Zirve öncesinde AB dışişleri bakanları, Pazartesi günü yaptıkları toplantıda, Türkiye’nin müzakere başlıklarından sekizinin askıya alınmasını kararlaştırmıştı.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine güçlü destek veren ve gelecek yıl Başbakanlık görevini bırakacağını açıklayan Tony Blair’in Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüştükten sonra Cumartesi günü Türkiye’den ayrılacağı, Blair’in buradan Orta Doğu’ya geçeceği belirtiliyor.
İngiltere’de Başbakanlık Basın Bürosu, Blair’in bu ziyaretini henüz doğrulamazken, Londra Büyükelçiliği de bu ziyaret konusunda ellerinde bir bilgi olmadığını ifade ettiler.
Fransız Haber Ajansı AFP, adı açıklanmayan bir Türk diplomatın, “Başbakan Blair’in bu ziyarette, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine verdikleri desteği yinelemesini bekliyoruz” sözlerini aktardı.
Tony Blair, bundan önce 17 Mayıs 2004’te Türkiye’ye bir günlük çalışma ziyaretinde bulunmuş, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından kabul edilmiş ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmüştü.
AP’DEN 2 AYRI RAPORA ONAY
Avrupa Parlamentosu, Elmar Brok’un hazırladığı ”Genişleme Stratejisi” ve Alexander Stubb’un ”AB’nin Yeni Ülkeleri Hazmetmesi” konulu raporlarını tartışarak kabul etti. Brok raporunun Türkiye bölümünde yapılan bir değişiklikle, “müzakerelerin 8 başlığının açılmaması ve diğer başlıkların ise açılsa bile kapatılmamasına ilişkin AB Konseyi kararının Türkiye’nin bu konudaki tavrının kaçınılmaz sonucu olduğu” ifadesine yer verildi.
“Türkiye’nin Ankara Anlaşması’nın gereklerini yerine getirmemesinin, müzakere sürecini olumsuz etkileyeceği” görüşüne yer verilen raporda, Türkiye’ye, “Ek Protokol’ün gereklerini yerine getirmek için olumlu bir tavır içine girmesi” çağrısında bulunuldu. Kabul edilen bir değişiklik önergesiyle, dönem başkanı Finlandiya’nın hem Ek Protokol’ün Türkiye tarafından uygulanmasını sağlayamaması ve Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonları kaldıramamasından üzüntü duyulduğu ifade edilerek, bir sonraki dönem başkanı Almanya’nın bu çabalara kararlılıkla devam etmesi istendi.
Başka bir değişiklikle de, bu konularda hedeflere ulaşılabilmesi için AB’nin bir takvim belirlemesi gereği dile getirildi.
Elmar Brok’un raporunda, AB Komisyonu’nun genişlemeye yaklaşımı eleştirilirken, Türkiye’nin “Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü dahil iyi komşuluk ilişkilerine tam olarak bağlı kalması” istendi.
Raporda, “Yeni genişlemelerden önce Birliğin hangi sorunlarını çözmesi gerektiği konusunda AB Komisyonu’nun ciddi bir analiz yapmamış olmasından üzüntü duyuluyor” ifadesi yer aldı.
Raporda “hazmetme kapasitesine” vurgu yapılırken, AB Komisyonu, “bu kavramı güçlendirecek ilkeleri ortaya koyamadığı” gerekçesiyle eleştirildi
Raporda, “Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü dahil Türkiye iyi komşuluk ilişkilerine tam olarak bağlı kalmalıdır” denildi ve Türkiye’nin Rum kesimine limanlarını açmaması “mevcut tıkanıklığın en büyük nedenlerinden biri” olarak gösterildi.
Alexander Stubb tarafından hazırlanan, “AB’nin Yeni Üyeleri Hazmetmesi” ile ilgili raporda ise genişlemeden önce mutlaka kurumsal reformların yerine getirilmesi gerektiği savunuldu.
“Yeni üyelerin katılımının yapacağı etkinin iyice araştırılması” istenen raporda, karar verme mekanizmasındaki reformların önemine dikkati çekildi.
Raporda, AB Anayasası’nın kabulüyle ilgili sorunun, 2009 yılında düzenlenecek Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce mutlaka çözülmesi istendi ve anayasanın kabulünün hazmetme kapasitesinin güçlendirilmesini sağlayacağı ifade edildi. (BBC)
FOTOĞRAF: Başbakan Tayyip Erdoğan Londra’dayken
