1 Aralık Dünya AIDS Günü

Gün dolayısıyla bütün dünyada olduğu gibi Türkiye ve KKTC’de de çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

AIDS VE HIV NEDİR

Sağlık Teknik Komitesi’nin hazırladığı bildiriye göre, HIV vücudun bağışıklık sistemini çökerten bir virüs. Eğer tedavisi yapılmamışsa HIV, vücutta bütün bağışıklık sistemini çökerterek, vücudu, normal koşullarda sağlıklı bir insanı etkilemeyecek hastalıklara karşı dirençsiz kılıyor. HIV enfeksiyonunun bu aşamasına AIDS deniyor. AIDS, İngilizce’de “Acquired Immune Deficiency Syndrome (Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu)”nun başharflerinden oluşuyor.

NASIL BULAŞIR

HIV, korunmasız cinsel ilişki yoluyla, enfeksiyon taşıyan kana maruz kalarak, aynı şırıngayı kullanarak, HIV’li bir anneden plasenta veya süt yoluyla bebeğe bulaşabiliyor.

NASIL BULAŞMAZ

HIV, bazı önyargıların aksine kan ve cinsel ilişki gibi durumlar haricinde çok kolay bulaşmıyor. Uzmanlar, virüsün şu yollarla bulaşmadığını belirtiyor:

“El sıkışma, deriye dokunma, okşama, kucaklama, öpüşme, öksürme, hapşırma, tükürük, gözyaşı, ter, idrar, dışkı, yiyecekler, içecekler, aynı çatal, kaşık, bardak, tabak, telefon, diş fırçası, tuvalet, duş, musluk, yüzme havuzunu kullanmak, deniz, sauna, hamamda birlikte bulunmak, sivrisinek ve diğer böceklerin sokması, HIV pozitif bir kimse ile aynı ortamda çalışmak veya yaşamak.”

KORUNMA YÖNTEMLERİ

WHO uzmanlarına göre, partnerin HIV taşıyıp taşınmadığı bilinmeyen durumlarda HIV ve AIDS’ten korunmak için korunmasız cinsel ilişkiye girilmemeli.

Kan nakli sırasında, AIDS testi yapılmamış kontrolsüz kan kesinlikle kullanılmamalı. “Kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş” şırınga, iğne, cerrahi aletler, jilet, makas, diş hekimliği aletleri, akupunktur iğneleri kesinlikle kullanılmamalı. Bir kullanımlık araç – gereçler yeniden kullanılmamalı, kullanılan aletler kesinlikle dezenfekte ya da sterilize edilmeli. HIV pozitif kişi, test sonucunu öğrendikten sonra kesinlikle kan bağışlamamalı.

TEŞHİS

Kişinin HIV taşıyıp taşımadığını anlamanın tek yolu basit bir kan testi. Kandaki antikorların Elisa testi (Indirekt tanı metodu) veya direkt virüsün proteinlerini tespit eden PCR testi (Direkt Tanı Metodu) gibi tarama yöntemleriyle saptanmasına Anti-HIV testi deniliyor. Virüs, bulaşma olduktan 3 ay sonra testlerde ortaya çıkabiliyor.

WHO VERİLERİ

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2008 verilerine göre dünyada HIV virüsü taşıyan 33 milyonu aşkın insan var. 2008 verilerine göre söz konusu yılda virüs dünyada 2.7 milyon insana bulaştı ve aynı yıl 2 milyon kişi AIDS’ten öldü.

Dünyada HIV’den en çok etkilenen bölge Afrika’nın güneyi. WHO verilerine göre, dünyadaki HIV taşıyıcılarının yüzde 67’si bu bölgede bulunuyor. Yeni vakaların yetişkinlerde yüzde 68’i, çocuklarda ise yüzde 91’i bu bölgeden çıkıyor. 2008 yılı verilerine göre AIDS ile alakalı ölümlerin yüzde 72’si de Afrika’nın bu bölgesinde gerçekleşmiş.

BM verilerine göre 1981 – 2008 yılları arasında dünyada 20 milyondan fazla insan AIDS nedeniyle öldü.

İNGİLTERE’DE TAŞIYICILARIN YÜZDE 25’İ DURUMUNDAN HABERSİZ

İngiltere’de, HIV taşıyıcılarının yüzde 25’inin bu durumdan habersiz olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, ülkede 86 bin 500 taşıyıcı olduğunu ancak bunların dörtte birinin durumundan habersiz olduğunu kaydediyor. Uzmanlara göre, bu hem söz konusu kişilerin tedavi şansını azaltıyor hem de virüsü bilmeden başkalarına da bulaştırmalarına yol açıyor.

Bu arada, Çin haber ajanslarından sağlanan verilere göre, Çin’de bir yılda AIDS’ten ölenlerin sayısı 20 bini buluyor.

AIDS NEREDEN ÇIKTI

İnternette Wikipedia’da yer alan bilgilere göre, HIV insanlar ve aşağı omurgalı hayvanlarda görülen bir enfeksiyon. Genetik olarak HIV’e çok benzer bir virüs, Batı Afrika’da Ekvatora yakın bölgelerde yaşayan şempanzelerde bulundu. Maymun bağışıklık yetmezliği virüsü (SIV) olarak adlandırılan bu virüs, henüz şempanzelerde hastalığa neden olmuyor.

Virüsün, muhtemelen 20’inci yüzyılın ilk yarısında, maymunların etleri için avlanması ve doğranması sırasında insanlara bulaştığı düşünülüyor. Afrika yeşil maymunlarında görülen ve SIV’in farklı bir çeşidi olan virüsün ise, HIV-2’ye neden olduğu belirtiliyor. HIV-2 de AIDS’e neden olabiliyor ancak bu süreç HIV-1’e göre çok daha yavaş gerçekleşiyor.

Uzmanlara göre, AIDS Afrika’da ortaya çıktı ve 1980’lerde başta Afrika’da olmak üzere AIDS vakalarında salgın düzeyinde artış görüldü. Bu hızlı artışta, Afrika’da şehirleşmenin çoğalması, uzun yolculukların ve uluslararası seyahatlerin artması, seks alışkanlıklarının değişmesi, damardan uyuşturucu kullanımının artması önemli rol oynadı.

774560cookie-check1 Aralık Dünya AIDS Günü

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.