Çubukçu, 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, toplumun özürlüler konusunda bilgi sahibi olmasının ve kamuoyu duyarlılığının oluşturulmasının önemine değindi.
Gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle engelsiz bir Türkiye’ye duyulan istek ve çabanın artmasına paralel olarak 8.5 milyon vatandaşı ve ailelerini evlerine hapseden kısıtlama ve sorunların çözülmeye başladığını ifade eden Çubukçu, şunları kaydetti:
“Günümüz çağdaşlık göstergeleri arasında yer alan eğitim, sağlık ve ekonomik gelişmişlik kavramları içinde olduğu kadar, insan haklarına ilişkin göstergelerde de özürlülerin durumu önem kazanmıştır.
Türkiye bugün özürlülük konusunda tespit edilen sorunların çözümü ve ihtiyaç duyulan hizmetlerin ülkemizin her bölgesine, her beldesine götürülmesi yolunda hummalı bir faaliyetin içindedir. 2005 yılında yürürlüğe giren Özürlüler Kanunu ve bunu takip eden süreçte hazırlanan yönetmeliklerle çağdaş bir özürlüler hukuku oluşturularak çok önemli bir eşiği daha atlamış bulunuyoruz.”
Çubukçu, özürlülere yönelik yasal düzenlemelerin ilkesel düzeyde ve bütüncül bir yaklaşımla özürlülük alanında temel hak ve hizmetlerden yararlanma ve fırsat eşitliğinin yanı sıra özürlülere yönelik hizmet sunumu ve uygulamalarda standardın sağlanmasını da içerdiğini belirtti.
“TOPLUMA TAM KATILIMI”
Özürlüler Kanunu’nun toplumsal yaşama ilişkin düzenlemeler açısından bağlayıcı bir niteliği sahip olmasının, sosyal devlet anlayışının vazgeçilmez bir koşulu olduğunu vurgulayan Çubukçu, şöyle devam etti:
“Özürlü bireyler için topluma tam katılımlarının önündeki engelleri kaldırmak üzere, hizmetlerin ulaşılabilirliğini artırmak, fiziksel çevreyi engelsiz hale getirmek, eğitim ve öğretim fırsatlarında eşitliği, mesleki rehabilitasyon hizmeti alınmasını, özürlü bireyler için gelir eşitliği sağlamak, özürlülük konusunda bütüncül bir bakış açısı getirerek sorunlara tüm kesimlerin dikkatini çekmek, ortak bir anlayışa ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Bu amacın gerçekleşmesine yönelik olarak Özürlüler Kanunu gereğince çıkarılması öngörülen 15 yönetmelik yürürlüğe girmiştir.
Kuşkusuz özürlü bireylerin sorunlarının çözümü yolunda aldığımız mesafe azımsanmayacak kadar büyük olmakla birlikte, önümüzde daha yürünecek uzun bir yol bulunmaktadır. Özürlülük alanındaki sorunların çözümü toplumun tüm kesimlerinin katılımını gerektirmektedir.”
Nimet Çubukçu, özürlülere yönelik gerçekleştirilen düzenlemelerin uygulanabilirliğinin, başta özürlüler ve yakınları olmak üzere ilgili tüm kesimlerin sorunlar hakkında doğru bilgilenmeleri ve toplumsal bilinç oluşmasıyla mümkün olacağını da vurguladı.
AÇIK GAZETE: Engellilerin özürlü bir halleri yoktur. Türkiye’de yapılan açıklamalarda böyle tanımlandığı ve ilgili dernek isimlerinde bu kelime kullanıldığı için biz de değiştirmeden kullanmak zorunda kalıyoruz. Engellilere karşı özürlü halimizden dolayı özür dileriz.
