Güney’de yayınlanan ulusal gazetelerden Haravgi’nin Katsuridis’le yaptığı geniş söyleşisinin CTP-AKEL ilişkileriyle ilgili bölümleri şöyle:
– AKEL ve CTP birkaç gün önce, iki parti arasındaki sıkı ilişkiler çerçevesinde görüştü. İki partinin lideri, kamuoyuna yönelik açıklamalarında, mutabakata vardıkları noktaları açıkıladılar. AKEL’in ve CTP’nin tutumları arasında ayrılık var mı?
– AKEL liderliğinin Cumhuriyetçi Türk Partisi liderliğiyle görüşmesi, referandumun hemen ardından ve özellikle 8 Temmuz Anlaşması’ndan sonra bizim üstlendiğimiz çabada bir istasyondur. Zeminin ön hazırlığının yapılması, yani hem Kıbrıs sorununun yönleri, hem karşılıklı anlayış, hem de her iki topluma vermemiz gereken çözüme ulaşabilmemize ve çözümü hayata geçirmemize yardımcı olabilecek kurumlar bulunduğu ortak görüntüsü konusunda… AKEL ve CTP arasındaki Kıbrıs sorununa ilişkin bütün görüş ayrılıkları çözülmedi ama bazı adımlar atıldı. Görüşmede uzlaşıya varılanların hayata geçirilmesi halinde 2007 içerisinde daha başka adımlar da atılacağını umuyor ve inanıyoruz.
– Çoğu zaman AKEL’in tutumunun vatanımızın öteki yarısında çarpıtıldığı şikayet ediliyor. Bugün durum nedir?
– Çarpıtmalar devam ediyor ama her seferinde bundan CTP veya yetkilileri sorumlu olmak zorunda değil. AKEL’in ve Kıbrıs Rum toplumunun Kıbrıs Türk toplumuna yönelik tezlerinin çarpıtılmasının esası Rum tarafından yapılıyor olması trajiktir. Gece-gündüz Kıbrıslı Türklere AKEL’i milliyetçi, taksimi isteyen ve ‘sağır’ göstermeye çalışan politikacıları ve gazetecileri kastediyorum. Bütün bunlardan sonra, Kıbrıs Türk toplumunda yanlış izlenim sahibi insanlar olmaması mümkün mü? Kıbrıslı Türkleri, AKEL’in milliyetçi olduğuna, çözümü istemediğine v.b inandırmayı başarmaları halinde çözüme nasıl ulaşacağımızı ve çözümün nasıl uygulanacağını soruyoruz.
– Bunun için temasların yoğunlaştırılması mı gerek?
– AKEL tarafından temaslar sürekli yoğunlaştırılıyor ancak aynı zamanda altımızı oyanların, son tahlilde Kıbrıs’a hiç hizmet etmedikleri konusunda duyarlılaşması gerekir.”