadar uzayan kitaplara ve seyahat serüvenine adım atıyor.

TRT ekranlarında 52 hafta sürmüş gezi ve kültür programının yapımcısı ve şirin sunucusu Esra Alkan, aslında, yan dal olarak antropoloji eğitimi almış bir arkeolog. 

¨Kalk Gidelim¨ başlıklı programlarında bunun yararını da görmüyor değil, zira dolaştığı tüm beldelerin tarihçesinde konuya hakimiyetini sergileyen zengin bir sunuş tarzı var. 

TRT arşivlerinde ve internet sitelerinde izlenebilen programlarından hatırlanacağı gibi gezdiği beldenin ¨ekrandaşlık¨ yapabilecek ilk ve orta öğretim öğrenciliği çağlarında çocuklarıyla birlikte o yöreyi tanıtıyordu; içerik buna göre kurgulanmaktaydı. 

Bu gezilerin ardından ilk önce Can Yayınları’nca basılmış ilk gezi kitabını raflarda gördük: ¨Kalk Gidelim Düzce!¨ 

Ardından, Türk yayıncılığının ve kültür hayatının Aydınlanmacı Parthenon’u sayabileceğimiz Varlık Yayınları tarafından bu eserlere devam edildi. Hatırladığımızca, ¨Kalk Gidelim¨ serisi 7 kitapla buradan okurlara, özellikle genç okurlara ulaştı. 

Seyyah yazarımız, görsel zenginliği ihmal edilmemiş eserlerinde, Osmanlıcada İntak Sanatı adı verilen üslubu tercih ediyor. Türk edebiyatında çoktan terk edilmiş bir eski yazım ve anlatım güzelliğini çocuklara, gençlere ve nihayet meraklı okura sunan Esra Alkan’ın bu tarzda başarılı olduğunu görüyoruz. 

Düzce’de yaylalara ve şelalelere ses veriyordu; Mardin’de ilkçağın Babil tanrıçası Ishtar (İştar) konuşuyordu… 

Ahlat’ta bir Arı’nın dilinden beldeyi anlatıyor; Çanakkale’de meşhur Troy Tahta Atı dile geliyor.

Sinop’a adını bırakan Yunan tanrıçası Sinope’nin sesi duyuluyor, ¨Kalk Gidelim Sinop¨ta… 

Tokat’a kalkılıp gidilince bu kez yörenin efsanelerinden Dokat sözü alıyor. 

Rize’ye gidince ne konuşur; Çay tabii…

Böyle sürüp gidiyor metinleri yazarımızın; çocukları, gençleri büyüleyen bir masalsı anlatımla akıyor.

Hiç olmaz değil, bu tarzı romanlarına taşıyanlar da var elbette… 

Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı’sında köpek ve kuyunun konuşması, Mesut Altar Kaplan’ın Halifeler Köyü’nde bir köpeğin köy ahalisini rezil rüsva bırakan itirafları, İhsan Oktay Anar’ın teşhis-intak sanatına yakın büyülü masallarında bu tarzı görüyorduk; bu kez gezi yazarımız dilinden kalemine geçmektedir.

Esra Alkan’ın entelektüalizmi belgesel film yapımcılığıyla, Kalk Gidelim seyahatnâme serisiyle ve sonrasında devam etmiş: Türkiye’nin ilk mizah belgeseli oarak adlandırılan ¨Ünye de Fatsa Arası¨, ardından ¨Beyoğlu’nun Kalp Atışları¨, sonra Kültür Bakanlığı desteğiyle ¨Estel Midyat Arası¨ başlıklı belgesellerin yapımcı ve yönetmeni; ¨Munzur El Veriyor¨ ve nihayet bir biyografik çalışma olarak ¨Dağa Taşa Adını Yazan Adam: Mustafa Gözcü¨ yazarımızın külliyatına eklenen eserler olarak izleniyor.

Özellikle yaz aylarında çocuklarına, gençlere yaz tatilinde ne okutalım diye yapılan listeleriniz varsa, şimdi tam da tatil havasındayken, Kalk Gidelim serisinden çıkan Varlık Yayınları kaşesindeki bu eserler kesinlikle tavsiye edilir kitaplardır. 

Halikarnas Balıkçısı, Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu’nun başını çektiği ve Türk Aydınlanmasına iz bırakan Mavi Anadolu’culuğun mitolojiden sanata, arkeolojiden edebiyata, tarihten günümüze uzanan ¨Hey Koca Yurt¨ seslenişinin izlerini bulacağınız Esra Alkan kitaplarında, çocuklarınızdan-gençlerinizden zaman kalırsa, siz de size yarar sözcük ve sözleri, kavram ve cümleleri yakalayacaksınız. 

¨Aman ha, uzaklaşma!¨ sözüne kulak asmayın, siz kulağınızı en azından kitaplarıyla seyahat yazarımıza verin, o sizi alıp cansız nesneleri konuşturarak kılavuzluk ettiği yerlere götürecektir. 

 

2702180cookie-check¨Kalk Gidelim!¨

1 Yorum

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.