UZUN LAFIN KISASI….
CHP eski milletvekillerinden Zülfü Livaneli’nin, eski genel başkanı Deniz Baykal’la ilgili olarak yazdığı yazı, açıkladığı sır, insanın tüylerini diken diken eder nitelikte..
AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın daha başbakan olmadan önce Istanbul’da Deniz Baykal’la yaptığı gizli görüşmeyi ve “uzlaşma”yı açıklayan Livaneli, “İki ayda defteri dürülür” mealinde söz sarfettiği Tayyip beyi bugünlere getirenin Deniz Baykal olduğunu iddia ediyor.
Ne kadar doğrudur bilmiyoruz ama bu iddia korkunç ve tartışılmalı.
Gerçi Deniz Baykal bu konuda “yahır böyle bir şey yok”demesi. Aksine gizli görüşmeyi doğruladı.
Üstelik bunun demokrasinin geleceği için yaptığını söyledi.
Keşke 367 konusunda da aynı tavrı sergileseydi.
Hem Anayasa Mahkemesi tarihinin en güç durumunu yaşamazdı.
Hem demokrasi bu kadar örselenmezdi.
***
Cennete bir- ikiiii….
Saadet Partisi’nin doğal genel başkanı, ev hapsine mahkum Necmettin Erbakan Hoca’nın, seçim öncesi konuşmalarını hatırlamamak ne mümkün.
Seçimler boyunca kanal kuşu gibi ekrandan ekrana uçan Erbakan Hoca, her seferinden eski öğrencilerini “arka kapıdan kaçanlar partisini” kurmakla suçlamıştı.
Yani Ak Parti onun açısından arka kapından kaçanların partisiydi ve siyonistlere
hizmet ediyordu.
“Bu parti siyonistlere uşaklık yapıyor” diye de ekliyordu.
Erbakan’a göre, AK Parti ve Genel Başkanı Erdoğan bununla kalmamış, batıla inanarak AB’ye girmeye çalışıyormuş.
Yani batıl olan Batı kulübüneTürkiye’yi üye yapmaya talebesi Erdoğan kendisini adamış.
Daha da ileri giden Hoca efendi “ AK Partiye oy vermek cehenneme bilet almaktır” demişti.
Buyrun işin içinden şimdi çıkın bakalım.
Dünyevi meseleler, uhrevilerle hemhal olunca, tam da böyle çarşafa dolaştırılır.
Hemen Hatırlatalım.
Sokaktaki her iki kişiden biri AK Partiye oy verdi mi?
Verdi.
Her iki kişiden biri, yani 42 milyon seçmenden yaklaşık 20 milyon kişi bu partiye oy verip cehenneme (!) gideceğine göre, cehennemde yer sıkıntısı başgösterecek demektir…
Cennetlik Erbakan ve yandaşları için mesele yok.
Onlar nasılsa cennnete (!) gidecekler.
Saadet Partisi’ne sandıklardan çıkan oy öylesine az ki, bu takım için bırakın yer sıkıntısını, bir kişiye dört yatak dahi düşebilir.
***
Ah Deniz bey ahhh…
CHP Lidei Deniz Baykal “baba” nasihatı aldı önce Demirel’den.
Sonra ekranlara çıkıp partide kalacağını açıkladı.Yani istifa etmiyor.
İstifa etmeyen biri için çıkıp “ İstifa yetmez, siyasetten de çekilmelidir” diyen eski Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin’ine gelin de kızmayın (!).
Ben 4 Mayıs’ta bu köşede yazmışım.
Geçenlerde yine yazdım.
“Deniz bey seçimlerden çok önce çekilmeli” diye çağrıda bulunmuştum.
Üç ay geçti aradan.
Partinin hüsrana uğrayacağını da vurgulamışım bilmeden.
Onu da okumamış.
“Antalya’da balık tut artık “diye yazmışım.
Onu da duymamış.
Uyarımdan pay çıkarsaydı şimdi deneyimli bir balıkcı olacaktı Deniz bey..
Üstelik Hikmet Çetin’e de laf geçirme şansı vermemiş olacaktı.
