Say Yayınlarından çağdaş felsefe, siyaset ve sosyoloji tartışmalarına giriş kitabı olarak hazırlanan “Yüzyılı Düşünmek” adlı kitap çıktı. İstanbul Üniversitesi öğretim elemanlarından olan Serdar Taşçı’nın bu çalışması; felsefe, siyaset ve sosyoloji öncülüğünde, çağın insanlık durumunu, şiddeti, totalitarizmi, devrimi, kötülük ve iyiliği, diyalektik düşünceyi, araçsal aklı, Marksist tartışmaları, yöntem ve eleştiri öğelerini, kapitalizmi, baskı ve manipülasyonu, pozitivizmi, muhafazakarlığı, etik – estetik ve entelektüel bağlamda ‘Kendilik Sorunsalı’ inceliyor.
Serdar Taşçı kitabını diyalektik ve hukuk devleti idealine emeği geçen Cumhuriyet’in aydınlık bireylerine armağan etmiş.
Serdar Taşçı’nın yine Say Yayınlarından çıkan “Siyaset Felsefesi Medya ve Ahlak” adlı bir başka kitabı daha bulunuyor.
Kitabın içindekiler:
İnsanlık Durumu, Şiddet ve Totalitarizm:
Hannah Arendt Düşüncesinde Modernite Çıkmazı
Frankfurt Okulu ve Araçsal Aklın Eleştirisi;
Adorno’dan Marcuse’ye Devrilen Modern Diyalektik Düşünce
Althusser’de Marx’ın Yeniden Okunması:
Bilim, İdeoloji ve Devlet’in İdeolojik Aygıtları:
Liberal Felsefe 1: Modernite ve Klasik Liberal Kuram:
Siyasal ve Ekonomik Kuram
Liberal Felsefe 2: Eşitlik, Özgürlük ve Adalet Tartışmaları
Çağdaş Liberal Çeşitlemeler: Hayek, Nozick ve Rawls
Michael Foucault’da Bilgi-İktidar, Özne-Söylem ve Farklılık:
Baskı Biçimleri ve Disiplin Teknikleri’nin Soykütüğü
Jürgen Habermas ve İletişimsel Eylem Kuramı:
Eksik Modernlik, Yeni Sol, Demokrasi ve Hukuk Devleti
Modus Vivendi Aydınlanma Evrenselciliğine Karşı:
Gray^de Post-liberalizm ve Küresel Dünyada Hoşgörünün Anlamı
Serdar Taşçı kimdir?
İstanbul Üniversitesi öğretim elemanıdır. Eğitim sürecini Siyasal Bilgiler(lisans), Siyaset Bilimi ve Sosyal Teori(mastır) ve Sosyoloji(doktora) oluşturmaktadır. Felsefe, Siyaset Bilimi, İletişim Çalışmaları ve Sosyoloji arasında varolan işbirliğini, kendi toplumsal yapısı ile beraber düşünmeye çalışmaktadır. İngilizce, Almanca, Fransızca, Latince, Yunanca, Osmanlıca okumaya çalışır. Söylenti odur ki, Cumhuriyet akılcılığını, Hukuk Devletini ve Humaniter-Evrensel Bilimi koşulsuz savunmasının bedelini fazlasıyla ödemiştir. Annesinin tek çocuğudur. Tavuğun her ürürünü, kuş gribine karşın çok sever, yemekte ısrar eder. Yalnızdır ama toplumsallık rolü oynar. Entelektüel kaygılarının var-olduğu söylenir. Ancak entelektüel kaygıları ile insancıllığı arasında gerilip durduğu da sezilmektedir. Kemana ve Dağcılık sporuna gecikmiştir. Bisiklete binmeyi sever. Çok sayıda çer-çöp yazmıştır, çevirmiştir. Bir çoğunu hala yayınlamamıştır. Dedikoduya göre, 15 yıl istisnasız her gün 1 kitap okumuştur. En büyük hayali, bin bir emek ve maliyetle oluşturduğu binlerce kitaplık kütüphanesini öldükten sonra bir kez olsun görebilmektir. İdealleri yoktur. Yaşamı vardır: Yaşamı Evet’lemektedir. Yolculuğu İnsan-Olmayadır. Ne kadar İnsan olursa, kendini o kadar mutlu hissedecektir.
