Yurtdışı oyları seçimleri nasıl etkiliyor?

Yurtdışındaki Türkiye kökenli toplum ilk kez 2014’te Türkiye’deki “10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Referandumu” için sandığa gitmişti. Yurtdışındaki seçmen daha sonra da 2017 genel seçimleri için oy kullandı. Yurtdışı seçmenin sandığa gitme oranı Türkiye’den epey düşük kaldı. Yurtdışındaki seçmenin sandığa gitme oranı ne yazık ki 1/6 (Londra’da 1/3). Türkiye’deki bazı seçmenlere göre yurtdışı oyu “dışarıdan ahkam kesmek” olarak nitelense de bütün dünyada yurtdışındaki vatandaşların seçme ve seçilme hakkı çoğulcu demokrasinin bir gereği. Yurtdışından askerlik ya da ülke yasalarına bağlılık gibi vatandaşlık görevlerini yerine getiriyorsanız oy ve milletvekili olma hakkınız neden olmasın ki? Türkiye yurtdışındaki vatandaşlarına yalnızca seçme hakkı tanıyor. Türkiye’deki Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimleri kazanmaları durumunda yurtdışı seçmene seçme ve seçilme hakkı tanınacağını vaat etti. Bekleyip göreceğiz ve takipcisi de olacağız…

Yurtdışındaki vatandaşların Türkiye’deki hükümetlerin çözebileceği pek çok sorunları bulunuyor. Başta eğitim ve kültür olmak üzere vize, vergi, toplum arşivi ve araştırmaları, bürokraside sadelik, geriye göçün teşviği, konsolosluk işlemleri ve ülkeye cenaze gönderimi gibi saymakla bitmez. Bu sorunları dinlemeye gelen parlamenterin şimdiye kadar bir çözüm üretebildiğini söyleyemeyiz. 2010’da Yurtdışı Türkler Başkanlığı kurulması olumlu fakat yetersiz. En doğrusu yurtdışı seçmenin kendi temsilcisini TBMM’ye göndermesi ve sorunlarına aracısız çözüm arayışında bulunmasıdır. Bu da ancak seçilme hakkının kazanılmasıyla olacaktır.

Peki günümüzde yurtdışı seçmenin oyları neden önemli? Daha önce de yazmıştım tekrar ediyorum. Yurtdışındaki vatandaşların sayısı 9,5 milyon yani Türkiye nüfusunun yüzde 11’i ve şimdiye kadar işçi dövizi olarak memlekete 200 milyar dolar göndermişler (Türkiye’nin tam bir yıllık bütçesi kadar). Kaz gelecek yerden tavuk esirgenir mi? Yurtdışındaki seçmenden, bir şey vermeden çok şey istemek faydacılıktır ve onlar da bunun farkında zaten. Türkiye’de at başı gideceği düşünülen seçimlerde, anahtar aslında yurtdışı seçmende. Kim yurtdışı seçmeni ikna ederse o kazançlı çıkacaktır.

“Yurtdışı oyları seçimleri nasıl etkiliyor?” sorusun da kamuoyu araştırmacısı Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, “2 bin, 3 bin, 5 bin gibi oylarla milletvekillerinin değişebileceği yerlerde yurtdışı oylarının çok önemli bir yere sahip” diye yanıtlıyor. Selçuki, “Herkesin merak ettiği yurtdışı oyları nasıl sayılıyor?” sorusuna yanıtı da şöyle:

“2018’de yaklaşık 3 milyon seçmen vardı. Yurt dışı seçmen derken aynı zamanda gümrüklerde kullanılan oyları da sayıyoruz. Yüzde 50 katılım oldu ve yaklaşık 1,5 milyon oy kullanıldı. Şimdi iki taraftan bakmak lazım. Birincisi cumhurbaşkanlığı seçimlerini nasıl etkiliyor, ikinci olarak milletvekili seçimlerini nasıl etkiliyor? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçim bölgelerinin bir önemi kalmadığı için hangi cumhurbaşkanı adayına ne kadar oy veriliyorsa onun hanesine yazılıyor. Fakat milletvekili seçimlerinde iş biraz daha farklı. Önce 2018 yılında yurtdışı oylarının partilere göre dağılımına bakalım. ‘AKP yüzde 51.7, CHP yüzde 17.7, HDP yüzde 17.3, MHP yüzde 8, İYİ Parti yüzde 4”

Selçuki’nin “Peki bunlar Türkiye’deki milletvekili seçimini nasıl etkiliyor?” sorusuna yanıtı ise şöyle:

“Seçim bölgesi örneğinden devam edelim. Adana’yı örnek aldık. Adana’da oy kullananların toplam seçmendeki payı yüzde 2,65. Dolayısıyla yurtdışı oylarından yani kullanılan 1.5 milyon oydan Adana’nın payına düşen 40 bin. Bu 40 bini daha sonra partilerin yurtdışındaki oylarının yüzdesine göre o seçim bölgesinde partilerin hanesine yazılıyor. Yani bu hesaba göre 2018 yılında AK Parti Adana’da ilave 20 bin 500 oy, CHP 7 bin 39 oy, HDP 6 bin 880 oy, MHP 3 bin 181 oy, İYİ Parti bin 591 oy aldı demek. Türkiye’nin 81 il seçim bölgesi için öncelikle o seçim bölgesindeki toplam seçmen payına bakılıyor. Daha sonra o pay yurtdışındaki gelen oylarla çarpılarak o seçim bölgesine gelecek ilave oylar hesaplanıyor. Daha sonra da partilerin yurtdışından gelen oyların içerisindeki toplam payına göre o seçim bölgesindeki partilere ilave oylar ekleniyor. Yarışın çok sınırda olduğu; bin, 2 bin, 3 bin, 5 bin gibi oylarla milletvekillerinin değişebileceği yerlerde yurtdışı oyları çok önemli bir yere sahip.” Dostlar, sizin oyunuz bıçak sırtındaki seçimlerin kaderini değiştirebilir. Onun için mutlaka sandığa gidiniz ve eşinizi dostunuzu da götürünüz…

2680470cookie-checkYurtdışı oyları seçimleri nasıl etkiliyor?
Önceki haberKeçi sayısını 50 milyona çıkarmalıyız!
Sonraki haberKaramollaoğlu’dan İnce’ye: AKP’ye destek veriyorsan çık söyle
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.