En kolayı ˝vur abalıya˝ olsun bitsin.
Vurmak kolay.
Vurmak tek taraflı olursa¸ yani karşı tarafın elleri bağlıysa daha kolay.
Hele güçlüysen ˝darbeli˝ dahi vurabilirsin matkap gibi.
Ama bazı sorunların çözümü vurmaktan değil¸ tam tersi sevmekten¸ motive etmekten¸ şevk vermekten ve desteklemekten geçiyor.
Eğer bu bir basın sorunu ise.
Hele hele Anadolu basınının meselesi ise…
Yıllar yılı yerel basına sırt çevirdi hükümetler.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu´ya gitmeyen¸ götürülmeyen hizmetler gibi. O bölgeler için izlenen politikalar gibi.
˝Fazla bilgi¸ fazla talep˝demektir mantığı var ya.
Biraz daha açarsak ˝Çok aydınlatma fakiri¸ yarın devletin başına sorun olur˝ şeklindeki muhakeme tarzı bu.
Yerel basına karşı da yaklaşık aynı mantıkla yaklaşıldı¸ iller ve ilçelerdeki medya hep ihmale uğradı.
Devlet bu alana hiç ama hiç yatırım yapmadı¸ destekte bulunmadı..
Varsa yoksa Ulusal basın dendi.
Kağıtta destek verildi.
Baskı makinaları ithalinde sıfır gümrük uygulandı.
Medya Towers´lar için teşvikler verildi.
Sigorta ve vergi afları gerçekleştirildi.
Hem de gizlice.
Hala da öyle..
Türkiye´nin şansı¸ devletin ve de hükümetlerin şansı yerel basında hizmete soyunanların bu alana öz sermayelerini koyarak ortaya çıkmış olmaları.
Yani attıkları taş¸ bekledikleri kadar kazı ürkütmese de bu alana öz sermayelerinden yatırım yaptılar. Devlet onları unutttu gitti.
Canla başla yerel basında hizmet verdiler¸ hala veriyorlar.
Onlar da artık yavaş yavaş makina parklarını güçlendiriyorlar.
Ofsete geçiyorlar.
Ulusal boyutta yayınlanıyorlar.
Özetle¸ kazandıkları küçük tasarrufları yeniliğe¸ güzele ve dolayısıyla görselliğe harcıyorlar.
Nasıl?
Devletten aldıkları resmi ilan paralarından arttırdıklarıyla..
Yeter mi?
Hayır.
Matbaalarında yaptıkları diğer basım işlerinden kazandıkları da var..
Ancak¸ işletme demek insan demek.
Gazete demek ise kaliteli insan demek. Eğitilmiş insan demek. Okumuş¸ okuduğunu anlayan ve aktaran insan demek.
Çalışanların maaşlarını vermek demek. Sigortalarını yatırmak demek.
Böyle azıcık devlet desteği¸ çoğu kendi yağıyla kavrulmaya çalışan yerel basına gel de daha fazla arka çıkma. Ona yeni mali kaynaklar yaratma?.
Ama nerdeeee….
Bıraktık desteği ˝köstek˝olmasın yeter.
Devlet İhale Yasası´nı değiştirmek için hamle yapan hükümet¸ şimdi Anadolu basınının¸ yerel basının tümünün atardamarı olan yerel ilanları kesmek istiyor.
Kalbi besleyen koroner damarları¸ yani basın ilan kurumu veya valilik kanalıyla eşit şekilde dağıtılan resmi ilanları ortadan akaldırmak istiyor. Bu ˝Bundan sonra yerel basın yok¸ ulusal varken yerele ne gerek var˝ anlamına gelir.
Peki¸ AK Parti hükümeti TBMM´deki yasayı çıkararak bunu yapar mı?
Yapar veya yasayı düzeltir veya geri çeker bilemeyiz.
Peki ilanlar kesilirse ne olur?
Böyle bir şey insanın kendi bacağına kurşun sıkmak gibi de değil.
Bu hasmına¸ yani yerel basına¸ yani binlerce çalışana ˝uzat bakalım başını giyotine˝ demek anlamına gelir….
Ancaaak…
Bu kararın yaratacağı etki ve sonuçları bumerang gibi geri döner…
