Anlayamıyorum! Gurur duymuyorum!

Uygarlık ne yazık ki tarihin bu anına değin uzlaşmazlıkların çözümünde son kertede savaştan başka bir çare bulamadı. Bu hayatın doğruladığı bir gerçek. Ancak hayatın her gerçekliği bir doğru olarak savunulamıyor. Cinayet, tecavüz gibi gerçeklerin insan olmanın idealinde savunulamadığı gibi…

Savaş da bir gerçeklik. Siyasetin ve diplomasinin varlık alanı savaşın başladığı anda sona eriyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Afganistan’da ne işimiz var-” şeklinde eleştiri getirenlere cevaben, “Afganistan’da ne işimiz var diyenler, Somali’de, Bosna’da, Kosova’da, Lübnan’da Türk askerinin ne işi var diyenler; ufukları, hep söyledim ya Sivas’ın ötesine, ufukları İstanbul’un ötesine geçemeyenlerdir. Ufku olan, vizyonu olan, bu ülkenin tarihini az çok okumuş olan herkes bizim yurtdışındaki askeri varlığımızdan gurur duyar ve duymalıdır. Büyük iddialarınız olursa büyük ülke olursunuz. Küçük iddialarla büyük ülke olunmaz. Ama bunlar maalesef butik devlet olmaktan öte geçemiyorlar” dedi.

Karargahında ulusal savunma refleks, duyarlılık, donanım ve yeteneklerini koruyarak görev yapan Türk askeriyle gurur duyuyorum. Vatanın savunmasında canını feda edebilecek kadar yürekli ancak, savaşın şiddetini bildiği ve yaşadığı için de savaştan, doktorun hastalıktan, polisin hırsızlıktan nefret ettiği gibi nefret eden aklıselim Türk askerinden gurur duyuyorum. Türk askerinin şehit olmasına üzülüyorum.

Ancak ulusal sınırlar içinde askerin, milli çıkarların korunması dışında görev tanımının coğrafyasını karargah sınırları içinde yaparken başka bir ülkede görev yapmasından nasıl gurur duyulacağını anlayamıyorum.

ABD’nin ulusal güvenlik gerekçesiyle Irak’ı, Afganistan’ı işgal etmesini de anlayamıyorum.

Gelecekte de eğer ABD Suriye’ye askeri müdahalede ve Türkiye lojistik ya da muharip amaçlı asker bulundurursa o durumu da anlayamayacağım…

Tarihi farklı bir okumayla, militarist bir algıyla durumdan görev çıkartarak Bosna’da, Somali’de, Afganistan da Türk askerinin barışın korunması ve insani yardım dışında lojistik ya da muharip güç olarak görev yapmasının çağdaş dünyada büyük devlet olmak ile nasıl bağdaştığını da anlayamıyorum.

Bu bağlamda ufkum Edirne’yi, Kars’ı, İstanbul’u kısaca ulusal sınırları aşamıyor.

650860cookie-checkAnlayamıyorum! Gurur duymuyorum!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.