“Üniversiteler arasında başarılı öğrencileri kapma yarışı, Kadir Has Üniversitesi’nin ilk 100’e giren öğrencilere 50 bin YTL ödül ve 2 bin YTL aylık burs önerisiyle yeni bir aşamaya girdi. Rektör Prof. Dr. Yücel Yılmaz öğrencilere gönderdiği mektupta, "ödül" miktarını açıkça belirtiyor. Bu miktar, bugüne kadar başarılı öğrencilere teklif edilen en yüksek para”
Yukardaki haberi okuyunca aklıma hemen “Eller aya, biz yine yaya” benzetmesi geldi…
Gerçekten öyle…
Dünya eğitimde nereye koşuyor, biz nereye?
İyi hocaları kaçırıyoruz.
Kalibresi yüksek olanları ABD’de veya Kanada çalıyor.
Standardı Türkiye’ye gore yüksek olanları ise Avrupa üniversiteleri kapıyor.
Tıp adamından, diğer bilim adamlarına kadar.
Giden gidene, kaçan kaçana.
Oysa Türkiye’de üiversitelerin tepesindeki kurum, yani YÖK diye adlandırılan kurum, kadın başındaki saçın gün ışığına çıkmasını engellemekle meşgul. Kafayı türbana takmış.
Üniversitelerin kalitesi düşükmüş..
YÖK’ün umurunda değil.
Anadolu Üniversiteleri hoca bulmakta güçlük çekiyormuş…
YÖK’ün yanıtı hazırdır “ Var da, göndermedik mi”
Üniversitelerin araştırma ödenekleri sıfıra inmiş.
YÖK’e gore, “Sıfır” da bir rakamdır, olabilir.
Ona sıfır çok şey ifade etmiyor, çünkü YÖK Başkanı kendi maaşının katlanmasıyla meşgul.
Üniversitelerden mezun olanların istihdam planlaması da sıfırmış.
YÖK yine hazır cevap olabilir: Türkiye’deki istihdamı hükümet belirler.
İyi de ülke genelinde 41 adet iletişim fakültesi açılmasına yeşil ışık yakan YÖK, buradan mezun olacakların işsiz kalacağını bilmiyor mu?
Bal gibi biliyor. Çünkü ülke genelinde bu alandaki istihdam olanağı da sıfır.
Amaaannnnn.
YÖK’e ne ki?
Devlet üniversitelerinde durum vahim…
Bir de Vakıf Üniversiteleri (özel) var ki onlar da evlere şenlik.
Yazının girişindeki alıntım dikkatinize sunulur..
Vakıf Üniversiteteleri, bilim yuvası değil adeta holding.
Sanki dev bir ticarethane.
Öğrencilerin eğitim kalitesinin yükseltilmesi umurlarında değil. Onlar başarılı öğrencileri kapma yarışındalar.
Ödül veriyorlar, geleceği olan öğrencilere…
Para dağıtan üniversite olmakla gurur (!) duyuyor olmalılar.
Oysa dünya üniversiteleri, kalite ve yüksek eğitim verdikleri için gurur duyuyor ve aralarında yarışıyorlar.
Dünyadaki başarılı üniversiteler arasında Türk Üniversitelerinin esamisi okunmuyor.
Dünyadaki 500 üniversite arasında dahi yokuz.
Geçenlerde bir yerde görmüş ve okumuştum.
Türk Üniversitelerden herhangi birinin dünyada ilk 100 üniversite arasına girmesi için bir asırın geçmesi gerekiyormuş.
Bunu söyleyen de bilim adamlarımızdan birisiydi…
Ölmüşüz de üstümüzü örten yok…
