AVUSTURYA’DAN… Bebeklerden başlayan dışlama…

Yeni bir hükümetin kurulma sancıları yaşanırken, eski hükümet giderayak yeni kararlar alıp,  uygulamaya koymaya çalışmakta.  Avusturya Sosyal ve Çalışma Bakanı Ursula Haubner, bir kararname ile Avusturya vatandaşı olarak doğmayan çocuklara aile yardım ve çocuk bakım parasının ödenmesine engel olmak istemekte.

Sosyal ve Çalışma Bakanı Haubner Hanım, Avusturya vatandaşı olarak doğmayan bebeklerin Avusturya’da yasal oturum izinleri alınana ve bürokratik işlemlerin bitirilene kadarki süre için aile yardım ve doğum izni ödentisine engel olmak istemekte.
Bu istemin hedefi hiç şüphesiz Avrupa Birliği üyesi olmayan eski Yugoslavya ve Türkiye kökenlilerdir. Zira, bu iki göçmen çevresine uygulamayı hayata geçirmeye çalışan bakan hanımın pek de sempati ile baktığı söylenemez. Ayrıca bu iki göçmen çevresinde doğum oranını diğer yabancı kökenlilerle kıyaslanmayacak kadar yüksek olduğunu ve adı geçen ödentileri de en fazla kullananlar olduğunu belirtmekte fayda var.

Ödemeyi düzenleyen yasayı bilen birisi olarak, ödemenin yapılmasına gerçekten engel olunacağını pek düşünmüyorum. Birincisi yasa çok açık.  İkincisi ise uygulanmak istenen kararname şimdilik Avusturya’da çok çeşitli siyasi çevrelerin de tepkisini  çekti, hem de bakan hanımla dalga geçercesine tepki gösterdiler. 

Papa XVI. Benedikt Vatikan’da Papa seçilirken, Avusturya’dan da bir rakibi vardı, bu rakip Avusturya Kardinali Schönborn’du. Avusturya Kardinali Schönborn bile kararnamenin iptalini isterken, Avusturyalı Haubner’i desteklediler.  Avusturya sendikalarının ortağı olduğu özel bir televizyonun konuyla ilgili düzenlemiş olduğu  ankete  katılanların % 70 oranında Haubner’in haklı olduğunu belirtmişler.

Siyasi ve sivil toplum örgütlerinin tepkisine rağmen çalışma ve Sosyal Bakanı Ursula Haubner kararnameyi uygulamaya koyacağını bildirdi. Böylecede tepkilerden de çekinmediğini göstermek istedi. Buna rağmen kararnamenin uygulama süresi kısa olacaktır.

Aslında bakan hanımın gelmiş olduğu siyasi çevre düşünüldüğünde, bu hiç de şaşırtıcı olmadı.  Bakanın, Avusturya Özgürlükçü Partisi’nin (FPÖ)  genel başkanlığını yaptığı zamanlarda Avusturya’da yabancı düşmanlığının belki de fikir babası olarak tanınmış olan meşhur Jörg Haider’in kızkardeşi olduğunu hemen belirteyim. FPÖ, 1980’li yılların ortalarından, 1990’lı ve 2000’li yılların başlarına kadar hep yabancı düşmalığını esas alarak politika yapmıştı. Daha sonra ise partide bir bölünmeyle Sosyal ve Çalışma  Bakanı Ursula Haubner ağabeyi Jörg Haider ve diğer arkadaşları ile FPÖ’ den ayrılıp, yeni bir parti kurmuşlar ve koalisyon hükümetindeki görevlerine devam etmişlerdi. FPÖ’den ayrıldıktan sonra yeni kurudukları parti olan Avusturya Geleceği için Birlik (BZÖ) ile seçime katılmış ve seçim öncesinde yabancı, Türk ve müslüman düşmanlığında BZÖ ile FPÖ rekabet etmişlerdi. Bu rekabet,  kim daha saldırgan siyasi söylemlerde bulunursa, onun daha fazla oy alacağında düğümlenmekteydi.  Öyle de yapıldı, seçimde bu iki partinin siyasi çalışmalarında biz göçmenler, Türkler ve müslümanlar vardı.

Yabancı ve Türk düşmanlığına dayanarak yapılan seçim çalışmaları sonrasında her iki partinin oy ortalaması  % 15’idi. FPÖ liderinin daha saldırgan ve daha atak düşmanlık yapması, ona kardeş partisinden %7 oranında daha fazla oy almasını sağlamıştı. Aslında yoktu birbirlerinden farkları. Bir kere yolları ayrılmıştı. Geçmişleri, kökenleri, dostları, rakipleri, çalışma biçimleri, populist yaklaşımları al birini vur ötekisineydi. 

Türk ve yabancı düşmanlığında Avusturya’daki potansiyeli bildiklerinden dolayı da aynı ipte oynayan iki cambaz gibilerdi.  Defalarca yapmış oldukları ifadelerle Nazileri övmüşler ve o kuşaktan olanları onurlandırmışlar ve onları korumuşlardı. Onun için de kökleri daha gerilere gitmekteydi. Nasyonal Sosyalistler Avusturya’da zamanının azınlıklarının  çocukları nasıl aile yardım parasının ödenmediyse, günümüzde de BZÖ’lü Ursula Haubner Türk ve Yugoslav çocukları için bu ödentiye engel olmak istemekte.

Bakan Haubner’in davranışı aslında Avusturya’nın toplumsal yaşamında onyıllarca devam eden bir olgunun  dışa vurmasıdır. Toplum, ülkede vergisini veren, emeğini koyan ve oy veren kişiyi vatandaş olarak görmemekte ve Avusturya vatandaşlarının faydalandığı sosyal haklardan da göçmenlerin faydalanmaması gerektiğini düşünmekte.   Bunun nedeni  Avusturya vatandaşlığını belirleyen yasanın kendisidir. Avusturya vatandaşlığını düzenleyen  yasa Avusturya hanedanlarından 1. Franz zamanında 1811 yılında yürürlüge konulmuştur ve hala geçerliligini olduğu gibi korumaktadır.  Genel Vatandaşlık Kitabı olarak Türkçe’ye çevirilebilinecek kanun Allgemeines Bürgerliches Gesetzbuch’a (ABGB) göre kana dayalı bir vatandaşlık belirlenmektedir.

Ülkede doğmuş olmaktan vatandaşlık hakkı ve ona bağlı hakları tanımayan Batı Avrupa’daki ender ülkelerden birisi de Avusturya’dır.  Ayrıca toplum yabancı kökenli kişilerin emeklerini, topluma yapmış oldukları maddi katkıları da görmemektedir. Onlarca yıl toplumda, göçmenler sadece sosyal yardımla yaşayan, çalışmayan asalak bir çevre olarak görülmeye ve gösterilmeye çalışılmıştır. İşte bütün bunlardan dolayı da yabancılarla ilgili bu tür kararnamelerin normalliği de kabul görmekte.

Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmiş ve Avusturya’nın da imzalamış olduğu  Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca, “çocuklar kökenlerinden dolayı dışlanamazlar” maddesini hatırlatmaya gerek yoktur. Gene Ursula Haubner’in Sosyal ve Çalışma Bakanı olduğu Avusturya Federal Hükümeti’nin 2005 yılında yürürlüğe koymuş olduğu dışlanmayı cezlandıran Avusturya Eşit Muamele yasasına (Gleichsbehandlungs-und Antidiskriminierungsgesetz ) göre bakan hanım aleyhinde ayrımcılık suçu işlemesinden dolayı  ceza davası açılması gerekmektedir.  Bakalım bu konuda bakan aleyhinde dava açma cesareti olan babayigit bir parti, bir sivil toplum örgütü, bir avukat veya bir savcı çıkacak mı, zamanla görecegiz.

Son söz olarak; Bu kararnamenin işleme şansı yoktur, bu kararname ile alınmış olunan bu karar Avusturya’da bebeklerin bile nasıl ayrımcılıkla karşı karşıya kalacağına bir örnek olmuştur. Bu kararnamenin hayata kalma süresi günler, haftalar, bilemediniz bir iki ayla sınırlı olacaktır, daha sonra mutlaka rafa kaldırılacaktır.  Ancak şimdiden tarihte yerini alan ve uygulanmak istenen ayrımcı bu  kararname daha uzun yıllar Haubner’in Kararnamesi diye  anılacaktır.

 

 

1597160cookie-checkAVUSTURYA’DAN… Bebeklerden başlayan dışlama…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.