Büyük felaket 1915

Çocukluğumuzun tarih kitaplarında iktidara gelen her padişah ilk iş olarak kardeş kavgasına son verip, dirliği ve düzenliği sağlardı. Çocukken bize olumlu bir şeymiş gibi anlatılan bu durumun, aslında padişahın kardeşlerini boğdurtması anlamına geldiğini öğrendiğimde çok kötü bozulmuştum.
Çok naif gelecek belki size ama, kırılmıştım ben. Düpedüz kırılmıştım. Devlet bana neden yalan söylesindi ki ? Sahi, bir devlet, bir Orta okul çocuğuna neden yalan söyler ? Hepimizin kişisel tarihinde ne çok yalan var böyle.
BÜYÜK FELAKETİ düşünürken, ilk bu geldi aklıma. Ne çok kara gün var ülkemizin tarihinde. Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı demiş ya şair, gerçekten de öyle. Her karışından acı fışkırıyor bu toprakların, her karışından kan.
Dün bir ilk yaşandı İstanbul’da. İlk kez bu ülke kendi öz evlatlarının yasını açık açık tutabildi. Ki bu zulme uğrayan insanların tümü, bu toprakların çocuklarıydılar. Neredeyse İsa peygamberle yaşıt eserler üretmişlerdi bu topraklarda. Hala dimdik, ayakta kalmış eserler.
Sahi, bir toprağın öz evladı olmak için kaç bin yıl geçmeliydi ki ?
Tüm yalanlara rağmen, bin dereden su getirmelere rağmen, iyi şeyler de oluyor bu ülkede. Daha önce hiç yaşamadığımız ‘ilk’ ler. İşte dün Taksim’deki anma, bu yüzden çok önemliydi. Sanki hepimize söylenen yalanlara verilmiş düzgün, güzel bir cevaptı dünkü anma. Bu ülkenin gelecekte yüzünü ağartacak eylemlerden biriydi dün Taksim’de yaşanan. Karanlık günlere inat.
Bu halka yalan söylemek, eskisi kadar kolay olmayacak artık.

Acıları acımdır. Anıları önünde saygıyla eğiliyorum.

667280cookie-checkBüyük felaket 1915

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.