Yazım için attığım başlık biraz şaşırtıcı görülebilir. Bu hafta yazım iki farklı konuyu işliyor:
Yoksulluk
Ülke nüfusunun %20’si (13.4 milyon kişi) yoksulluk içinde yaşamaktadır (2020/2021 istatistikleri).
Bu oranın 7.9 milyonunu çalışma yaşları arasındaki yetişkinler, 3.9 milyonunu çocuklar, 1.7 milyonunu yaşlılar oluşturmaktadır.
Nüfusun en yoksul %20 oranını oluşturan dar gelirli her 10 aileden 6’sı beklenmedik ev masraflarını karşılayacak durumda değildir; yarısı borç içerisindedir, %25’i zorunlu faturalarını kredi kullanarak ödemektedir; her 10 aileden 7’si zorunlu olanaklardan mahrum yaşamaktadır.
Çalışanlar dahil, milyonlarca halk yiyecek ihtiyaçları için ücretsiz yiyecek dağıtan gıda bankalarına muhtaç durumdadır.
Kira borçlarını ödeyemeyen aileler evlerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadırlar.
Gençlerin borçlanıp ev alma ihtimalleri sıfırlanmış durumdadır.
Yukarıda bahsettiğim ülke Birleşik Krallık. Dünyanın en gelişmiş beşinci ülkesi. Şaşırdınız mı? Gayrı Safi Yurtiçi Hasılasının %2.3’ü silahlar için kullanan ülke.
Yukarıdaki yoksulluk istatistikleri saygın bir kurum olan “Joseph Rawntree Foundation” tarafından yayınlanan en yeni istatistiklerdir.
2021 yılında “Resolution Foundation Think Tank” raporu da Birleşik Krallık’ta ülke zenginliğinin %25’inin nüfusun %1’inin elinde bulunmakta olduğunu açıklamıştı.
Bir tarafta gaz ve elektrik faturalarını ödeyemeyecek durumda oldukları için soğuktan titreyerek evlerinde oturan yaşlılar, diğer tarafta özel uçakla seyahat eden, yılın yarısını Karaib adalarında geçiren milyonerler, milyarderler.
Ve %1 nüfusun zenginliğine zenginlik katmak için elinden geleni yapmaya çalışan Avam Kamarasının en zengin milletvekili Başbakan Rishi Sunak.
Bu yıl muhtemelen mayıs veya ekim ayında Birleşik Krallık’ta Genel Seçim yapılacak. Anketler İşçi Partisinin önde olduğunu gösteriyor. İşçi Partisinin yeni hükümeti oluşturma olasılığı yüksek. Kişisel olarak fazla bir değişiklik görmeyi beklemiyorum. Ama “kötüler arasında en iyisi” diye bir deyim var…
***
Kral ve milletvekili
Monarşi ve Muhafazakâr Parti yaşadığım ülke İngiltere’de en fazla karşı olduğum iki şey arasındadır. Bu gerçek, geçtiğimiz hafta bu iki gruba bağlı iki adamın davranışlarını takdir etmeme engel teşkil etmedi.
Duymayan kalmadı. Geçen hafta Kral Charles, kendisi için kanser teşhisi yapıldığını açıklamıştı. Bilindiği gibi Charles yakın zamanda prostat şişliği için ameliyata alınmıştı. Yapılan rutin muayenede bedeninde kanser bulundu. Kanserin türü henüz açıklanmadı.
Charles’ın anında bunu medyaya duyurması büyük bir sürpriz oldu. Çünkü kraliyet ailesi gizliliğe çok önem verir. Charles’ın bu davranışının şimdiden özellikle birçok erkek hastayı doktorlara başvurmak için cesaretlendiği tespit edilmiş. O bakımdan çok olumlu bir karar. Zaten o da bu yüzden hastalığını gizlemediğini açıklamıştı. Kısa zamanda iyileşmesini dilerim.
Her kesimden milyonlarca insanın takdirini kazanan bir diğer adam, Muhafazakâr Milletvekili Elliot Colburn. Colburn 7 Şubat tarihindeki Avam Kamarasının oturumunda söz aldı ve gözyaşlarını güçlükle tutarak 2021 yılında canına kıyma teşebbüsünde bulunduğunu açıkladı.
Milletvekili Colburn konuşmasında şubat ayının ruh sağlığı, özgüven ve çocukların ruh sağlığı konularında farkındalık geliştirme ayı olduğunu hatırlatarak kendisinin yaptığı gibi intihar teşebbüsünde bulunma aşamasında olanlara yardım alabilecekleri kurumlar olduğu mesajını verdi.
Bu cesur girişiminden dolayı Elliot Colburn’u kutlamak gerekir çünkü o, duygularını belirtmekte, sorunları için yardım aramakta zorlanan erkekler için bir ilham kaynağıdır.
