Bülbül şunları söyledi:
“Başbakan Ahmet Davutoğlu Aksaray’a gittiğinde köşkün adıyla şehrin adının aynı olacağını kendince müjdelemişti. Bu muhalefete göre bir ‘AK’ Parti sarayı. Ayrıca ‘KaçAk Saray’… Türkiye’de onca açlık ve sefalet varken 1000 odalı bir saray yapılması abesle iştigal. Ayrıca Atatürk’ün bizlere bıraktığı Çankaya Köşkü’nün manevi değeri paha biçilmez. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Atatürk’ün yaşadığı Çankaya Köşkü’nü tercih etmemesi de manidar. Halkın yarısının gereksiz bulduğu ve eleştirdiği bir köşke ‘Aksaray’ denilmesi bir Aksaraylı olarak beni incitiyor. Bu köşk Ak Parti’nin değil halkın diyorlarsa adı AK Parti’yi çağrıştırmamalı. ABD’ye özenilerek yapılmışsa da adına dürüstce ‘Beyaz Saray’ denilmeli… Hatta içine ‘oval oda’ bile yapılmalı…”
Aksaray’ın Hitit tabletlerinde yer alan bir şehir olduğunu vurgulayan Bülbül şöyle devam etti:
“Aksaray ne yazık ki 1933’de çıkarılan hususi kanunla nüfus ve gelişmişlik bakımından kendinden küçük Niğde’ye, kendi ilçesi olan Şereflikoçhisar da Ankara’ya bağlanmıştır. 1989 yılının 15 Haziran gününe kadar 56 yıl ilçe olarak kalmış olan Aksaray, bu tarihte eski hakkı iade edilmek suretiyle tekrar vilayet olmuştur. Bu tarihsel haksızlığın şimdi adının tartışmalı bir köşke verilerek devam etmesine gönlüm razı değil. Ayrıca ‘Aksaraylıyım’ denilince akla binlerce yıllık şehir değil ‘KaçAksaray’ gelir oldu… Bu da arkadaşlarımca alay konusu…”
“Aksaraylı hemşehrilerimle birlik olup adımızın kullanılmaması için kampanya başlatacağız” diyen Bülbül, “Gerekirse yargıya kadar da gideceğiz. Aksaray kaçak ya da toplumu bölen bir isim olmayacaktır. Bir Aksaraylı olarak buna izin vermeyeceğimizi sizin aracılığınızla duyurmak isteriz…” diye devam etti.
FOTOĞRAF (Rıfat Baştaş çekti): Aksaraylı İbrahim Bülbül (solda), cumhurbaşkanlığının Beşevler’deki köşkü “Aksaray”ın ismine itiraz etti…
