Zor…anlatması zor…

ve yine de uzanarak, ‘ağlama’ diyerek ve fakat müthiş bir ağlama isteğiyle kendini başka odalara atarak ağlamak. zor…


Zor… Pazar yeri gibi dolmuş yüreklerin içinden küfsüz, mantarsız taze bir yürek seçmek… Dağ başını çoktan duman almış meğer ve söndürmesi zor…Ve sırf sönmesin diye yukarıdan rüzgar üfleyen ne kadar da çok.


Çare olmak lazım şimdi. Ağrıları dindirmek için yeni bir ilaç, yalanı unutmak için yeni bir yalan lazım. Çok içmek kafi değil, hiçbir şey unutturmuyor gecenin karanlığını. Duvar olmak lazım şimdi kendini susturmak. Dağda kurt olmak lazım şimdi… Ve ‘umut’ mu dedi biri. O zaman acilen denize dalmalı. Cinsini bilmediğin milyon tane balığın rengine karışmalı. Bir unutmak gelir o zaman, döndüğün zaman arkanı. Belki tedavi olur yaralar, tam zamanında durdurabilirsin kanamaları. Tatil şart.


Anlatması zor. Anlayacağın şüpheli. Belki sana şimdiye kadar hiç kimse ‘ağlama’ demedi. Kolların külçe gibi kucağına düşer ya hani. Yıllar geçer böyle..Ve bir de bakarsın elmanın 
tadı tad değil artık dişlerinin arasında. Çocukken büyümüşsün, susarak konuşmuşsun, en çok sustuğunda  korkmuşsun. Birde bakmışsın ölmüşsün. Belki sana ‘ölme’ dememiş hiçkimse, deseymiş buzlu rakı da balık olurmuşsun, ağaçta kovuk değil. Yüreğinin miline ayar şart…


Zor anlatması zor… Zor anlaman zor… Kavak ağacına oklu kalp oymak kolay… Ama bir insanın kalbine ağaç olmak zor. Mendil sallanmıyor artık gemilerin ardından, arkanı döndüğün an değişiyor her insan. Hayır insanlık ölmedi, yön değiştirdi, kuzular kavurma oldu, kurtlar şehri bastı. Ve herkes güzel, ve herkes akıllı. Sebebi değişti hayatın… Biri ‘aşk’ mı dedi… O zaman derhal denize dalmalı. İstakozlar gibi inmeli derinlere, sıkıca giyinmeli… Hayır aşk ölmedi… Belki balıklar çoğaldı da kafalar karıştı. Ama istakozun kabuğu hep aynı…


Bir ‘re’ sesi istiyorum şimdi. Dümdüz bir ‘re’, başıboş sallansın kulaklarımda diye. Ve bir ‘re’ sesine gerekmiyor söz yazmak ve nereden başlayacağını bilmediğin konulara bir isim 
uydurmak… zor… sözlerini bildiğin bir şarkıya ‘re’ sesi vermek  zor… Değerler ölmedi hayır…Ama ölen şeylere değerler yüklendi. Görüşmeye dayalı sevgilerin müebbet hapsi var artık. Ve tuhaf ve ağır ve ağdalı… kelimelere bindirilen bunca zulüm… Hayat zor, aynı dili konuşmadıkça … yabancı dil şart.


Sana kimse ‘gitme’ demedi de ondan mı gözlerin kan çanağı? Filmin sonununu hatırlıyor musun?, Herkese kötü gelen son belki senin için biçilmiş kaftan. Her allahın günü görüş günü, hayat denilen şu hapishanede… Ve bir gardiyan mı arıyorsun kendinden başka?.. Asıl gardiyan o az sütlü tek kişilik kahveye verdiğin anlam. İnsan biraz teminat istiyor canım, aşkın ihaleye döndüğü bu çağda…Kapalı zarf şart.


Zor anlatması zor. Ne yazsam olmayacak. Cımbızla çektim tek tek kelimeleri, aralardan alarak…Ve fransız kaldım bu filmin ortasında… Eğitim şart…


[email protected]


SİBEL BENGÜ’NÜN DİĞER YAZILARI


– Çok sevgili sevgililer günü için…
– Açık reçete…
– Çocuk
– Sen de kimsin?
– Kar yağarken pencerenden…
– Bayramları nasıl bilirdiniz?
– Ne kadar buradasın?
– Bu hayat nasıl geçer?
– Aşık kimdir?
– Aşk ne değildir?
– Aşk nedir?
– Herşeyin bir şeyi vardır…
– İyi insan kimdir?
– Kaygı çok kaygan bir kelimedir…
– Bumerang aşklar…
– İstanbul’da yine yağmur var…
– Kelimeler, kelimeler, kelimeler…
– Bir şairin bildiği sevgi/ Attila İlhan için…
– Nedir, niyedir? Neyse…
– İnsan bazen kendini bırakıp delice gitmek istiyor…
– 3 kadın 1 kritik…
– Hayatın şablonu mu var?
– Haydi dostlar buyrun kahveye…
– Muhakkak…
Aşk’a herşey dahil…
Bir İstanbul hatırası
Kadın dediğin
– ‘Adam gibi adam’ dedikleri…
– Mantığım intihar, ruhum serseri… 
– Hiç-bir-şey anlamıyorum… 
– Hayal adalar… 
– Kırmızı başlıklı kızın nesi var?  
– İstanbul’a bir günlük firar… 
-Bırak deli desinler… 
-‘Sen benim rüzgar gülümsün…’ 
-Pardon tanışıyor muyuz? 
-İstanbul 
-Kıymık… 
-Siz mağrur musunuz? 
-Ne kadar önemsiyoruz yarınlarımızı? 
-Küçük şeyler… 
-Yürek mahrem bir bölgedir 
-Kiler… 
-Keşke 
-Anne karabiyesi… 
-Tren garları… 
-Yangın yeridir yürek, külleri kelimeler…
-Bir gün… gemiler… geçer… 
-Önsöz 
-O fotoğraf… 
-Durup dururken… 
-İçiyorsam sebebi var…
-Susmak üzerine…

691710cookie-checkZor…anlatması zor…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.