Bu hafta Pazartesi¸ Salı ve Çarşamba günleri Alman sosyal demokrat partisi SPD´nin Türkiye ve Kıbrıs Politikaları´ndan sorumlu ˝Koordinasyon Grubu˝ adına Ankara´yı ziyaret eden bir heyet ile birlikteydim. Kısa sürede oldukça yoğun görüşmeler yapıldı.
AKP cephesinden Başkan Yardımcıları Dengir Fırat ve Egemen Bağış¸ TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış¸ Dış İşleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan¸ milletvekilleri Burhan Kayatürk ve Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç ile görüşen Alman sosyal demokratlar Türkiye´de gündeme geldiği şekliyle ˝demokratik bir şekilde seçilenlere mahkeme yoluyla yasak uygulanmasını˝ anlayamadıklarını dile getirdiler.
Alman milletvekilleri ˝Türkiye´de İnsan Hakları˝ konusunu ele almak amacıyla bu alanda aktif konumda olan sivil toplum temsilcileri ve avukatları ile görüştüklerinde AKP Hükümeti´ne yönelik olarak dile getirilen eleştirileri aslında beklemiyorlardı. İnsan Hakları alanında koşturan avukatlar ise polisten¸ mahkemelerden ve vaat edilip de gerçekleştirilmeyen reformlardan şikayetçiydiler. ˝Türban˝ konusu dışında hükümetin bu alanda kendisini yurt dışında pazarladığı gibi olmadığı dile getirildi.
Sivil Toplum Örgütleri temsilcilerinin ardından görüşülen Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Türkel de hükümetin işçilere yönelik uygulamalarından şikayetçiydi. Özellikle tersane işçilerinin sürekli yaşamlarını kaybettiği bir dönemde sendikal mücadelenin engellendiği ve AB Komisyonu´nun da çok pasif kaldığı dile getirildi.
DTP´li politikacılar Ahmet Türk¸ Aysel Tuğluk¸ Sırrı Sakık ve Akın Birdal da kaçırılan şansı dile getirdiler. Onlar da AKP´nin yasaklar konusunda kendi ˝başı derde girdiğinde˝ demokrasiyi hatırladığından yakındılar.
AKP´li muhataplar dışında kimse Türkiye´nin gidişinden memnun değildi. AKP´nin de yasaklamalar konusunda dile getirdiği sıkıntılar düşünülecek olursa aslında Türkiye oldukça sorunlu bir ülke resmi sunmakta.
SHP Başkanı Murat Karayalçın ile de görüşen SPD Heyeti CHP ile görüşmedi.
Heyet Almanya´ya döndüğünde sanırım kafalar Türkiye konusunda gezinin başladığı günden çok daha karışık olacak. Yola çıkarken AKP´nin Türkiye´de demokrasi¸ insan hakları ve AB reformları konusunda yapıcı bir rol oynadığına inanılmaktaydı. Ancak görüşülen muhatapların dile getirdiği aksaklıklar ve eleştirilen uygulamalar durumun dışarıdan gözüktüğü gibi olmadığını gösterdi. Gerçi tüm muhataplar AKP´nin hali hazırda alternatifinin de olmadığını ve CHP ya da MHP gibi partilerin Türkiye için bir gelecek sunmalarının söz konusu olamayacağını da belirttiler. Ancak AKP konusunda da çok karamsardılar.
İşte dışarıdan bakıldığında bu durumda Türkiye!
