Çalışma yaşamında gündem yoğunluğu

Bu gün, yılın ikinci ayı ve ikinci salı gününde, sabahleyin gazete sayfalarını incelediğimiz de, çalışma yaşamına ilişkin, değişik gazetelerde yer alan, farklı yorumları da içeren, gelişme, haber ve değerlendirmeler de, bunu açıklıkla görebiliyoruz.

1. Asgari Ücret.

Yeni yıla, asgari ücret tartışmaları ile girmiştik. Yılın son gününde, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun kararı, Resmi Gazete de yayımlanarak, 1.1.2016 gününden itibaren yürürlüğe girdi. Asgari ücretin 1.300.TL olması tartışmaları ise, gündemde ki yerini koruyor. Ocak sonunda, yeni asgari ücreti işçiler aldılar. Ama daha bu yeni asgari ücret yürürlüğe girip, cebe girmeden öylesine zamlar geldi ki, aslında gelen gitmeden gitti bile.

Vergi diliminde yılın ikinci yarısında ki değişime dayalı olarak, yıl sonuna kadar yürürlükte kalacak olan bu asgari ücret, yıl sonun da azalacak. Yani bu gün 1.300. TL olarak gerçekleşen uygulama, yılın ikinci yarısında, yasa da bir düzenleme yapılmazsa, 1.300.TL’nın altına düşecek.

Biz yeni asgari ücreti ve bu ücret ile ilgili gelişmeleri tartışmayı epey sürdüreceğiz. Gündemde kalmağa devam edecek.

2. Kıdem Tazminatı.

Kıdem tazminatı ve fon konusunda, 64. Hükümet döneminde de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan önce, Başbakan yardımcısı ve Maliye Bakanı tarafından konu gündeme yeniden getirildi. Maliye Bakanı, bu konuda yasanın, şubat ayında çıkarlacağını belirtti. Ama ortada hala tasarı taslağı bile yok.

İşçi sendikalarının bu konuda ki açıklamaları sürüyor. Ve bu konu, “kırmızı çizgimizdir” diyorlar.

Kazanılmış haklardan geriye gidileceği tedirginliği var. Açık ve yüksek sesle dile getirilmese de, “Fon” konusunda bir güvensizlik olduğu da bir gerçek.

Ve olmayan yasa tasarısı taslağı düşüncesi, gündemde ve gündemde kalmaya da devam edecek.

3. Taşeronluk.

Seçimlere giderken vaadler arasında yer aldı. Taşeron işçileri kadroya geçirilecek. Ancak uygulama farklı gelişiyor. Bilindiği gibi taşeron çalıştıran en büyük işveren, Devlet. Ve her yıl taşeron işçilerinin sayısı hızla artıyor.

Yıl sonunda yine bir çok taşeronluk sözleşmesi, Devlet tarafından yenilendi, azalmadı, arttı.

Bu konuda da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan çok Maliye Bakanı demeç üzerine demeç veriyor. Bu ay yasa tasarısı Meclis gündemine gelecek diyor.

Ama daha Yasa Tasarısı Taslağı bile ortada yok. Tartışmayı ise sürdürüyoruz.

4. Esnek çalışma.

Esnek çalışma konusu birden, çalışma yaşamının gündeminde ilk sırayı aldı. TBMM’nin gündemine bu konuda ki Tasarı, sosyal taraflarla tartışılmadan, Meclis gündemine galdi.

Bir yandan, “güvenceli esneklik” olarak adlandırılıp, sunulmağa çalışılırken, işçi sendikaları ve kamu oyu değerlendirmeleri çok açık ve net. “Bu kölelik yasası” tanımlaması yapılıyor.

Esnek çalışma ve Özel İstihdam Bürolarının görev alanlarını genişletme konusu, 4857 sayılı İş Yasası çıkartılırken de, 2003 de tartışma konusu olmuştu. Bu konuda ki düzenleme maddeleri kabul edilmişken, sonradan çıkarılmıştı.

Konu hep gündemde tutulmuş ve yeni düzenleme, daha sonra yapıldığında da, Cumhurbaşkanı olan Abdullh Gül döneminde veto edilmişti..

Bu günden itibaren yeni tasarı ile ilgili olarak, işçi kanadından hemen çok sert ve karşı çıkan demeçler basında önemli bir şekilde yer almağa başladı. Bu günden itibaren konu, neredeyse her gün gündem de yer alacak gibi görünüyor.

5. İş kazaları.

İş kazaları durmuyor. Son yıllarda asansör düşmesi sonucu iş kazası sonucu ölüm haberleri, basında da fazla yer almağa başladı. Bir gazetenin iç sayfasında yer alan, altı ayrı ilimizde ki iş kazaları sonucu ölenlerin aktarılmış olması da, konunun acı tarafını bir kez daha göstermiş ve belgelemiş oluyor.

Gün geçmiyor ki, iş kazası ile ölüm haberleri hep gazetler de de yer alıyor. Haber olamayanları da düşündüğümüzde, bu konuda ki olumsuz gelişmeler, kamu oyu vicdanını alabildiğine rahatsız ediyor.

Giden can. Ve maliyet artışı düşüncesi ile bazı önlemlerin alınmaması, bu acıyı daha da arttırıyor.

6. Ücret uygulamalarından rahatsızlık.

Geçtiğimiz yıl bahar aylarında metal işkolunda, özellikle otomotiv ve yan sanayi işyerlerinde, Bursa da başlayan işi bırakma eylemleri birden çığ gibi büyümüştü. Sendikaların bu eylemlerden büyük bir ders aldıkları açık. İşyerlerinin yönetim ve insan kaynakları birimleri de, bu konu da sınavda kalmışlardı. Toplu iş sözleşmesi sistemi bile tartışma konusu olmuştu.

Alınan önemli bir zam ile bu konuda ki kriz, sona erdirilmiş olarak görülüyordu. Ancak bazı işyerlerinde bu krizin sarsıntılarının devam ettiğine ilişkin haberler de eksik değil. Ve bu gün gazetelerde bir işyernde ki eylemlerin sınırlı olarak sürmesi bile, konunun gündem de kalacğını gösteriyor.

7. İşsizlik, genç işsizler ve Suriyeliler.

Ülkemizde işsizlik rakkamları artmağa başladı. Ve bu işsizlerin çoğunluğu genç işsizler. Son günler de Suriyelilerin işyerleinde yüzde on oranın da istihdam edileceğine ilişkin haberlerin yer alması, tartışmalara yol açtı. İşsizler bu konuda tepkilerini belirtirlerken, özellikle kayıtlı işyeri işverenleri, bu zorunlu istihdam girişiminden rahatsızlıklarını da belirtiyorlar.

Bu uygulamanın, zorunlu olarak gerçekleşmesi halinde işyerlerinde uyumsuzluk ve huzursuzluların çıkacağı dile getiriliyor. İşyerleri dışında ki işsizler ordusu tarafından da, tepkilerin giderek artması kaçınılmaz olarak görülüyor.

8. Ve pazarlık.

Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye’ye gelmesi ve üst düzey de yapılan görüşmeler sonucu, maddeler üzerinde anlaşıldıldığı da, gazetelerin manşetlerinde. Türkiye’den, iki buçuk milyonu aşan Suriyeliler’in, Avrupa’ya gitmemesi için sınırlarından sızmaları önlemesini istiyorlar. Bunun için yapılacak ödemelerin pazarlığının yapılması, ayrıca üzerinde durulması gereken bir konu. İnsan hakları bakımından yirmibirinci yüzyılda gelinen noktayı belirliyor.

9. Sınırda bekleyenler.

Güney sınırımızda, bir milyonu aşan Suriyelinin beklemede olduğu konuşuluyor. 600 bin kişinin geleceğini bile, en yetkili Hükümet üyesi, Başbakan Yardımcısı açıklıyor. Bu gidişle, 4 milyona ulaşacak, Suriye’den gelenlerle karşılaşma durumunda olacağız. Batı, göstermelik sayıda alıyor ve sonra Türkiye’ye sen bunları ülken de tut diyor. Alınmayanlarla ilgili eleştirilerin de sürdürüyor.

Nasıl bir bakış açışıdır bu.

Batı almayacak, Suriye ye geri dönmeyecekler. Artık günümüz de, ne misafirler ne de mülteci.

10. Ege Denizi’nde İnsanlık Dramı.

Batı ile yapılan görüşmeler sonucu, Ege’den karşı kıyıya gitmeleri önleme tedbirleri arttırılmağa başlanınca, yeni yol güzegahı geliştirilmeğe başlandı. Botların güvensiz ve sağlıksız olmasından kaynaklanan batma sonucu, denizde boğulma ve ölme haberleri de eksik değil.

Ve bu günkü gazeteler de, yeni güzergah Altınoluk’dan denize açılma ve karşı kıyıya ulaşamadan batma sonucu, bir çok ölümler yine gazete sayfalarında yer alıyor. Ve de çocuklar, yaşayamadan kurban oluyorlar.

On madde de belirtmişiz, daha da belirtebiliriz. Ama sayfa sınırımızı çok ama çok aşmışız. Dilerseniz, şimdilik bir nokta koyalım.

Bu hafta da, çalışma yaşamından iyi habeler, ne yazık ki aktaramadık.

Sabah sabah gazetelere baktığımızda, manzara bu..

Ankara. 9 Şubat 2016. Salı. [email protected]

© 2016 Microsoft Terms Privacy & cookies Developers English (United States)

1579970cookie-checkÇalışma yaşamında gündem yoğunluğu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.