“AB Kıbrıs sorununu kullanmak istiyor. ABD’de öyle, İngiltere’de öyle… Bu konu bir levye oldu. TC’den gereken şeyleri alabilmek için Kıbrıs sorununu ortaya sürüyorlar”
“AB ve bazı dış güçler Kıbrıs konusunu tehdit unsuru olarak kullanıyor. İnsanlar burada belirsizlik içinde kıvranırken bu çok zalimcedir”
Uzun yıllar KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Anayasa Hukuku Danışmanlığını yapan Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Haberdar Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, müzakerelerden bir şey çıkmasının mümkün görünmediğini, ancak bunun arkasına sığınmanın doğru olmadığını söyledi.
Kıbrıs halkının haklarını koruma konusunda medyanın kullanımına dikkat çeken Soysal, “Kıbrıs konusu Türkiye’ye bazı şeyleri yaptırabilmek için levye gibi kullanılıyor. Bu çok zalimce. Kıbrıs halkı medyayı kullanarak haklarını anlatmalı” dedi.
Soysal kendilerinin de Kıbrıs sorununun çözümünü istediklerini ancak göstergelerin o yönde olmadığını kaydetti: “Bizde istiyoruz ama nasıl çözülecek” diye soran Soysal, çözüm için kabul edilebilir bir çalışma yapılması gerektiğini, bunun içinde bir komisyona ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“Düşünceyi satabilmek önemli”
“Öyle bir grup çalışması yapılabilir. Düşünmek ve düşünceyi satabilmek çok önemli” diyen Soysal konferans için öngörülen 5’li formülü gözünün tutmadığını belirtti. Rum kesiminin devlet ve halk olarak katılacağı konferansa Kıbrıslı Türklerin sadece “halk” olarak katılacağını anımsatan Soysal, burada Rumların karşısına daha fazla kaynakla gitmek gerektiğini ifade etti.
“Kıbrıs sorununu levye gibi kullanıyorlar”
Mümtaz Soysal, Avrupa Birliği’nin TC’den bazı tavizler koparabilmek için Kıbrıs konusunu kullandığını belirtti. Bu yüzden AB’nin Kıbrıs sorununun çözümünü istemeyeceğini kaydeden Soysal şu ifadeleri kullandı: “AB Kıbrıs sorununu kullanmak istiyor. ABD’de öyle, İngiltere’de öyle… Bu konu bir levye oldu. TC’den istedikleri şeyleri alabilmek için Kıbrıs sorununu ortaya sürüyorlar.”
“Bu çok zalimce”
AB’nin ve bazı dış güçlerin Kıbrıs konusunu tehdit unsuru olarak kullanmasının gayri insani olduğunu savunan Soysal, “insanlar burada belirsizlik içinde kıvranıyor. Ne yapacağını bilmeyen, yarınını görmeyen bir toplum var. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu çok zalimce” dedi.
Kıbrıs Halkının bu noktada isyan etmesi gerektiğini belirten Soysal, propagandanın önemine dikkat çekti.
“KKTC Anayasası’nı ben hazırlamadım”
Prof. Dr. Soysal sorulan bir soru üzerine KKTC Anayasasını kendisinin hazırlamadığını söyledi. Halk arasında böyle bilindiğini ancak bunun doğru olmadığını anımsatan Soysal bu konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Çözümün anayasasını ben yapmadım. Cumhuriyet ilan edildiği tarihte Türkiye’de Kenan Evren dönemiydi. O zaman Türkiye’de bazı yönleriyle Evren, bazı yönleriyle de 61 Anayasası’nın devamı olan bir Anayasa vardı. O dönem iki profesör, (Prof. Dr. Suat Bilge ve Prof. Dr. Şeref Gözübüyük) 61 Anayasasının ‘Hak ve Özgürlükler’ kısmını aldılar, Kıbrıs’a monte ettiler.”
“Pes etmek yok”
Kıbrıs Türk Halkının her türlü sıkıntıya göğüs gerdiğini, gelinen aşamada halkın propaganda ve medyayı kullanmak suretiyle haklılığını açıklamak zorunda olduğunu kaydeden Soysal, “pes etmek yok” diyerek sözlerini tamamladı.
