2023

2010 da Istanbul, Avrupa Kültür Baskenti seçildi, 2010 Türk-Japon yili ilan edildi…1990 da ilk Japonya konserini veren Baris MANÇO’ ya , essiz kültür mirasina sahip olan, 130 milyonluk küçük dev adamlar söyle söylemisler,”Türk insani için güzel olan, Dünya insani için de güzeldir. Birsey Türk insanina dogru geliyorsa, Dünya insanlarina da dogru gelir.” Baris MANÇO, konserlerinde ” Domates , biber, patlican” ve ” nane limon kabugu” sarkilarini bire bir tam tercüme ederek Japonca söyleyince, zaten dogustan vejeteryan egilimli olan Japon halkini costurmasini bilmisti ve hakli coskuyu haketmisti. Ve ” 2.Dünya savasinin en acimasiz silahi atom bombasinin tahribatini kusaklar boyu çeken milyonlarca masum insana, ”Hemserim memleket nire? ( =Furusato Wa Sekai ? ) diye seslenerek, dünya barisina olan inancimizi dile getirdik” diyor Baris MANÇO-SAN.
2023 deki Cumhuriyet Bayrami’ nda hayatta olmayi, 80 yasinda olmayi çok istiyordu Baris MANÇO, aramizdan 56 yasinda ayrildi.” DÖNENCE” sarkisinda söylüyor ”Kupkuru bir agacin daliyim, yapayalniz, uzaklarda bir yerlerde bir seyler kök saliyor, görüyorum dönence …”

29 Ekim 2010 Cumhuriyet Bayrami ,kutlamsi bir sey oldu gibi gibi…iyi ki Baris MANÇO, buna sahit olmadi, mutlaka bizi düsündürüp kendimize getirecek bir sarki yazardi, iki oglunu elinden tutarak Anitkabir’e ziyarete götüren bu Cumhuriyet ve Demokrasi ve ATATÜRK sevdalisi insan, Cumhuriyet Bayrami sonrasinda Anitkabir’in duvari dibinde, paket içinde silah birakilmasina çok üzülürdü. Savarona yati’ndaki skandal için de kahirlanirdi, Taksim’ de Atatürk Aniti’ nin çevresinde sürekli görev yapan polisleri hedef alan bombali saldiriyi da kinardi, bu olan biten herseye ayni vatanseverlikle ve yigitlikle, kendisini bir rock ozani olarak tanimlayan Cem KARACA da çok üzülürdü. Taksim, Küçükparmakkapi’ da otururken Amerikan Hastanesi’nde dogan, Taksim Ilkokulu’na giderken, ilk askim ilkokul ögretmenim Ayse KUGU Hanimefendi’ dir diyen, Taksim Atatürk Aniti önünde siir okuyan Cem KARACA, Atatürk’ün yasayan tek manevi kizi Ülkü ADATEPE’ nin 30 Ekim 2010 da Dolmabahçe Sarayi’nda verecegi Cumhuriyet Balosu’ nun, hazirliklar yapildigi halde, iptal edilmesine de tepki gösterirdi. Baris MANÇO’ nun heykelinin yasarken dikilmesini isterdi. Baris MANÇO da bana telefonda, kamuoyuna ise TV’ de katildiklari bir programda söyle söylemisti ” Cem’ i pamuklara sarip korumak lazim”… Cem KARACA da bana dönerek ” Baris, kizim sana söylüyorum, gelinim sen duy misali, kendisinin de pamuklara sarip korunmasini istiyor” diye Türkçe’den Türkçe’ye tercüme etmisti. Ahmed ARIF’in bir siirinde söyledigi gibi, ”Hiç biri olmaz halbuki”…Cem KARACA ve Baris MANÇO için de , dostluk da- düsmanlik da erkekçe olmadi iste,yigitce olmadi, Onlari hem yasarken, hem de yokluklarinda çok üzdüler, tüm güzel insanlara yapilan zulümler gibi Onlar da bu zulümlerden nasiplerini bolca aldilar. Güzel konserleri manset yapilmadi, çirkin insanlarin komplo teorileriyle manset ve sürmanset oldular, ölüm haberleri ve sansasyon bombalariyla manset yapildilar, halkin yüreginden silemediler ama…Çünkü Onlar, yeryüzünün neresi kanasa, O’ nu yüreklerinde hissederdi, BARIS için yasarlardi, savasmazlardi…Basin Konseyi Baskani Oktay EKSI Beyefendi’ nin benzetmesinden örnek vermek istersem, Onlar, Bazen degil, Her zaman, habbenin ( damlacigin ) kubbe, kubbenin de habbe yapildigi dönemlerden (hep) geçtiler. Oktay EKSI’ yi bundan bir süre önce,yine TV’de dinlemistim, cami bombaladiklarini TV’de itiraf eden ve sonra düzeltmeye çalisan, yasdasi gibi görünen emekli bir insanin yapilanlari anlatmamasini, susmasini salik veriyordu kendisine, yani ört-bas mantigini çok benimsemis görünüyordu. O anda, hatirlamistim, anlamaya çalismistim, seneler önce basima getirilen komplo’ nun Medya ( bir kisim medya) – Hukuk ( bir kisim hukuk) – Avukatlar ( bir kisim avukatlar) – Basin Konseyi – Barolar Birligi ve cevabini henüz tam olarak bilmedigim kimileri …..? tarafindan neden ört-bas edilmek istendigini, sahsimin kasitlica karalanmak istendigini…
Oktay EKSI demis ki, eger gazete dogru yazmissa, ( ben gazetelerdeki haberleri (?) ile okuyan bir insan oldugum için, böyle yazmak sorumlulugumda hissediyorum kendimi) ” Bugüne kadar ( demek ki 1966 dan 2010 a kadar demek istemis ), ülkem ve meslegim için hangi görüsleri savundumsa ömrümün sonuna kadar onlari savunacagimin bilinmesini isterim. Bana ne mutlu ki bunca yil en iyi patronlarla ve mükemmel gazetecilerle çalistim. Hepsine içten tesekkür borçluyum. Gerçegi oldugu gibi anlatmam, anlamak istemeyenlere yetmedi. Hürriyet’ ten kovulmadim, kendi istegimle ayrildim. ” gibi bir çok, sanirim, kendisini dogru anlatan sözler söylemis.
Bence ne mutlu ki, söylediklerini söyletmisler, ülkemizde öyle degerli insanlar ve gerçekler var ki, söyletmezler içlerinde kalir, sarkilarini bile söyletmezler. Yine ümit ederim ki, kendisinin çokca sahit oldugunu sandigim gibi, ” ne desin / ne demesin ” talimatlariyla yaratilan sansasyon haberler gibi degil de, duayenligine hürmeten, bi el verip, hiç degistirmeden yayinlanmis olsun sözler… insan okuduguna inanamaz böyle asilsiz seylerle karsilasinca, Oktay EKSI de bilir herhalde Nasreddin HOCA’ mizin ”damdan düsenin halinden ancak damdan düsenin anlayacagi hikayesini…hele hele empati’ den yoksun, mekanik bir kalp tasirsa insanoglu, vicdan denilen insani hadise o kalpleri teget bile geçmez sanirim. ”Cellatlarin da yürekleri olsa, aglarlarmis” böyle söyler, agitlarimiz. Medya’ nin da ( bir kisim medyanin da) yüregi yok ki, aglasin… BEYAZ TELEVIZYON’ da yigit bir adamin, vicdanli bir adamin, Taraf’ ta yazdigi halde Tarafsiz oldugunu haykiran bir genç adamin varligina sahit oldum, her ne kadar Can ATAKLI Agabeyi, O’ nun tüm tarafsiz ataklarini durdurmaya çalissa da, Rasim Ozan KUTAHYALI, dörtnala gidiyordu gerçegin üzerine, durdurmak ne mümkündü, O’ nu durduramayan Can ATAKLI Beyefendi, hep Gazeteci arkadaslarini düsünüyordu, gerçeklere gelince bosveriyordu, susmayi ve susturmayi tercih ediyordu, yüzünden okunan ve sesinden anlasilan, düsündügü sadece kendi gerçegiydi, kolay degildi elbet bir zamanlar STAR’ da olmak. Cem KARACA da ”Halkin gazetesi STAR ” diye reklam spotlari okudugunda, vaadedilen parasini tam alamadiginda, yas imzali anlasmanin kendisine verilmedigini, sadece faksla yollanan bir nüshasinin elinde kaldigini görünce, ugrasacak hali de kalmamisti. Cem KARACA’ ya merhem sürdügümüzde, uzanmayip, ayaga kalktigini gördükçe, ” Cem uzan, Cem uzan” diye ikaz ettigimde bana, ”ilkim sana yalvariyorum, su hasta halimde ikide bir su adamin adini bana hatirlatip durma n’olur ? sinirden kasinti basiyor beni” diyordu, biz gülüsüyorduk, çaresiz ve ”cem kalkma yat, cem dikkatli otur” gibi sözleri seçiyordum. Can ATAKLI da ancak konusursa anlariz, Levent KIRCA da…Yalniz yasayan bilir, Leonardo da Vinci’ nin ” seven bilir” dedigi gibi…Ancak Sezar’in hakki Sezar’a verilmeli, Cem KARACA ömründe kazandigi en büyük parayi Cem UZAN’ dan almistir, buna vesile olan, bir dügününde ki havuzbasi yemegine bizi de davet eden,Cem KARACA’ yi havuza düsmekten kurtaran, birlikte sarkilar söyledigimiz gazeteci Fatih ÇEKIRGE’ yi her zaman sevgiyle yadetmistir.
Sansasyon haberlerin yaraticilarindan, reyting canavari Savas AY Abi, Cem KARACA mide spazmi geçirince de, antibiyotik alerjisi olunca da, kalp krizi v.b. nice nice yalan haberler yapmaya alismis, hizini alamamis ölümünden sonra da, her geçtigi gazete de bomba haberlerini siralamistir. Duydum ki, Allah sesini almis, Allah sifa versin de bundan böyle gerçek haber yapsin ve eski yalanlari için de özür haberleri yazsin, o kadar çok ki , ömrü vefa eder mi bilmem, hiç olmazsa issiz kalmaz…Aman aman ne cenazeme gelsin, ne cenazesine giderim, böyle vicdansiz insanlarin…
Oktay EKSI Beyefendi’ ye, Basbakanimiz Recep Tayyip ERDOGAN Beyefendi ve Bakanlar, Tazminat ve ceza davalari açacaklarmis. Hatta Oktay EKSI Beyefendi, TV’ den sesleniyordu, ”bu sözlerimden alinan her kim varsa onlardan da özür diliyorum” diyordu. Sanirim hayli kalabalik olacak, Allah, haklinin yaninda olsun ki, kanun bosluklarindan faydalanmak isteyenlerin haksiz kazançlari olmasin, ne maddi ne de manevi, bu da basima gelmis de, bu yüzden yaziyorum.
Ve ben ilk defa TV’ den canli yayin telefon baglantisiyla tanik oldugum bir konuda , ve eski bir Basin Konseyi Karari Magduru olarak, Basbakanimizin açacagi bu davayi çok yerinde bir karar verdigini düsündügümü belirterek, destekliyorum, kendisine ve diger magdurlara geçmis olsun diyorum, ”Aklin yolu birdir” atasözümüzü hatirliyorum.

2010 daki Cumhuriyet Bayrami kutlamalarimizin ertesi sabahi, terörün Taksim’ de dogusu, biz halki, tedirgin ve mutsuz ediyor. Ülkemizin dogal alasimiyla bir bütün olmasini istiyoruz, Yalansiz siyaset – sorun çözen siyaset yapilmasini istiyoruz, söz ve hareketin bir olmasini istiyoruz, biz Cumhur olarak mutlu olmak istiyoruz. ATATÜRK’ ün bizden bekledigi çaliskan olmamiz…” Yalniz bir tek seye ihtiyacimiz vardir, çaliskan olmak.Servet ve onun tabii sonucu olarak refah ve mutluluk, yalniz çaliskanlarin hakkidir” diyor.
Baris MANÇO’ nun,’Bugün bayram erken kalkin çocuklar” sarkisini söyleyerek, çoluk-çocuk, kadin-erkek , genç-yasli, basörtülü- basörtüsüz diye ayrilmadan, herkesin birbirinin gözlerine güvenle baktigi bir selamlamayla, 10. yil marsini, Atatürk’ ümüzün kirlara çiktigi zaman söylerken gözyaslarina engel olamadigi ”Dag basini duman almis” marsini,50. yil marsini ve daha nice marslari, hep bir agizdan söyleyerek, hep beraber kutlamak istiyoruz.
2023 yili geldiginde Baris MANÇO’ nun 80. dogum gününü de kutlayalim, Cumhuriyet’ in 100. dogum marsini kimbilir kimler besteleyecek daha, ne senfoniler yazilacak ve icra edilecek, eminim tüm kardes ülkeler de bizim bu bayramimizi kendi ülkelerinde kutlayarak, sevincimize ortak olacaklar, çok degil sadece 13 yil kaldi, bir de gittikçe globallesen dünyamizi hayal edin, dostlugun kollari nasil saracaktir birbirini, tera çagindan sonra da…

1634640cookie-check2023

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.