Yine tükürüklü seçim

Yaşamınız boyunca kendi hayatınızın ne kadarını seçebildiniz Ki!
Ancak sandığa attığınız oyun farkındasınız öyle mi?
Tüm kararsızlıklarınıza rağmen!


Kendimizle oynamayalım, derim.
21. yüzyıl, bilgi çağı, bilinç çağı, teknoloji çağı…
Ancak bu çağda bizler hala ilkel yöntemlerle kuyruklu-tükürüklü-mürekkepli ve de çarşaflı kabinlerde oy kullanıyoruz…


“Liberaldir, demokrattır, cumhuriyetçidir, sosyal demokrattır, milliyetçidir, ulusalcıdır, muhafazakardır, solcudur, kürtçüdür, bağımsızdır, halkçıdır, ezilenden yanadır” diyerek  oylarınızı atacaksınız…
Verilen sözleri, nasihatleri, tehditleri dinlediniz; hem de günlerce…
Çağdaş Türkiye…
Dünya ülkesi…
İşsizlik bitecek, mazot fiyatları inecek, üniversite sınavları kalkacak, elektrik, su zammı olmayacak…
Seçmeni uçuracak vaatler..
Peki bu çağda ülkem insanı nasıl oy kullanır?
Buyurun;
Okullar seçim sandığıdır artık… Kalabalık, itiş-kakış… Ter…
Hava sıcak… Ülke sıcak… Seçen kaçacak delik arayacak…
Saatler süren kuyruklardan sonra, geleceğimizin teminatı (!)   olan o oy için örtülerle kapatılan nefes bile almakta zorlandığınız kabine dalacağız…
Kullanacağınız arı, at, kuş, zeytin vb… partilerin bayraklarına mühürü basacağız.
Sonra bu kâğıdı alıp zarfa iyice yerleştirdikten sonra tükürerek yapıştıracağız…
Bitmedi..
En mühimi fi tarihinden kalma sandığın içine seçim zarfını ite kaka atacağız…
Asıl komedi ise damgalanmak…
Mürekkep renginde bir madde ile her oy atanın parmağına siyah-mavi boya damlatılacak.
Evet tüm oy kullananlar bir türlü geçmek bilmeyen parmaklarına dökülen ve ‘düzenbaz olmadıklarını’ kanıtlamak adına damgalanacak…
Oy ki oy!


Seçmenine bile güvenmeyen ülkem. Canım ülkem, bir tanem.


Nasıl bu hale geldin sen. Suçun büyüğü biz de mi acep?
Sonra gazetelerde bu ‘damga’nın nasıl yok edildiğinin ‘tarifini’ öğreneceksiniz. Zira çamaşır suyu bile bu mereti geçirmiyor..
İşte seçim vaatlerin sustuğu o gün, bugündür!
21. yüzyılda bilgisayar ve internetten yararlanamayan, yararlandırılmayan seçmen ‘oy’ kullanıyor…
İşte derim ki, burada bir kere daha düşünün…
‘Oy kullanma’ hakkınızda yaşanan çağdışı uygulamaları görün de öyle oy kullanın.
Dünyada teknolojinin yaptığı devrimi hiçbir güç yapamamıştır.
PTT’lerin yerine bilgisayar çağı… Beklemeli telefondan birbirimizi görerek konuşmaya geçiş… Bankaların yerine evlerimizdeki bankalar…
Benim oyuma gelince…
‘Umur Talu’nun dediği gibi;
“Oyumun Türkiye’nin kaderi üstünde bir kıymeti yok.
Ne iktidarı belirler, ne muhalefeti. Açıklayarak;
ne yamanacağım bir kapı, ne yaslanacağım bir duvar, ne yaltaklanacağım bir zümre, kurum, lider, patron; ne takdirini beklediğim bir telefon ya da fon, ne sürükleyeceğim veya içinde sürükleneceğim coşmuş kitleler, ne de atacağım bir hava ile her seçimde kıvırtarak uyacağım yeni bir arazi var.
Oyum vicdanımdan gelecek ve sadece vicdanıma iyi gelecek.”
Seçim, ‘eşitlik’ duygusunu tattıran bir icat.
İçimden geçeni bir ben bileyim…
Partim iktidar olmasa da barajı aşmasa da…
‘Seçmenliğin eşitliği’
Yaşıyor ve yaşatıyorsanız sorun yok.
Yazarınız olarak derim ki; özgür seçim, insanın özgüvenidir, özgür düşüncesidir. Eşitlik, hak ve adalet aramanın yoludur.
Bunu bilin yeter.
Oylarınızı tükürüksüz kullandığımız günlere… Merhaba.

701640cookie-checkYine tükürüklü seçim

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.